07

18 8 3
                                    

"Hayat zalim bir öğretmen, her daim sınav yapar. Sınav bittikten sonra da ders verir."...

Koltuğuna biraz daha yerleşerek oturdu. Arkasına yaslanarak, elini mavi kapaklı dosyaya doğru uzattı. Bu ona yanlış geliyordu. Bir insanı yalan söyleyerek aldatması oldukça kötü bir vakâydı. Bir yanı bu yapacakları için sızlasa da, diğer yanı o adamın bir katil olduğunu, insanlara zarar veren bir adam olduğunu hatırlatıp içini ferahlatıyordu. Sizce hangisi yanlıştı? Yalan söylemesi mi, yoksa katil bir insanı çıkarları doğrultusunda yakalatmak istemesi mi?

Zira Daisy için bu sorular bir çıkmaz yoldu. Lakin yanlış veya doğru o bir yolu tercih etmişti. O katili yakalatmak! Amacı buydu ve yapacaktı. Sözünde durmak zorundaydı. Daisy verdiği sözlere tüm sadakati ile bağlıydı. Hem belki ona yardım edebilirdi. Daisy'nin merak ettiği başka bir şey daha vardı.

"Bu adam'ın madem psikolojisi bozuktu. Neden, ne yaptığının farkında olmayan birini tutuklamak istiyorlardı? Hastalığı onu hapis yatmasından bile kurtarabilirdi!"

Daisy, endişelerini gizleyemiyor, aklını karıştırmasına da mani olamıyordu. Bir bit iniği vardı bu işin içinde.

"Peki neden ben! Benim gibi tecrübesiz birinin o adamın işini bitirebileceğini mi düşünüyorlar? Bu çok saçma! Hadi ama, küçük bir kız bir katili nasıl yakalayabilirdi ki!"

Evet belki de Daisy oldukça haklıydı. Ama elden bir şey gelmezdi. Yapmak zorundaydı. Bir sözü vardı ve onu ne olursa olsun -diğer sözlerini tuttuğu gibi- bu sözü de tutmak zorundaydı. Mavi dosya kapağını, iç dünyasını saran merak duygusunun getirmiş olduğu heyecanla oldukça çabuk kaldırdı.

Adı: Elzie

Soyadı : Bilinmiyor.

Yaş: 20

Louis grand lisesi mezunu. Üniversite okumuyor.

Çocukluğunu "Özel Psikoloji Ruh ve Sinir Hastalıkları, Bay Michael Hastanesi"n de geçirmiştir. Rahatsızlığı kamu ve özel doktorları tarafından bilinse de söylenmemektedir. Bu gizli tutulan bir mesele haline gelmişti. On bir yıl önce bu hastanenin önünde bırakılan çocuk, altı yıl orada tutulmuştu. Bu altı yıl içinde Doktoru ve bir beyin cerrahisini canice katletmişti. Sadece güvendiği tek doktorunu yaşama tutundurarak onu esiri haline getirmişti. Oldukça tehlikeli olan bu çocuk on beş yaşında ise güvenlik görevlilerini bayıltarak kaçmayı başarmıştı. Bir yıl ortadan kaybolduktan sonra bir cinayetin işlendiği sakin sokakta kameralara yakalandığı tespit edildi. Polis memurları aramalara başlayınca saklandığı yerden çıkarak karakola kadar gelip cinayet masasında sorguya alınmıştı. İşin içinden yine sıyrılmayı başaran çocuk, iki doktorunu katlettiği için çocuk karakolunda yatmıştı. Çocuk olduğu için ise, hayatını bağışladığı esir doktoru kefaletle onu serbest bırakmıştı. Kurtulduktan sonra dört yıl boyunca hiçbir yerde bulunamadı. Şimdi ise yeniden insanlara işkence edebileceği gerekçesiyle her yerde aranıyor...

İlk sayfada okudukları Daisy'i oldukça korkutmuştu. Gözbebekleri korkudan olsa gerek büyümüştü ve elleri zangır zangır titriyordu. Ağzı açık kalmış öylece okuduğu sayfada bakışlarını dolaştırıyordu. Çene kasları kasılmasaydı belki de Daisy, şoktan uzun bir süre sıyrılamayacaktı. Dudak uçlarına tutulan saç perçemlerini parmak uclarıyla kulağının arkasına iteledi.

Bazı anlar vardır. Şoktan ağzın bir karış açılır. Konuşmak istersin fakat beynin buna müsade etmez. Boş gözlerle etrafına göz gezdirirsin. İrislerin mümkünmüşçesine daha da fazla büyüyerek açılır. Boğazında bir yumru peydah olur ve sen bu yumruyu yok etmekte bile zorluk çekersin. Psikiyatrist Daisy, zorlukla yumrusunu yok etti. İşaret parmağını diline sürterek ıslattı. Mavi dosyanın ilk sayfasının kenarına ıslanmış işaret parmağını koyarak sayfayı çevirdi. İkinci sayfada bir DNA görseli bulunuyordu. Anlam veremeyen Daisy, irislerini altındaki yazıya çevirdi.

Araştırmalara göre, Elzie'nin doktoru July Hanch öldürüldükten sonra olay yerini incelemek için gönderilen polis memurları masanın üzerinde bulunan bu DNA görselinden hariç hiçbir bulguya rastlamadı. Parmak izi için alınan bu kağıt parçasında da hiçbir şey bulunmadı. Yine de merak kurgusu olan bu kağıt parçasının bir gizemi olduğu düşünülerek Elzie dosyasında raflarda yerini almaktadır.

Dakikalar boyunca bakışlarını boş boş odada gezdirdi. Sağlıklı hiçbir şey düşünemiyordu. Elzie'nin psikolojisinin bozuk olduğu azımsanmayacak derecede büyüktü. Psikiyatrist Daisy, ne kadar korksa da onunla konuşmak istiyordu. Tahminen büyük bir rahatsızlığı olduğunu düşünüyordu. Peki neden hastalığı gizli tutuluyordu ki? Üstelik insanlara durmadan zarar verdiği gerekçesini gözler önünde bulundurulduğunu varsayarsak, bu oldukça saçmaydı.

Dahası hastaların hastalığıyla ilgili bir bilgi hastanın rızasının haricinde hiç kimseyle paylaşılmaması gerekmiyor muydu? Peki o zaman neden, özelliklede rahatsızlığı gizli tutulan bir hastanın DNA'sı doktorun masasının üzerinde duruyordu? Sanki kasten birileri onu kolayca bulunabilmesi için o masaya bıraktı. Ama neden?

Ne kadar fazla 'neden?' sorusu geçiyordu zihninde. Aklı da bu gizli tutulan sır gibi oldukça karmakarışıktı. Birbirine geçirilmiş sırlar, psikiyatrist Daisy'nin gerilmesi için yeterli bir sebepti.

Daisy büyük bir savaşın ortasında mahkûm kalmıştı. Canını kurtarmak için bir yandan diğer yana hızla koşuyordu. Savaş meydanında volta atarak mermilerden kaçıyordu. Orada olmasının bir sebebi vardı fakat kendisi bile bihaberdi bu gerçeklerden. Ellerinde avuçladığı cephaneler bulunuyordu. İşin orası oldukça karmaşıktır ki, Daisy cephaneleri nereye taşıdığını bilmiyordu. Müttefiki veya ittifakı var mıydı? Orası bile müphemdi. İç dünyası oldukça karmaşıktı.

Tek bir bildiği vardı. O ise pek de iyi insanların ve pembe hayallerin süslediği hayat yoktu! Hayatın acımasızlığı kendini belki hayatında böyle belli edecekti...

DNA LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin