Burning Scene | episode 16
Jeon Jungkook:
Nefesi dudaklarıma vururken uykulu gözlerle bana bakan güzellik gözlerini yavaşça yumdu ve yutkundu. O gözlerini kapatmışken onu izledim.
Gerçekten bu kadar güzel miydi yoksa özel olarak benim gözlerime mi böyle güzel geliyordu kestiremiyordum. Böyle bir güzellik gerçekten yaratılmış mıydı? Masum görüntüsünün yansımasında kadınsı güzelliği vardı. Umarım sadece bana böyle güzel görünüyorsundur Chaeyoung.
Alnımı alnından çektiğimde gözlerini açtı. Yüzümdeki gülümsemeyi yumuşattıktan sonra "Neden öyle bakıyorsun?" diye sordum. Mıyışmış gibiydi, sanki dışarıda olduğumuzu umursamadan kucağıma sıvışacak ve uyuyacak gibiydi. Derin bir nefes aldıktan sonra sessizce "Jungkook..." dedi ama devamını getirmedi. Gerçekten hâlâ şaşkındı. Cümlesini "Jungkook sen delisin!" diye tamamladı.
Gülümsedim ve omuz silktikten sonra "Bence kim için delirdiğim daha önemli." dedim. Chaeyoung'un yanındayken ağzımdan daima güzel şeyler çıkıyordu. Bu kadının üzerimdeki etkisini seviyordum.
Cevabıma gülümsedikten sonra "Paket sen miydin yoksa bu öpücük müydü?" dedi. Yine omuz silktim ve "Hangisini istersen." dedim. Gözlerim dudaklarına kaydığında yutkundum, tekrar öpmek istiyordum. Geri çekilmek için hareketlendiğinde daha sıkı tuttum. Kaşlarını hafifçe çattı ve "Jungkook, yakalanabileceğimizi söylemiştim." dedi. Bakışlarımla etrafımızı işaret ettim ve "Burada yakalanmayız." dedim. Sanki yurdun bahçesinde olduğumuzu bilmiyormuş gibi etrafa bakındı. Yurtlarının bahçesinin etrafı tamamen kapatılmıştı ve çekim yapılması zordu.
"Asıl konumuza gelelim artık." dedim. Yüzümü inceledikten sonra "Asıl konumuz?" diye sordu. Ağırlığımı tek ayağıma verdikten sonra "Kolay ama etkili öpücük nasıl olurmuş öğrendin mi yoksa tekrar göstermemi ister misin?" diye sordum imalı bir tavırla.
Bakışlarını kaçırdı ve "Biliyordum beni utandıracak bir şey yapacağını!" diye söylendi. Sessiz olmaya özen göstererek güldükten sonra "Utanma kısmını çoktan atlatmış olman gerekiyordu aslında." dedim. Dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra eliyle saçını zarifçe kulağının arkasına ittirdi. Sanırım ne söyleyeceğini bilemiyordu. "Daha fazla uykusuz kalma. Ben döneyim artık." dediğimde sadece başını salladı. Biliyordum ki gitmemi istemiyordu.
Elimi yumuşak yanağına koyduktan sonra "Sende bir daha bana playgirl rolleri yaparken kullanacağın konuları dikkatli seç." dedim. Gözleri gözlerime çıktığında bakışlarındaki değişim oldukça belirgindi. Onunla alay etmem sinirlerini bozuyordu ve ben onu sinirli görmeye bayılıyordum. Gerçekten çekici görünüyordu.
Beni itip uzaklaşmaya çalıştığında bir anlık boşluğuma geldiğinde aramızdaki mesafe açılmıştı ki hızlıca geri çektim. Ayarsız güç uyguladığım için vücudu vücuduma hızlıca çarptı ve saçları yüzüne uçuştu. Nefesimi üfleyip saçlarının dağılmasını sağladığımda gözlerime bakıyordu. Dudakları hafifçe büzüldü daha sonra konuşmaya başladı "Playgirl rolleriymiş! Ben gösterirdim sana playgirlü de o kadar aşmadım kendimi, ona şükret!" dedi. Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı, yüzünü inceledim. Haşin Chaeyoung?
"Bana bir şeyleri gösterebilmen için kendini aşmana gerek yok. Buyur, karşındayım. Göster ne göstereceksen." dedim onu daha da hırslandırmak adına. Bu konuşmanın sonunu biliyordum ve gittikçe keyifleniyordum. Kaşlarını çattıktan sonra "Utanıyorum sonra. Sen nasıl utanmıyorsun anlamıyorum ki! Doğru söyle benden önce çok kız götürdün değil mi?" diye hızlı hızlı konuştuğunda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Kendi kendine beni kıskanıyordu resmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning Scene ✦ rosékook
FanfictionBu his bir sır gibiydi; herkese söylemek isteyeceğiniz kadar etkili, kimseye söyleyemeyeceğiniz kadar özel. rosékook hayran kurgu • #chaeyoung 3 #rosie 3 #scene 1 #loveship 4