Burning Scene ✦ rosékook

❝ 25 - Final ❞

Burning Scene | episode 25 - Final

Park Chaeyoung:

Kızlar yatağımda oturmuş bana bakarken ben odamda bir sağa bir sola volta atıyordum. İki elimle saçlarımı karıştırdıktan sonra ofladım. Yang başkan ilişkiyi kimsenin duymamasını sağlamamızı istemişti, şimdi ne olacaktı?

Jennie unnie kucağında peluş oyuncağım ile kara kara düşünürken Jisoo unnie endişeyle bana bakıyordu. Lisa yerde oturmuş bacaklarını kendine çekmiş odanın herhangi bir köşesine gözleri dalmıştı. Ya BLACKPINK'in tüm aktiviteleri durdurulursa? Hepimiz burda hayallerimiz için çırpınırken ben aptal bir gaza gelme ile ilişkime devam etmiştim.

Jisoo unnie ile göz göze geldiğimiz sırada telefonumun zil sesini duydum. Hepimizin bakışları oraya döndüğünde korkak adımlarla telefonuma ilerledim. Aramayı yanıtladıktan sonra konuşan menajerimi dinledim.

"Diğerlerini de alıp şirkete gel."

Telefonu kapadıktan sonra yıkılmışcasına "Şirkete gitmeliyiz." dedim.

──❁──

Kızlarla birlikte YG'nin toplantı odasında sessizce oturuyorduk. Bunun sorumluluğunun tamamen benim üzerimde olduğunu biliyordum fakat kızlardan özür dilemeye bile utanıyordum. Bu işin sonunu bile bile gitmiştim üzerine ve şimdi söyleyeceğim iki kelime durumu kurtarmazdı. Gözlerim dolmaya başladığında ellerimle yüzümü kapattım ve bir hıçkırık koptu dudaklarımdan. Oturduğu yerden ayağa kalkıp yanıma gelen Jennie unnie kollarını boynuma doladı ve bana sarıldı. Yanıma oturan Jisoo unnie yüzüme kapadığım ellerimden birini alıp ellerinin arasına koyduğunda karşımda oturup bana bakan Lisa ile karşılaştım.

Sanki diğerlerinin yapmadığını yapıp "Bile bile ilişkine devam ettin şimdi ağlıyor musun, aptal!" diyecekmiş gibi hissediyordum. Gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde çenem titredi.

Tayland'tan sırf hayalini gerçekleştirmek için buraya gelen, dil bilmediği yerde yasaklarla sınırlandırılan kardeşim şimdi benim yüzümden bir süre sahneden uzak kalabilirdi.

Grubun dağıtılacağı fikri aklımın ucundan bile geçmiyordu çünkü YG'nin harcamak isteyemeyeceği kadar popüler bir gruptuk.

Lisa başını hafifçe yana eğdikten sonra "Chaeyoung-ah." dedi ağlamaklı bir şekilde. Söyleceklerine hazır hissetmek için derin bir nefes aldım.

"Sen sadece aşık oldun. Şarkıya, dansa nasıl aşıksan öyle aşık oldun ve biz seni destekliyoruz. Öğrendiğimiz andan itibaren sana destek olduysak bu duruma birlikte geldik demektir. Kendini yalnız ve suçlu hissetmeyi bırak artık. Ayrıca şu göz yaşlarını da sil. Biz sen ağla diye mi destekledik ilişkini. Göz yaşlarını sil ve birlikte ne olacaksa bekleyip görelim." dedi.

Beklediğim yıkıcı konuşmanın aksine destekleyici konuşmasını duymak daha çok ağlama isteğimi arttırsa da göz yaşlarımı sildim. Jisoo unnie ve Jennie unnie'nin ellerini tutup "Hayatımda olduğunuz için Tanrı'ya minnettarım." dedim.

Toplantı odasının kapısının açılması ile önden Yang başkan arkadan menajerlerimiz ve birkaç şirket çalışanı girdi.

Başkan Yang oturduğu masada bana hiç bakmadan konuşmaya başladı. "İlişkiyi yalanlayamıyoruz çünkü çok iyi açıdan çekilmiş fotoğraflar var, fakat kabul etsek büyük eleştiri alacağından eminiz. Geriye tek seçenek ilişki konusunda açıklama yapmayıp BLACKPINK'in aktivitelerini durdurmak oluyor." dedi.