Gözlerimi açıyorum eskimiş ve boyanması gereken tavanıma doğru.Üzerimdeki bir ağırlık var rüyalarımda sen olduğun için mi Park Jimin?Yine bir rüyanın etkisiyle uyuşmuş bedenimle yatağımda uzanıyorum.Aklıma gecenin rüyasına ait sahneler geldiğinde elime dudaklarıma götürerek gülümsüyorum.Seni hayallerde bile öpmek beni çiçekli bahçelerde gezdiriyorken o ateşli sahneleri aklımdan bir türlü atamıyorum.Bedenine dokunan ellerimi kaldırarak bakıyorum,bugün parmaklarım çok güzel gözüküyorlar.Üzerime çöken şeyin sadece bedenimi uyuşturan mutluluk kırıntıları değil,her sabah ruhuma acı veren üzüntünün olduğunu anlıyorum.
Yerimden doğrularak sol tarafıma inen ağrıyla pencereme doğru ilerliyorum.Fazlasıyla tozlanmış perdemi geriye doğru iterek penceremin denk geldiği pencereye bakıyorum.Herşeyin başladığı yerde bitmiş haldeyim Park Jimin.Ruhumun bedenime üflendiği yerde ruhsuz haldeyim.Artık senin oturmadığın,yerine çocuklu bir ailenin çocuk odası olmuş odasına bakıyorum.Çocuksu ve saf hislerimin yerini alan çocuk eşyaları hiç bu kadar canımı yakmamıştı Park Jimin.
Buruk bir şekilde bakıyorum pencerene.Gecenin bizi yıldızlara yazdığı anıların hepsi, pencerene asılmış sanki,intihar ediyorlar.Sana ait duygularım meydan okurcasına hislerimi boğuyor, artık senin olmayan odada.
Bana biçilen mutluluk oyununu oynuyordum bunca zamandır Park Jimin.Evimde kalmanı,sana dokunabileceğimi bile tahmin etmeyen aklım,önüne pembe bir perde çektiğinden beridir bu oyundayım.Neden habersiz bir şekilde gidip tüm pembeliklere kara lekeler bıraktın?Senden sonra önüme çekilen perdeler ne zaman ruhuma çektirdiği acıdan vazgeçecek?Seni tahmin edebileceğin değil tahammül edemeyeceğin kadar çok sevdiğim için mi gittin?Sözlerim ağır mi geldi o narin bedenine?Nefesini nefesim saydığım için mi paylaşmak zor geldi sana?Oysa ben,nefessiz de yaşıyormuşum.Gitmenin üzerinden geçen bır yılda bunu anladım.
Yaşayamıyorum ay ışığım,seni görmediğim,varlığını hissetmediğim her an sadece hayatta kalıyorum.Başımı eskisi gibi kaldırmıyorum,utandığımdan değil bu,görmeye değer herşeyin gittiğinden.İçimdeki üzüntü, gözyaşlarımın uzanamayacağı kadar derinde olduğu için artık ağlayamıyorum.
Ruhum,yaşanmış ve yaşanacak onca güzel anı altında kalıyor,eziliyor ama ölmüyor.Ne zaman geleceksin de ruhumu özgür bırakacaksın?Daha ne kadar beklemem gerekiyor?
Senin beni içine çeken mevsimine kapıldım oysaki,şimdi hayat bana o mevsimde açacak küçük bir çiçek bile olamayacağımı fısıldıyor.Hayatıma girdiğin günden beridir biriktirdiğim yıldızlar yok artık,giderken benliğime bıraktığın tüm renkler siyahlara büründü.Havalar soğudu,güneş yok artık,sen gittiğinden beridir doğmaktan utanıyor gibi.
Olmadığın her gün unutuyorum ay ışığım.Yanlış anlama, seni değil yaşamayı unutuyorum.Sensizlik bana çok ağır geldiği için,taşımayı beceremiyor ayaklarım.İhtiyacım olan yanı başımda olman değil,karşımda seni uzaktan izlemek bile yeterli kurak kalmış ruhum için.
Ellerin ellerim,dudakların dudaklarım üzerinde olup hayat bana yaşayacağım herşeyi verdiği için mi bu yokluğun sebebi?Kadere pek fazla inanmazken,bize çizilen bu yola hergün lanetler savururken buluyorum kendimi.Herşey bana seni hatırlatıyor.Bir zamanlar senin olan odanda duran çocuğun masum gülüşü bile aklıma getirdi seni ama yetmiyor.Aklıma gelsende yanıma getirmiyor hiçbir şey seni.
Artık uyumak ve yokluğunun getirdiği ağrıyı hazmetmeye çalışmaktan başka birşey yapmıyorum.Senin için yazdığım tüm besteleri yırtıp attım,işe yaramıyorlar artık.Eskisi gibi sokaklarıma güneşi değil,karanlığı getiriyorlar.Tüm o notaların ve bestelerin ilham kaynağı gittiğinden beridir,bestesiz şarkıların ağlayan mısralarında buluyorum kendimi.
Ağlayan gecelerimin melodisini dinliyorum seni bir zamanlar ağırlamış bu boş ve soğuk evde.Kafamı dağıtacak birşey yapmak için dışarı çıkıyorum ama dağılan tek şeyin kendim olduğunu anlıyorum.Kalabalıkta çoğalıp,yalnızlığımla eksiliyorum.Boş evimde o kadar kalabalık ki yokluğun,nereye gitsem sana çarpıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
la Vie en Rose •pjm&jjk•
Hayran KurguPenceremin senin pencerene denk gelen mesafesi,hayatıma armağan edilen en güzel olay gibi gelirken,seni daha yakından görebilme şerefine laik olmak bile içimi güzelleştiriyor Park Jimin.