•flashback•
Sessiz bir gece vakti,bir silah ateşlendi.
Zaten hafif bir uykusu vardı Jungkook'un. Uyandı. Ne olduğuna anlam veremedi önce. Rüya gördüğünü sandı.
Korkmuştu bir kere,uyuyamazdı. Anne babasının yanına gitmeye karar verdi.
Karanlık odalarına gitti. Pencereler sonuna kadar açıktı. Babam pencereleri kapatmadan uyumaz diye düşündü kendince.
Annesini uyandırmak istedi. Bir ses duyduğunu ve korktuğunu söyleyecekti.
"Anne."diye fısıldadı karanlığın içinde.
"Anne,uyuyor musun?"
Annem hemen uyanırdı diye düşündü yine içinden. Ama belki de çok yorgun düşmüştü.
Babasının yanına gitti.
"Baba,bir ses duydum. Hadi uyan."diye seslendi.
Küçük ellerini babasının saçlarına götürdü. Annesi,biricik eşini hep böyle uyandırırdı.
Elleri ıslandı. Sıcak bir sıvıyla kaplandı.
Babası terlemiş miydi? Oysa bu gece oldukça soğuk bir geceydi.
Fakat ellerini aydınlatan ay ışığı,bunun ter olmadığının farkına varmasına yetmişti.
Kıpkırmızıydı.
Kandı.
"Baba!"diye haykırdı önce. Sonra annesinin yanına koştu. Onun da mı kafası kanıyordu?
"Anne,hadi uyan. Babamın kafasına pansuman yapmalıyız!"
O gece ne annesi uyandı Jungkook'un,ne de babası.
Evdeki telefonu aldı. Uyku sersemi zorla hatırladığı ambulansın numarasını tuşladı.
Telefonu yanıtlayan kalın erkek sesine cevap verdi.
"Ambulans abi,annem ve babamın kafası kanıyor."
Adresi de verdikten sonra telefonu kapattı Jungkook. Ambulans abisi ona sakin olmasını falan söylemişti.
Babasının yanına gitti.
"Baba,bana küstün mü,niye cevap vermiyorsun?"dedi babasının elini tutarak. Bedeni buz gibiydi. Yorganı açılan yerlerine örttü.
Ardından tıklatılan kapıyı açmaya gitti.
İçeri girdiler,anne babasını sedyeye alıp gittiler. Jungkook da babasının bindiği ambulansa bindi. Bir ambulans abla onu kontrol edip,üzerine bir battaniye verdi.
Hastaneye gittiler.
Babasını ve annesini cam kapıları olan bir odaya aldılar. Herkes koşuşturuyordu.
Ambulans abi ve ablalar birbirlerine "Çocuğu al burdan!"diye bağırıyorlardı.
Buna biraz gücenmişti. Sadece anne ve babasını görmek istiyordu.
Yoldan geçen beyaz önlüklü bir ambulans amcaya ailesinin nasıl olduğunu sordu.
Onun cevabı da diğerleri gibi olmuştu.
"Çocuğu alın burdan!"
°•°•°
Saatler geçmişti. Kimse küçük çocuğa bakmıyor,hâlini sormuyor,ailesinden haberdar etmiyordu.
Nihayet cam kapıların ardından başka bir ambulans amca çıktı.
"Jeon aile yakınları?!" Diye seslendi etrafa. Koltuğun kenarına çöküp kalmış çocuğa bakınca yutkundu.
En fazla 7 yaşındaki bir çocuğa nasıl söylenirdi ki böyle acı şeyler?
"Merhaba! Adın ne senin?"diyerek eğildi çocuğun yanına.
Saat sabahın beşi olduğundan çocuğun gözleri kıpkırmızıydı. Üstelik ağladığı için şirin suratı şişmişti.
"Jungkook. Adım bu."
"Ben de Doktor Park Shingyu. Tanıştığıma memnun oldum Jungkook."diyerek saçlarını karıştırdı küçük çocuğun.
"Haydi gel benimle. Ailenin yanına gidelim."
Jungkook'un gözleri umutla ışıldadı. Ambulans amcanın uzattığı eli tutup koşturmaya başladı.
Üzerine çöp poşeti gibi bir elbise giyip canlı odaya girdi.
Babasının üzerinde beyaz bir örtü vardı.
"Baba! Ben geldim!"diye bağırdı sevinçle.
Cevap alamayınca yanındaki adama döndü.
"Niye cevap vermiyor?"diye sordu fısıltıyla.
"Jungkook,artık baban seninle konuşamaz."
Derince bir nefes alıp devam etti.
"Seninle oynayamaz,sana gülemez,sana sarılamaz."
"Ama,ama neden?"diye sordu dolu gözleriyle Jungkook.
"O farklı bir dünyaya gitti. Ama üzülme,gittiği yer o kadar güzel ki orada Ironmen bile var."dedi doktor park. Oğlanın üzerindeki pijama takımından Ironmen'i oldukça sevdiği anlaşılıyordu.
"Vay canına,babam Bay Stark'ı çok sever. Orada mutlu olmalı."
Doktor Park iyi bir yerden girmenin sevincini yaşasa da ne yazık ki küçük oğlan acı gerçekle yüzleşmeliydi.
"Babanın ruhu o güzel dünyaya göç etti Jungkook. Bize yalnızca bedeni kaldı. Haydi,onunla vakit geçir biraz." Ardından geri çekilerek onları yalnız bıraktı.
Jungkook ufak elini babasının yanağına koydu. Sevdi.
"Baba,umarım orada mutlusundur. Ben,senin adına mutluyum. Bay Stark ile iyi vakit geçiriyor olmalısınız. Ama,ama-"
Gözleri doldu Jungkook'un. Hıçkırıkları arasından konuşmaya devam etti.
"Ama ben seni çok özlerim baba! Lütfen geri gel. Arada tatile gidersin. Olmaz mı?!"
İnci taneleri narin göz pınarlarından süzülüyordu.
Doktor Park,Jungkook'un omzuna koydu ellerini.
"Baban geri gelemez Jungkook fakat senden son bir şey istedi.-"
Bugün konuşmak çok zor geliyordu onca yıllık doktora.
"Annene iyi bak Jungkook."
°•°•°
Hello!! Kurgularımda Jeon'un ailesine asla bir şey yapmazdım,kıyamazdım. Ama bunu yapmam gerekiyordu.
Neyse,Jeon Jungkook hastanelerden bu yüzden hoşlanmıyor.
Bu arada Park Shingyu tanıdık geldi mi?;)
Neyse,sağlıcakla kalın efenim🧦🐧🐨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisies•Jeon Jungkook
FanfictionKızın unicornlarla dolu rengarenk dünyası,yerini gri papatyaların ve umutsuzlukların olduğu bir gezegene bıraktı. •Papatyalar•