"Seren?" Arkamdan gelen sesle telefonun ekranı kapatıp ona doğru döndüm.
"Bizimkiler ilerideymiş, hadi gidelim."
Tam ilerliyordum ki kolumdan tutup beni durdurdu. Derin bir nefes alarak ona doğru döndüm.
"Batı gerçekten sırası değil." diye mırıldandım.
Bana doğru bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ne zaman sırası Seren?" diye fısıldadı yüzüme doğru. "O sıra ne zaman bize gelecek."
Sertçe yutkunarak gülmeye çalıştım. "Biz diye bir şey yok, Batı. O sırayı savdık biz."
"Yapma böyle." dedi mırıltı eşliğinde. "Unuttum deme bana."
Dolan gözlerimi kırpıştırdım. "Batı...olmuyor sen de biliyorsun."
Başını salladı. "Biliyorum ama sensiz de olmuyor."
Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerine baktım. Dolan gözlerim hiç yardımcı olmuyordu.
"Eskisi gibi olamaz mıyız?" Eli usulca yanağıma kondu. "Sensiz yapamıyorum, Seren. Biliyorum arkadaş kalalım dedik, ikimizden bir çift olmuyor beceremedik ama..."
Elimi alarak hızla atan kalbinin üzerine koydu. "Bu sadece senin yanındayken atıyor."
Sertçe yutkunmamla bir damla yaş yanağımdan aşağıya kaydı. Gözyaşını hızla kurularken sanki mümkünmüş gibi iyice bana yaklaşarak alnını alnıma dayadı.
"Seni çok seviyorum, Seren. Seni kırmaktan nefret ediyorum, bir damla gözyaşın içimde yangınlar oluşturuyor, yüzünün asılması canımdan can alıyor ama tek bir gülümsemen hayatı anlamlı kılıyor."
Burnumun ucuna ufak bir öpücük kondurdu.
"Bize bir şans ver, ne olur. Eskisinden daha güzel olalım. İster misin?"
"Batı..." diyecek oldum ama yanağımdaki eli dudaklarıma kapandı ve beni susturdu.
"Öldürme beni, yalvarırım."
Gözlerimi kırpıştırarak yüzüne bakarken, kalbimin eridiğini hissediyordum.
"Yeniden sana aşık olmama izin ver, lütfen. Ben sensiz yarımım, sensiz koskoca bir hiçim Seren."
Diğer elimi kaldırarak dudaklarımdaki elini çektim. Parmaklarımızı birbirine kenetlerken derin bir nefes aldım.
"Seni çok unutmak istedim." diye mırıldandım. Avucumun içinde atan kalbini hissediyordum. "Ama unutma da istemedim. Seni, beni kırdığın her parçamla sevdim Batı."
Parlayan gözlerine karşılık gülümsedim.
"Ama yeniden kırılırsam dimdik ayağa kalkmaktan korkuyorum." dememle kolları sımsıkı bedenimi sardı.
"Sana söz veriyorum Seren. Seni kırmak yerine kendimi kırarım. Ben sensizliği bir kere tattım, tekrar yaşayamam."
Başımı çekerek gözlerine baktım. "Söz mü?"
"Söz." diye fısıldadı. "Her şeyi baştan yaşayacağız. Tamamen sıfırdan başlıyoruz."
"Ne?" dedim anlamak istercesine kaşlarım çatılırken.
Gülümsedi ve eğilip dudağıma ufak bir öpücük kondurmasıyla donup kaldım. Dudakları bu sefer de alnıma çıkıp öperken, bir kez daha kollarını bedenime sardı.
Nefesini kulağımda hissettim. "Ben değiştim, Seren. Senin için ve sen bu halimi tanımıyorsun. Sana kendimi tanıtacağım."
Bir şey dememe fırsat vermeden bedenlerimizi ayırdı. Tekrardan hızla yanağıma bir öpücük kondurdu ve kafasıyla ileriyi işaret etti. "Hadi gidelim."
Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, kafamın içinde dönen tilkilerin kuyruklarına dolandığımı hissediyordum.
Kimler düştü? Kaldırmaya geliyorum hemen.
Batı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Batı ve Seren'den çift olur mu?
Cevaplarsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyal Deney
Short Story#tamamlandı. | kısa hikâye | texting Deney yapıyorum diye bir insanın hayatını ne kadar değiştirebilirsiniz? 26.01.2019