Merhaba, uzun bir aradan sonra buradayım. Bölüme giriş yapmadan önce sizden bir şey rica etmek istiyorum. Bu bölümü yazarken aynı anda ciddi anlamda hayal kurarak yazdım, fakat hayallerimle karşılaştırdığımda kesinlikle yazdıklarımı istediğim gibi betimleyemedim çünkü kafam biraz dağınık, odaklanamadım. Bu yüzden sizden ricam bölümü okurken -özellikle sahne kısmını- hayal etmeniz.
Burning Scene | episode 17
Park Chaeyoung:
SBS binasında her zaman ki odada otururken dikkatle Hyuk oppayı dinliyorduk.
"Yarın çalışmalarımızın karşılığını alacağız umarım. Yarına kadar kendinizi yormamaya ve sesinizi zorlamamaya dikkat edin çocuklar. Yarın görüşmek üzere."
Hepimiz sırayla odadan dağıldığımızda Jungkook'un bugün ki çalışmalara neden gelmediği konusunda meraklıydım. Çalışmaları bugün için bize uymamış olabilirdi. Ah, hadi ama yarın performans vardı, en azından onu bir kez görseydim.
Siyah şirket arabası çekim yapacağımız stüdyonun önünde durduğunda arabadan indim. Menajerimle birlikte kızların yanına geldiğimizde Jennie unnie ve Lisa'ya sarıldım, aynanın önünde makyajı yapılan Jisoo unnie'ye öpücük yolladıktan sonra kabinlere girip üstümü değiştirdim.
──❁──
Kızlarla eve girdiğimizde hepimiz yorgunluktan ayaklarımızı sürüye sürüye ilerliyorduk. Lisa ve Jisoo unnie yattıkları yerde halsizce bağırırlarken Jennie unnie ve ben sessizdik.
Yarın SBS Gayo Daejun vardı ve biz şimdiden tükenmiştik. Tanrı aşkına yarın ödül töreni varken bizim çekimde ne işimiz vardı! Jennie unnie uzandığı koltuktan kalkarken Jisoo unnie'nin kolundan çekiştirerek kaldırdı ve "Hadi herkes yataklara, yarın da yorucu bir gün olacak." dedi. Jisoo unnie, Jennie unnie'nin sürüklemesi ile odasına giderken beni de Lisa kaldırdı ve birlikte odalarımıza dağıldık.
Sabah çok da erken olmayan saatlerde kalktığımızda, yatağımızdan henüz çıkmışken kapımız çalmıştı ve evin içini kuaför ve makyözler basmıştı. Uyku sersemi bir şekilde hazırlandıktan sonra bulduğum kısa bir arada bir meyve yiyebilme şansını bulmuştum. Henüz kahvaltı bile etmemiştik, böyle mi gidecektik törene? Bu zamana kadar da ödül törenlerine gitmiştik ama hiç böyle aceleye gelmemişti.
Kızlarla kahvaltı adına sadece birkaç lokma yedikten sonra yurttan çıktık ve ödül töreni için yola çıktık.
Hava ne zaman kararmaya yüz tutmuştu ki, zaman ne çabuk geçmişti!
Sahne arkasına geldiğimizde Jungkook'la göz göze gelmiştik. Dünden beri sesi sedası çıkmamıştı. Menajerlerimizin yönlendirmesi ile 'BLACKPINK ve ekibi' olarak bir köşede toplanmıştık.
"Merhaba Rosé." Arkama döndüğümde Hyuk oppa ile karşılaştım. Gülümsedikten sonra "Merhaba oppa." dedim. Sıcak tebessümü ile sahneye çıkmadan önce bana destek verici bir konuşma yaptıktan sonra yanımdan ayrılmıştı. Gerilmiş hissediyordum.
Binlercesi, hatta ekran karşısında izleyen milyonlarca insan varken bir hata yaparsam bu benim için berbat bir şey olurdu. Şirkette yemediğim azar, insanlardan duymadığım eleştiri kalmazdı. Yanlış basılan bir nota ya da herhangi bir detone beni mahvederdi. Derin bir nefes aldığımda belime sarılan kollar ve omzuma yaslanan bir çene ile yanıma baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning Scene ✦ rosékook
FanfictionBu his bir sır gibiydi; herkese söylemek isteyeceğiniz kadar etkili, kimseye söyleyemeyeceğiniz kadar özel. rosékook hayran kurgu • #chaeyoung 3 #rosie 3 #scene 1 #loveship 4