11

2.1K 169 33
                                    

Okul çıkışı olduğunda ara sokaklardan giderek beni bekleyen her zamanki siyah arabaya atladım.

Birkaç dakika sonra üsse varmıştım. Binaya girip zemin katta bulunan antrenman odasına indim. Hoseok çoktan ısınmaya başlamıştı.

"Selam Seok-ah!"diye selâmladım onu.

Kocaman,ve tabi gerçekten ışık saçan,gülümsemesiyle beni yanıtladı;

"Selam Byeol! Kook'un kazağı yakışmış."dedi.

Anlayamadığım bir şekilde utanmıştım. Zaten bu kazak yüzünden fazla rahat değildim çünkü aynı Jeon gibi kokuyordu ve bu da sanki hep çevremdeymiş gibi hissettiriyordu.

Çekmeceden bir eşofman alıp eteğimin üzerine giydim. Ardından eteği de indirip ondan kurtuldum.

Isınmaya başlarken bir yandan da sohbet ediyordum.

"Annen ne yapıyor bu aralar Byeol?"dedi Hoseok. Sesinde annemden nefret edercesine çıkan bir tını vardı.

"Eve gelmiyor. Haberim yok. Bir anne gibi davranmayı çoktan bıraktı. "Dedim bir çırpıda. Sonuçta bunlar doğrulardı.

"Babana kavuşmaya az kaldı. Elimize geçen panzehiri geliştirmek için buradaki laboratuvara gelecek. Ortalık sakinledi."

Hoseok'un söyledikleri beni bir nebze rahatlatmıştı. Fakat Ajan Nam(Bilişim Duvarı) rahat durmazdı. Önüme Jeon'u çıkarıp duracağına emindim.

°•°•°
Jeon Jungkook

"Jeon, Lee Min Hae'yi aramaya devam ediyoruz. Fakat senin ilgin başka kişilere kaymış görünüyor."diyen ortağım yumruklarımın sıkışmasına sebep oluyordu.

"Haklısın. İlgim çok başka kişilere kaydı. Ve yumruğum da her an suratına kayabilir. Dikkat et."diye kısaca onu uyardıktan sonra Bay Nam 'ın yanına ilerledim.

Kapıyı tıklayıp içeri girdikten sonra bodoslama konuya daldım.

"Ortağımın değişmesini talep ediyorum Bay Nam."

"Ben de seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum Jungkook. Artık yeni bir ortağın olacak."

Biraz duraksayıp konuşmasına devam etti. Gözlerinde bir şeyleri becerememenin hüznü varmış gibiydi.

"Glass Meyer,nicknameleri bir kenara bırakmak gerekirse; Park Byeol."

"Ne?!"

°•°•°
Byeol

"Ne?!Hoseok sen ne dediğinin farkında mısın?"diye bağırmıştım koridorda.

"Cidden neye bu kadar şaşırdın Byeol? Jungkook'un ajan olduğunu en başından beri bilmeme mi, yoksa onunla çalışacak olmana mı?" Diye konuştu sakince.

"İkisine de! Yani madem biliyordun bana niye söylemedin?"dedim kırgınca.

"Zıt kutuplu iki mıknatıs gibi birbirinize çekiliyorsunuz. Elbet öğreneceğini  biliyordum."

"Tamam. Her neyse. Konumuz bu değil zaten. Ben neden karşı tarafın aptal ajanıyla çalışıyorum?!" Diye kapattım şu aptal mıknatıs olayını.

"İlk olarak aptal dediğin ajanın IQ'su 157. İkinci olarak ise annenin çaldığı formülü hala bulamadığımızın farkındasındır.Bir şeyler yapmalıydık."

Haklıydı. Ne diyebilirdim ki. Fakat bu Panzehir ve formülü için bir araya gelen iki farklı grup bana yine de pek hayra alamet gibi gözükmüyordu.

Ve tabi Jeon ile çalışmak da öyle.

°•°•°

Jungkook Ajan Nam ve Byeol ise Hoseok tarafından çalışma yerlerine getirilmişlerdi.

Burası oldukça sakin çevrede bulunan bir apartmanın dairesiydi. Fakat yıllar önce CIA tarafından alındığı için bir üssü aratmıyordu.

Bir oda laboratuvar ve takip cihazları için,bir oda yataklar, ve diğer oda da kostümler için bir odaydı. Her şey burada kalacak ajanlar için düzenlenmişti.

Odaları teker teker gezdiklerinde kıyafetlerin kendi bedenlerine uygun olduklarını fark etmişlerdi. Ve tabii Çekmecedeki sahte kimlikleri de gözden kaçırmamışlardı.

Göz göze geldiklerinde Byeol yutkunup önüne döndü.

"Göreviniz şu andan itibaren başlamıştır. Tek kuralım birbirinizi öldürmemeniz."dedi Bay Nam.

Ve Hoseok ile beraber kapıdan çıktı.

Jungkook Byeol'e dönüp konuştu,
"Eh,bunun için fazlaca vaktimiz olacak. ".

°•°•°
Selaam! Aklımda güzel fikirler var umarım bunları düzgünce yazıya dökebilirim.

Eğer sizin de "keşke şöyle yapsaydın" dediğiniz bir nokta varsa tam buraya fikirlerinizi yazabilirsiniz.

Güneşin giydiğimiz kıyafetlerlebirliği yapıp vücudumuza aptal izler bırakmadığı bir yaz dileğiyle,sevgiler!
-🐷🍑


Daisies•Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin