The Amazing Eklembacak | taejin texting

tilkiler

"Benden başkasına 00.00 mesajı atacak Namjoon, düşünsene bir de sonuna kalp koyup birbirlerine iyi geceler diyecekler." Seokjin yaklaşık yarım saattir daha yeni keşfettikleri terasta ağlıyordu.

Jimin salya sümük ağlayan hyunguna üzülerek bakıyor ve ona ihtiyacı olduğunda peçete uzatıyordu.

"İşe iyi yönünden bak Seokjin." dedi elindeki plastik küçük kaşıkla arkadaşı işaret verdiğinde ağzına yolda gelirken açık bir marketten aldıkları daninoyu veren Namjoon. "O mutlu olmayacak mı? Olacak. Onun mutluluğu ile sen de mutlu olabilirsin."

"Nasıl mutlu olayım? O kız her zaman tüm şişeyi boşaltıyor üstüne. Taehyung  da mutlu olmaz ki, başı döner. Hem," Namjoon'a ona danino vermesi için işaret etti. Meyveli yoğurdun içindeki patlaklar bir miktar mutlu olmasını sağlamıştı. "Şimdi o kız sürekli bizim sınıfa gelir durur. Gözümün önünde koklaşırlar."

Gözlerinden yaşlar akmaya devam ederken Jimin tuvalet kağıdı rulosundan  yeni bir peçete koparıp hyungunun yaşlarını sildi. Kollarını onun beline dolarken neredeyse ağlayacaktı. "Hyung," dedi. "Üzme kendini daha fazla. Hem bak daha teklif edecekmiş, henüz teklif etmemiş. Onu engelleyebiliriz."

Seokjin burnunu çekti. "Nasıl olacakmış o iş?"

"Onu oyalayacak bir şeyler uyduracağız." Jimin yüzünde bir gülümseme eşliğinde cevapladı.

Seokjin kendine gelmeye başlamıştı. Sinsi fikirler beyninde fink atıyordu artık. "Sanırım anladım. Ama birazcık tehlikeli olacak. Var mısınız?"

"Seninle her daim hyung." Jimin hyungunun beline iyice sokulup başını göğsüne yasladı. Diğer hyungundan öksürük sesi gelse de umursamadı. Onu sinir etmeyi ve kıskandırmayı seviyordu.

"Aynen Seokjin, ben varım." Jimin'i diğerinden ayırmaya çalışırken mırıldandı Namjoon.

"Sizi End Game'e beraber gidecek kadar seviyorum." dedi Seokjin. "O yüzden iş başına. Tilkilerim beni terk etmeden başlayalım."

"Size mi gideceğiz?" diye sordu Namjoon.

"Sizin yurtta ekipman yok."

Kwang Dae: Tanrım
Taehyung
Gördün mü
Oyundaki tüm rekorlarım silinmiş
Seninkinde de öyle mi

(Görüldü 07.35)

Kim Taehyung: Sıçmık
Benim rekorlarda gitmiş
Neler oluyor

Kwang Dae: Ne bileyim
Nasıl gider anlamıyorum ki
Mesaj atacağım

Kim Taehyung: KAFAYI YİYECEĞİM
Bende mesaj atacağım

(Görüldü 07.36)

Kwang Dae: Teknik bir arıza olmuş diyorlar
Eğer o
Skorlar geri gelmezse
Dava açarım ulan
Dur bir şey daha yazdılar
Yarına kadar halledecklermiş

Kim Taehyung: E sıçayım böyle işe
Benim hesabımın da linkini at
Halletsinler

Kwang Dae: Oldu paşam
Başka

Kim Taehyung: Okul başlayacak Wang
Benimkiylede ilgilen işte
Teneffüs de mesaj atarım

Kwang Dae: Tamam
Öyle olsun bakalım
Öcümü alırım

(Görüldü 07.42)

Yoongi henüz uyandığında uyku sersemi bir halde etrafına baktı. Pijamalarıyla gecenin bir yarısı dışarı çıkan arkadaşı şu an kapının üstündeki anahtarı ses çıkarmadan çıkarmaya çalışıyordu.

"Ne yapıyorsun sen?"

Seokjin sesin geldiği yöne gözlerini kocaman açarak dönmüş ve onun Yoongi olduğunu anlayarak derin bir nefes almıştı.

"Sadece kafetaryaya gittim. Bir ihtiyacım vardı da." dedi dolabına yönelirken.

"Sabahın köründe ne ihtiyacın vardı?" Yoongi hâlâ yatağında debelenirken mırıldandı. Sıcaklık ve rahatlık etrafını kuşatmıştı. Hiç ayrılası yoktu.

Okul formasını askısından çıkarırken konuştu Seokjin. "Aslında pek de sabahın körü sayılmaz. Saat sekize on var, acele etmezsek kahvaltıyı bile kaçırabiliriz."

Tam üstündeki pijamasını çıkartacaktı ki Yoongi onu durdurdu. "Tanrım banyoda giyinsene! Ne diye odanın ortasında giyiniyorsun?"

"Belki seni etkilemek istiyorumdur," Yoongi'ye doğru kaşlarını kaldırıp indirdi.

"Gay değilim çocuk." dedi Yoongi. "Geç de banyoda giyin."

"Çok meraklıyım sanki sana mükemmel kaslarımı göstermeye. Sen kaybedersin." diyip banyoya yürüdü.

Yoongi sanki derse geç kalırsa ceza almayacakmış gibi hâlâ yorgana sarılmaya devam ediyor ve yarınlar yokmuş gibi uykusuna dönmeye çalışıyordu.

Aradan beş dakika geçtikten sonra Seokjin banyodan ıslık çalarak çıkmıştı. Yoongi'yi hâlâ uyuyor olarak gördüğünde ona seslendi.

"Hey Yoongi, uyan artık. Ceza puanı mı almak istiyorsun?"

Cevap olarak birkaç mırıltı geldi.

Seokjin onu yataktan koparmak için sıcacık yorganını elinden almaya karar verdi. Yorganın bir ucundan tuttu ve çekti.

Yoongi tam küfür etmeye başlayacaktı ki Seokjin başının altındaki yastığı çekip ağzına tuttu. Daha sonrasında ise kahkaha atmaya başladı.

"Yurtta kalmak da eğlenceliymiş ha! Özellikle oda arkadaşım sen olunca."

Yoongi yatakta çırpınmaya başlayınca çocuğun nefes almasına izin vererek yastığı ağzından çekti. "Ah şey pardon."

"Kaç." Yoongi yataktan kalkmadan önce sadece bir kelime söylemişti.

Seokjin kahkahalarına devam ederken hızla kapının oradaki çantasını almış ve ayakkabılarını giyerek koridora çıkmıştı.

"Bok kafalı!"

Kafamı duvarlara vurasım var
Seokjin gibi çatal aramaya başlayacağım şimdi ;((
Bu arada 1k olduk ama benim modum çok çok çok düşük
Bunun için sonra sevineceğim
💔💔💔💔
Bu kalpler kendime arkadaşlar
Size şunlardan atacağım
💞💞💞💞
Hadi bay bay
Çamaşır suyu da bulacağım daha