Aklıma gelince karışıyor mevsimlerim,gözlerini benzettiğim her köşe başını ilkbahar sabahı ilan ediyorum.Günlerimin yeri değişiyor gözlerin kaybolana kadar güldüğünde.Gülücüklerimin mimari olan sen,her baktığım yerde ilahımım oluyorsun.Sayende,hayatım daha çok anlamlaşıyor.Sayende tek işim günlerce penceremden ayrılmadan seni izlemek oluyor.
Ne değişti ay ışığım?Artık eskisi gibi odanda olmuyorsun.Eskisi gibi seni her istediğimde göremiyorum.Yoksa ışığını çalan o adamla mısın?Neden hissettiğim tek duygu aşk'ın yanında can yakan bir kuruluk?Oysa seni ben 'herşeyinle' sevmemiş miydim?
Yokluğun alışık olduğum bir şey değil.Boş odanı saatlerce izleyip gelmeni beklerken kalbim kuruyor gibi hissediyorum.Sürekli susamış hissediyorum ne kadar su içsemde işe yaramıyor.Çünkü biliyorum,varlığın ruhuma su serpiyorken yokluğunda çölde kalma sebebim;sensizlik.
Geceden gündüze dönen gökyüzüsün sen,uzansamda dokunamadığım ama varlığını tüm iliklerimde hissettiğimsin.
Bugün seni görmeden geçirdiğim üçüncü gün.Özlemin o kadar ağır ki göğüs kafesimdeki daralmayı hafifletecek tek bir şey bulamıyorum.Taşınmış olma ihtimalin aklıma geliyor ama hala yerlerinde olan eşyaların biraz olsun umudum oluyor.İçim o kadar senle dolmuş,o kadar ben sen olmuşum ki yokluğun darmaduman etti bu sokakları.Sensizlik planlarım arasında olmadığı için bu kadar çok yara alıyorum.
Geleceksin değil mi?Yavaş yavaş kuruyan beni yeniden yeşerteceksin değil mi varlığınla?Tek istediğim sadece gel.Yanında kim olursa olsun yine de gel.Bu kadar özlemden sonra,ışığını çalanlara değil;görmek için tutuştuğum yüzüne odaklanacağım.
Cehennem gibi geçirdiğim beş günün sonunda gece odanın kapısı açılıyor tüm ihtişamınla sen giriyorsun.Saniyeler içinde oluyor, gece fakat tüm dünyaya inat gündüzleri yaşıyorum bedenimde.İçimdeki kötü havalara rağmen sararan yapraklarım yeşeriyor.Ellerim terliyor, aniden gelen sıcaklardan.Gözlerimden bir kaç yaş süzülüp,sessiz odamın parkesine düştüğü an farkediyorum;geldin,sen geldin.
Sana 'tekrar hoşgeldin' deme şeklim durmak bilmeden akan göz yaşlarım. Hoş bir karşılama olmasada,sen yeniden geldin ya,pekte önemi yok.Gözyaşlarım seni görmemi engellediğinde siliyorum kollarıma seni buğulayan taneleri.Gözlerim ağlamakla değil,sana bakmakla kutlasın istiyorum bu anı.Sana doya doya bakarak yok etsin gözlerim, yokluğunda açılan boşlukları.Varlığın sen'sizliğin içine dolsun,geriye sadece sen' kalana kadar sızsın damarlarıma.
Ağlamak gelsede içimden boğazımda hapsediyorum. Yutkunamıyorum.
Acıtıyor ama önemi yok
Geldin.
Sen geldin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
la Vie en Rose •pjm&jjk•
FanficPenceremin senin pencerene denk gelen mesafesi,hayatıma armağan edilen en güzel olay gibi gelirken,seni daha yakından görebilme şerefine laik olmak bile içimi güzelleştiriyor Park Jimin.