KARANLIK

Resim

Umarım beğenirsiniz❤
Multimedya=Can😍😍😍
Canda fena değil yani! Tamam tamam taş gibi! Sustum🤣
Şarkının adı; Mutlu Sonsuz-Çağtay Ulusoy

Ders bir türlü bitmek bilmiyordu! Lanet olsun!! Sıkıntıyla etrafıma bakınırken Can'ın Selin'e baktığını gördüm. Ne? Nasıl yanii. Neden bakıyorki?
'Biz ne bilelim kızım git Can'a sor'
Sana sormadım ki ben
'Olsun. Zil çaldığında Can'a sor bende merak ettim'
Kafamı 'tamam'anlamında sallayıp konuşmasını dinledim.
'Gerizekalı'
Off yine ne yaptım ki?
'Bir şeyi unuttun!'
Anlamayarak düşünmeye başladım. Neyi unutmuş olabilirim ki? Ne olmuştu?
'Düşün bakalım'
Yaa bulamadım söyle işte diyerek ısrar edince uflayarak
'Biz hani alışveriş'e gitmiştik hani sen kabinde bir ses duymuştun hani'
Gözlerimş pörtleterek "Neee" diye böğürmüştüm. Evet resmen böğürdüm!

Etrafıma bakındığımda herkezin bana baktığını görmüştüm.
'Ne diye böğürürsen başka bir tepki vermelerinimi beklerdin?'
Bir günde çenen dursun bee!! Etrafıma utançla bakarken sayın biyoloji hocamız olan Metin hoca bana döndü ve anlamsızca bana bakmaya başladı. Bende tabiri caizse mal mal sırıttım. Başımı selam verir gibi sırıtarak sallayıp
"Özür dilerim siz devam edin" deyip sırama oturdum. Metin hoca sabır dilercesine kafasını salllayıp tahtaya bir şeyler yazmaya devam etti. Başımı çevirip Selin'e baktım!

Nasıl unutmuştum ben bunu! Tenefüste sorardım. Kafamı çevirdiğimde Meriç'in bana bakarak defterine bir şeyler karaladığını gördüm. Ne yapıyırdu? Kalem kutumdan küçük bir not kağıdı çıkarıp içine
"Ne yapıyorsun?" Yazıp küçücük katladım. Meriç'e dönüp kağıdı ona fırlattım. Kaşlarını çatıp kağıdı merakla eline aldı sonrada bana baktı. Kağıdı açıp okudu. Kalemini benim attığım kağıda yöneltip bir şeyler yazdı. Merakla onu beklerken hoca anlamasın diye önüme döndüm. Birden kağıt sıraya fırlatılınca irkildim. Çabucak açıp okudum.
"Ne o? Benimle bu aralar fazla ilgilenmeye başladın? Bir şeymi itiraf ediceksin yoksa?" Sinirle okuduğum şeyler yetmiyormuş gibi emoji çizmişti! "😏" tam bir sinir bozucuydu! Hemen kalemimi alıp yazmaya başladım.
"Ben sana bir şey itiraf ediceğimi söylemedim! Ne yaptığını sordum ki en doğal hakkım. Çünkü bana bakarak bir şeyler yapıyordun! Ve sen kimsin ki ben sana bir şeyler itiraf ediyim ki?" Hemen ona dönüp kağıdı fırlattım. Oda hemen açıp ne yazdıklarımı okudu. Sonra bana bakıp somurttu. Bende ona dil çıkardım.

Önüme tekrar kağıt fırlattığında açıp okudum.
"Sanane" saol ya çok kibarsın! Kağıda eğilip
"Ne banane?" Yazıp yolladım. Çok geçmeden cevap gelmişti.
"Ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez!" Şaşkınca ona dönüp baktım. Umursamazca önüne dönüp bir şeyler yapmaya devam etti.

Zil çaldığında Selin'e dönüp kafamla "hadi gidek" işareti yaptım. Kafasını sallayıp ayağa kalktı. Eteğimi birazdaha çekip düzelttim. Koridora çıkıp gezinmeye başladık. Ama benim ona sormam gereken bir şey vardı. Rahatsızca kıpırdanıp Selin'e döndüm.
"Sana bir şey sorabilirmiyim?"
Selin'in ağzından;
"Sana bir şey sorabilirmiyim?" Diyen Nida'ya dönüp kafamı "evet" anlamında sallayıp
"Evet sor" dedim. Birazcık düşünüp cevabını nasıl vereceğimi bilmediğim soruyu sordu.
"Alışveri'e gitmiştikya? O gün elbiselerimizi denerken kabinde senden bir inleme sesi duydum." Ne diyecektim şimdi!?
'Sakın telaşa kapılma ve umursamazca konuş!" İyide iç sesciğim o nasıl olucak ve ne diğcem? İç sesim derin bir nefes alıp her zaman ki gibi ne yapıcaüımı anlattı.
"Omzunu silk!" Omzumu silktim.
"Şimdide yüzünde ki telaşı silip umursamaz bir bakış at!" Yüzümde ki telaşı silip umursamazca vaktım.
"Şimdide deki; haa omu hayvan Can yüzünden!" Anlamayarak da olsa tekrar ettim.
"Haa omu? Hayvan Can'ın yüzünden!" Dediğimde sırıtıp
"Neden?" Diye sordu. Neden!
"Çünkü elbisemin fermuarı arkadaydı ve çekerken saçlarımı sıkıştırdı yanlışıkla!"
Yüzüme sahte bir sinirlilik katıp tekrar ettim.
"Çünkü elbisemin fermuarı arkadaydı ve çekerken saçlarımı sıkıştırdı yanlışıkla hayvan!" Dediğimde bir kahkaha patlattı. Sonrada gerçek olan şeyi söyledi!
"Kız öyel desene bende başka bir şey sandım!" Dediğinde aslında sandığı şeyler aynıydı!