A.T.Ç | 19.Bölüm

29.7K 1.5K 510
                                    

Herkese selam ahududularım😘

Ard arda attığım iki bölüm ardından geç gelen yeni bölüm😶

Üzgünüm ama yazarınız başını Neflix'den kaldıramıyor sorry😓 (yazarınız asla yalan söylemez)😝

Ama ama bomba bir bölümle gelip gönülleri alıyorum💣

Multimedya: bölümden bir kare + Kanatlarım Var Ruhumda - Nil Karaibrahimgil

Bölümün etiketi: #cehennemdeyanmak

*İyi Okumalar*

Defne'den

Verdiğimiz kararların doğru olduğunu nasıl anlarız?

Son şans olarak adlandırdığım şey sadece bahane gibi geliyordu. Ekin'i affetmek için gereken küçük bir bahane...

İlk ve son aşkımın bu adam olduğunu düşünürken neden bir şeylerin ters gittiğini hissediyordum. Ben hep annemin ve babamın aşkını dinleyerek büyümüştüm.
Annem babamın tüm yalanlarına rağmen onu affetmişti. Onlar için herşey zor olsa da düzelmişken ben aynı şeyleri hissetmiyordum.

Kafamın içinde hep şu soru dönüyordu;

Ekin benim için doğru kişi miydi?

Ona verdiğim son şanstan beri aklımı kurcalayan bu soruyla boğuşuyordum.
Babamın boynuna annem için kazıdığı
"Aşk her güçlüğü yener" cümlesi bizim için doğru gelmiyordu. Aşk sadece gerçekse her güçlüğü yenerdi. Bizim ki gerçek miydi? Artık bundan emin olamıyordum. Mutlu olmak için sebep aramaktan sıkılmıştım.

Ben sadece gerçek bir şeyler arıyordum.

Yalansız ve saf...

Mürekkep beyaz sayfanın üstüne damladığında artık eskisi gibi beyaz olamayışını izledim. Zaten istesek de artık eskisi gibi olamayacaktık...

Günlüğümü kapatıp çekmecenin içine koydum. Küçüklüğümden beri bırakamadığım bir alışkanlıktı. Bir şeyler yazmak iyi geliyordu. Ekin'i affetikten sonra kafamın içinde boş kalan yerleri böyle dolduruyordum.

Sanki yanlış giden şeyler vardı. Kalbimi kurutan, atışını yavaşlatan şeyler...

Ekin'i affettikten sonra herşeyin düzeleceğini düşünmüştüm ama eksik olan şeyler vardı, istesemde dolduramadığım...

Yeşil gözlerimi duvarın bir köşesine astığım fotoğraflara kaydı. Mutlulukla parlayan gözlerim şimdi soru işaretleriyle doluydu.

Cevabını bilmediğim sorularla...

Tıklanan kapıyla bakışlarım açılan kapıya kaydı. İlk sarı saçları görürken sonra mavilerle karşılaştım. Ömür dargınca bana bakıp "Ekin'le barıştın bizi unuttun. Vallahi kırılıyorum" gerçek olmayan sitemiyle konuştu. Yüzüme gülümseme yerleştirip "aşk olsun ben sizi ne zaman unuttum?" Ömür lafımla kaşlarını çattı. Kapının yanında duran bedenini bana yöneltip gözlerimin içine baktı.

"Neden yüzünde sahte bir gülümseme var? Yoksa Ekin'le tartıştınız mı?" bazen beni bu kadar iyi tanımasıdan, bir bakışımdan her şeyi anlamasından nefret ediyordum. Ömür'den gözlerimi kaçırıp çiçeklerle donattığım pencerenin yanına gittim. Ne diyebilirdim ki? Herşey bu kadar mükemmelken bu durgunluğumun açıklaması yoktu.

Aşka Tutkun Çocuk | Tutkun Serisi IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin