❝ 10 ❞

4K 259 97
                                    

Burning Scene | episode 10

Park Chaeyoung:

Ellerimi yüzüme örtmüş odamda öylece oturuyor ve zihnimde bir boomerang edasıyla Jungkook'un öpüşünü tekrar ediyordum.

Bu tavırlarının normal olmadığının ve yakınlaşmak için yaptığının farkındaydım ve asıl olan bunlar beni utandırıyor ve düşündürüyordu.

Sadece beni hoş bulduğu için mi böyle davranıyordu yoksa yaptıklarında samimi miydi?

Yutkundum ve ellerimi yüzümden çektim. Başımı kaldırdığımda odamın kapısına dizilmiş 2J1L üçlüsünü gördüm. Hepsi yüzüme öylece bakıyorlardı. Ben Onlara şaşkınca bakarken en önde duran Jisoo unnie hastasına teşhis koyarcasına "Yine öpmüş." dedi. Lisa ve Jennie unnie aynı anda başlarını salladıklarında tek tek odamdan ayrıldılar ve odanın kapısını kapattılar.

Kendimi geri attım ve yatağıma uzandım.

Bana ne yaptığına bak Jeon Jungkook!

──❁──

SBS sahnesinin önünde duran arabadan heyecanla indim. Bugün vokal çalışmalarına burada başlayıp devam edecektik.

Sahne arkasının kapısından girdim ve köşedeki sandalyelerden birine oturmuş Jihyo'nun yanına gittim. Birbirimizi selamlayıp hal hatır sorduk. Bir süre daha Jihyo ile muhabbet ederken refleksi bir hareketle başımı sağ tarafa çevirdim. Jungkook bu tarafa, bana bakıyordu.

Hafifçe tebessüm ettim ve Jihyo'ya döndüm. Bir bana bir Jungkook'a baktıktan sonra yüzünde muzip bir gülümseme oluştu. Pekâla...

Jihyo bir süre sonra yanımdan ayrıldı ve menajerinin yanına gitti. Sırtımı sandaleyenin arkasına yasladıktan sonra kucağımdaki sırt çantamı yere bıraktım ve pantolonumun arka cebinden telefonumu çıkardım. Bu sırada yanıma biri oturdu. Jungkook...

Yutkunduktan sonra başımı kaldırdım ve ona baktım.

"Günaydın." dedi ve gülümsedi. Mimiklerimi inceleyen bir tavrı vardı. "Günaydın." dedikten sonra telefonumun erkanını açtım ve saate baktım. Az sonra çalışmalar başlardı.

Jungkook oturduğu sandalyede öne kaydıktan sonra dirseklerini dizlerine koydu ve yüzüme baktı. Bu yakın oldu Jeon...

Yüzümü inceliyordu hemde hiç çekinmeden, farkında olduğumu bile bile bana yaklaşmış bir durumda sadece bana bakıyordu.

Lütfen, bir yerlerden menajerim çıkmasın...

Saçımı kulağımın arkasına ittirdikten sonra biraz geri kaydım ve ona baktım. Gülümsedi ve hızlıca gözlerini yüzümde gezdirip "Bir ihtimal benden utanıyor olabilir misin?" diye sordu. Bir ihtimal senden kaçmak bile istiyorum.

Kaşlarımı çattım ve hızlıca yüzünü inceledim. Kusursuz...

"Bir ihtimal senden utanmamı gerektirecek bir şey yapmış olabilir misin?" diye sordum. Gülümsedi. Çizgi çizgi olan gamzelerini görmemi sağlayacak şekilde gülümsedi. "Daha fazla utanmanı da sağlayabilirim."

Ne?

Yutkundum. Boğazlarım neden bu kadar çok kuruyor? "Utandığımı söylememiştim." dedim sessizce. Vereceği cevabın beni daha çok utandırmasından korkuyor ama geri adım atmak istemiyordum.

Burning Scene ✦ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin