Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken karşımda oturan Batı'ya bakıyordum. Neredeyse on beş dakikadır tek kelime etmeden öylece oturuyorduk.
Derin bir nefes aldım.
"Şunu kes artık."diye inledim nefesimi geri verirken.
Kaşları havaya kalktı. "Neyi?"
"Tip tip bakmayı. Sinirimi bozuyorsun."
Kollarını oturduğu sandalyeye doğru uzatarak yayıldı. "Ödeşiyoruz desene."
"Senin derdin ne?" Bıkkın çıkan sesim, sabrımın son kırıntılarının kanıtıydı.
"Boş versene Seren. Derdin ne onu söyle." dedi ifadesiz bir şekilde gözlerime bakarken. Kollarını kucağında toplayarak tekrardan dik bir şekilde oturmaya başladı.
"DNA testi yapmam lazım." dedim birdenbire.
Gözlerini devirdi. "Selen ile ikizsiniz, Seren. Zorlama."
Kendimi tutmayıp şen bir kahkaha atarken bütün gerginliğim sünger gibi çekilmişti. "Salak ondan değil. Mirza için."
"Ne?" diye soludu buz gibi sesle.
"Kanıtlamak için."
"Sikerim kanıtı ha!" diyerek ayaklandı oturduğu yerden. "Çocuk oyunu değil bu."
Ben de ayaklanırken, burnunun dibine kadar girdim. "Yapmayacaksan yapmam de, ne atarlanıyorsun?"
"Seren git, gözüm görmesin seni."
Ters bir bakış attım. "Ben de bayılıyordum sana."
Bir hışımla arkamı dönüp giderken, cebimdeki telefonun peş peşe titremesi sinirlerimi iyice bozmuştu.
Günün 4. bölümü ile karşınızdayız efenim.
Bu bölüm sana gelsin yavrum. derdimokyanus
Bu arada kimleri seviyor, kimleri sevmiyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyal Deney
Short Story#tamamlandı. | kısa hikâye | texting Deney yapıyorum diye bir insanın hayatını ne kadar değiştirebilirsiniz? 26.01.2019