The Amazing Eklembacak | taejin texting

fransız öpücüğü

Yoongi yerinde duramayan, sürekli biletleri, gözlükleri ve abur cuburları kontrol edip duran Seokjin'e baktı. Bugün şu aylardır beklediği, bazen kendisinden önemli olduğunu düşündüğü filmin çıktığı gündü. Yurttaki odaya bir gerginlik hakimdi.

"Başımı döndürüyorsun yeter Seokjin." Dün gece yurda geç geldiğinden uykulu sesiyle Seokjin'e seslendi. Ki Seokjin'in taktığı pek söylenemezdi.

Yoongi sabahın erken saatinde oda arkadaşı yüzünden kalktığı aklına gelince neredeyse ağlayacak gibi oldu. Normalde okul için bu saatte kalkması gerekiyordu zaten ama kendisi dersin başlamasına on dakika kala kalkardı her zaman.

Seokjin derin bir nefes alıp yatağına yattı. Heyecandan uyuyamamıştı zaten ve sabahtan beri gerekli olan her şeyi yaklaşık yüz defa kontrol ettiği için yorgundu.

Yoongi de derin bir nefes verip konuştu. "Yorgun olmasaydım şu anda ölmüştün."

Seokjin güldü. "Sen öldürmeden heyecandan öleceğim zaten."

"Tanrı aşkına! Saat daha yedi! Sabah yedi!"

"E uyu sen ben mi uyandırdım seni?"

Yoongi gözlerini kapatıp sinirlenmemeyi denedi. "Seokjin, belki farkında değilsin ama saat altıya kurduğun ve 'BUGÜN ENDGAME ÇIKIYOR KIÇINI KALDIR DA HAZIRLAN' diye bağıran alarmının tüm ülkeyi uyandırmaya yetecek kadar yüksek desibelde sesi var."

"Hayatımda duyduğum en haklı cümle sıralamasında ilk ona girebilir." dedi yatakta yatıp elindeki topu duvara fırlatıp geri yakalayan sanrı.

"Öf sen kes sesini. Bir de seni çekemem bugün." dedi Seokjin ona kızarak.

Yoongi şaşkınlıkla ona baktı. "Pardon?"

"Ah sana demedim Yoon."

Yoongi kaşlarını çattı. "İlk geldiğinde deli olmadığını düşünüyordum ama şu an..." Başını iki yana salladı. "Gerçekten delirmişsin."

"Sana diyor." Sanrı ayağa kalkıp odayı gezmeye başladı. Yoongi'nin arkasında durup iki kulak yaptı.

"Sana diyor. Benle konuşmayı keser misin artık?" Yoongi ona bir şey diyecek olduğunda hemen cevap verdi. "Sana demedim."

"Beni korkutmaya başlıyorsun. Ne oldu sana bir haftada?"

"Ah neler olmadı ki..."

"Sayıyorum bak dinle, ilk olarak sevdiğin ünlüye rezil oldun, koskoca galayı aptal sakarlığın yüzünden kaçırdın, Namjoon ve Jimin'in günlerini mahvedip sevgiline tam bir gerizekalı olduğunu gösterdin. Üstelik bir ibnesin."

Seokjin gözleri dolu dolu bağırdı. "SUS LAN P+%*!"

"S+%*#&." dedi Yoongi yataktan kalkarken. "Sen küfür mü ettin? Hem de bana? Tamam bekliyorum hadi kıyamet kopsun."

Seokjin ağzından kaçan şeyle pişman olurken kafasını yastığına gömüp ağlamaya başladı. Sanrı ise şimdi kahkahalarla gülüp onunla dalga geçiyordu. "BUGÜN ÇOK GÜZEL OLACAKTI. HEPSİ SENİN SUÇUN." Sesi boğuk çıkmasına rağmen bağırmaya çalıştı.

Yoongi endişelenip Seokjin'in yanına gitti. "Hey iyi misin sen?"

"DEĞİLİM İYİ, BOK GİBİYİM."

"Ben en iyisi Taehyung'u çağırayım."

"HAYIR ÇAĞIRMA!"

"Hıhı tamam." Odadan çıkıp Taehyung'un odasına doğru gitmeye başladı.