sedmikrásky>papatyalar
(Çekçe)Baba sevgisi herşeye rağmen başka oluyordu. Baba başlı başına bir güç kaynağı iken, benim babam zaten benim tek koruyucumdu.
Duyduklarım öyle kötüydü ki bir tepki veremiyordum. Vücudum kaskatı kesilmiş gibiydi. Hareket edemiyordum.
Zilin çalmasıyla yerimden kalktım. Bir ihtimal annem gelmiştir diye umut ettim içimden. Yalnızca bir umut.
Kapıyı açtığımda karşımda annem değil,Hoseok vardı.
"Byeol,konuşmamız lazım."dedi çabucak.
Ben hala hiçbir şeyin farkında değildim.
Babam,ona ne olmuştu?Onu dinlemediğini fark eden Hoseok bu kez daha çok dikkatimi çeken birkaç kelime söyledi.
"Baban hakkında."
°•°•°
Hoseok'un söylediklerinden sonra anlatması için beklemiştim. Gözlerimden yaşlar süzülürken "Burada olmaz."demiş ve beni bir binaya getirmişti.
Burası elektrikli tellerle ve uzun duvarlarla çevrili, adım başı bir korumayla doluydu.
Tıpkı bir,karargah gibi.
Hoseok elindeki kartı görevliye gösterip beni içeri soktu.
"B-burası,ne böyle?"diye sordum.
"Babanın aslında ölmediğini söyleyeceğim yer."dedi Hoseok.
Ne?!
Gözlerim kocaman açılmış duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Neye inanmalıydım?
Bir odaya girdik. Odanın duvarları açık gri,kapısı demirdendi. Öyle kasvetliydi ki boğuluyordum. Ses geçirmez olduğuna emindim.
Beni bir sandalyeye oturttu ve tabi kendisi de karşıma. Sorar gözlerle ona bakıyordum.
"Byeol,dinle bak. Babanın peşinde adamlar var. Babanı panzehiri yok etmekle suçluyorlar."
Ne panzehiri?
"İçtiğimiz su yoluyla bulaşan bir hastalık var. Şu an için Kore'ye yayılmadı. Baban bu panzehiri üretmek için çalışıyordu. CIA ile birlikte. Fakat ortalığı karıştırıp yok olan biri yüzünden babanı suçluyorlar."dedi.
"Bu yüzden de babamı öldü gösterdiniz. "Dedim kısık bir sesle.
Kafasını sallayıp konuşmaya devam etti.
"Babanın senden bir isteği var Byeol. Artık sen de bizimle çalışacaksın."
Dediğiyle şok olmuştum. Tanrım,bugünün nesi var?!
"Ama,b-ben hiçbir şey bilmiyorum. Hem ne anlarım."diye kendimi açıklamaya çalıştım. Fakat Hoseok bana inanmış gözükmüyordu.
"Byeol dövüşebildiğini biliyorum. Yalnızca 4 ay süren bir eğitime tâbi tutulacaksın."dedi.
"Baban,küçükken sana bir takım testler yapmış. Hatırlıyor musun?"diye sordu.
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"IQ seviyen çok yüksek Byeol. Gördüğün herşey bu yüzden ezberinde. Uygulamaya dökmek konusunda çok başarılısın. İnanılmaz derecede çeviksin-"
"Ama o gece arkana döndüğünde saklanamadım."diye böldüm onu.
"Byeol unutma ki ben de bir CIA ajanıydım. Üstelik 2 yıldır. O yüzden senden daha eğitimli olmam normal."diye açıkladı.
"Baban en ufak ayrıntıları dahi hatırladığını,mimikleri okuyabildiğini ve tam bir insan sarrafı olmandan bahsetti. Sen bu iş için en uygun kızsın Byeol."dedi hızlıca.
Yaşadıklarımı,duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum.
"Biz babamı,kimden koruyoruz?"
"CIA'in Bilişim Duvarı adlı bir bölümü var. İşte onlardan koruyoruz. Yakında üyelerini sana tanıtacağım."dedi bir çırpıda.
Bu kadar çok bilgiye sahip olduğuna göre oldukça
Kıdemli olmalıydı."Peki bu ortalığı karıştıran,o kim?"diye sordum.
Gerilmiş gibi derin bir nefes aldı.
"Annen Byeol. Annen Lee MinHae."
°•°•°
Hoseok beni bir odaya getirdi. Burada birçok teknolojik cihaz,takip araç gereçleri ve dev bir ekren vardı.
"Sana Bilişim Duvarı üyelerini göstericem."dedi ve ardından dev ekranı açtı Hoseok.
Ekranda çatık kaşlı iri bir adam belirdi.
"Bu Nam MinHyuk. En kıdemli olanları,bir bakıma yöneticileri."Sonra bir kadın belirdi. Sarışın ve yabancı olduğu direkt belli olan bir kadın.
"Elberly Sweaden. Bu kadın takip işlerini yapıyor. Gizlenme konusunda çığır açmış. Yüksek ihtimal karşılaşmak zorunda kalacağın bir kadın."
Ardından ekranda gri bir ekran görüldü. Birkaç bilgi yazıyordu.
"Bir de genç bir ajan var. Tahminen bizim yaşlarımızda. Gizli tutuluyor. Bildiğimiz tek şey Bay Park,yani baban için büyük bir tehdit oluşturduğu."diye açıkladı bu gizli ajanı.
Yanıma bir adam geldi. Hoseok'la selâmlaştıktan sonra bana döndü.
"Ben Byun Baekhyun Ajan Park. Aramıza hoş geldin."
°•°•°
Ben demiştim kız zeki diye. Bence Hoseok ajan olmak için çok uygun. Neysem,veda faslına geçelim.Nasıl kalıyoruz?
Sağlıcakla🧦
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisies•Jeon Jungkook
FanfictionKızın unicornlarla dolu rengarenk dünyası,yerini gri papatyaların ve umutsuzlukların olduğu bir gezegene bıraktı. •Papatyalar•