❝ 7 ❞

4.1K 270 94
                                    

Burning Scene | episode 7

Park Chaeyoung:

"Bu dalgınlığının yorgunluk olduğuna emin miyiz?"

W H A T

Bir anlık şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilemedim "Aa şey... Doğruyu söylemek gerekirse, sesin çok güzel ve fazla ilgi çekici." dedim. Çok mu açık sözlü olmuştu bu?

Başını eğip gülümsedi. Utanmış mıydı? Onu utandırmış mıydım? Bu çok utanç verici...

Dudaklarını birbirine bastırıp başını kaldırdı. "Pekâlâ, teşekkür ederim." dedi ve ne yapacağını bilmeksizin etrafa bakındı.

Sonra bakışlarını bana döndürdü ve "Sıra sendeydi, hadi devam et." dedi. Şuan kendimi garip hissediyorum, nasıl söyleyebilirim ki!

Başımı öne eğdim, saçlarım yüzümü kapatırken gözlerimi kapattım.

Şarkıya odaklan...

Şarkıyı söylemeye başladıktan sonra nefesimi doğru yerlerde alıp-vermeye ve nota değişikliklerine dikkat ettim. Söyleyeceğim yerleri bitirdikten sonra gözlerimi açtım. Jungkook kafasını hafif sağa yatırmış yüzüme dalgın bir şekilde bakıyordu. Bir süre gözlerine baktım. Bana mı bakıyordu gözü mü dalmıştı?

"Doğru söyleyebildim mi?" Sorumun üzerinden birkaç saniye geçtikten sonra kendini toparlamak için gülümsedi ve "Aa şey... Doğruyu söylemek gerekirse, sesin çok güzel ve fazla ilgi çekici." dedi. İkimizde kısa bir süreliğine birbirimize baktık ve gülmeye başladık. Utandırmıştı... Onu şimdi anlamıştım.

Sırtıma değen bir şeyler hissedince korkuyla bir adım ileri gittim ve arkama döndüm. Kahküllü bir kadın pantolonumun kenarındaki küçük siyah kutuya uzanıyordu. Bana gülümsedi ve "Üzgünüm, korkutmak istememiştim." dedi. Gülümsedim ve önüme döndüm.

Jeon Jungkook:

Ani bir hareketle önüne dönünce olması gerekenden fazla yakın olduğumuzun farkına vardı. Gülümseyen yüzünün yerini mahçup bir ifade aldı ve bir adım geri gitti. Uzun saçları beline kadar uzandığından arkasındaki kadına rahatlık olsun diye saçlarını sol omzuna toplarken "Özür dilerim." dediğini duydum.

"Ne için?" dedim gülümseyerek. Bu şekilde utangaç görünmesi hoşuma gitmişti.

Ne diyeceğini bilemez bir halde refleksle gözleri gözlerime deydi. Ne diyeceğini düşünüyor gibiydi. Sonra arkasındaki kadına teşekkür edip yerdeki mikrafonu aldı ve "Başlayalım artık, sende mikrafonunu al." dedi.

Benden bir iki adım daha uzaklaştıktan sonra sahnede ki ayarlamalarla uğraşan insanların konuşmalarına odaklandı. Arkamı döndüm ve mikrafonumu aldıktan sonra yanına ilerledim. Görevliler başlayabileceğimizi söylediğinde çalışmaya başladık.

──❁──

Saatlerdir süren çalışmalardan sonra kısa süreli bir mola vermiştik. Chaeyoung ile yerde oturmuş SBS görevlilerinden birinin ısmarladığı paket yiyecekleri yiyorduk. Chaeyoung, neredeyse beş dakikadır hiç ses çıkarmadan sadece yemeğe odaklanmış haldeydi. Ağzımdaki lokmayı yavaşça çiğnerken onu inceledim. Gerçek anlamda sanki ciddi bir şey yapıyormuş gibi yemeğine odaklanmıştı ve sessizce yemeğini yiyordu.

Paketin sonunda elindeli plastik çubukları biraz dolandırdıktan sonra hepsini ağzına attı. İki yanağıda kocaman şişerken gözlerini kısa bir süreliğine zevkle açıp kapadı.

Burning Scene ✦ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin