Nida....evet ismim Nida. Belkide imkânsız bir aşk'a inanmışdım. Belkide....aşık olduğumu sanmıştım! Gerçi sizce aşk nedir? Sadece iki kelime on üç harfden oluşan bir hismi? "Seni seviyorum" yoksa "tutku, macera, şevkat, acımasızlık ve en önemliside...
Selin heyecanla ellerini çırpmaya başladı "Gidicekmisin? Bence git yani" kararsız kalmıştım. "Bilmiyorum" dediğimde suratını astı "Ya bak çocukta diyo kafanı dağıtman için diyo gidelim diyo ve sende gidiceksin" işte benim kankamda böyle naparsın. "Benim karar vermeme gerek kalmadı sen verdin benim yerime saten" "Sana kalsaydı kararsızlıktan ölürdün" tek kaşımı kaldırıp bakmaya başladım "Hadi hazırlan" "Ama sen ne yapıcaksın aburcuburlarda kaldı" "Sen dert etme aburcuburları ben yerim" Aklıma bir fikir gelmişti!!!! Sinsice sırıtıp "E sen yalnız kalma ben Canı arayım ozaman seninle ilgilensin" hemen itiraz edicektiki "İtiraz istemem ya sen Canla takılır bende Kayranın yanın giderim yada sen Canla takılmıyip bende Kayranın yanına gitmem burda beraber salya sümük alarız" dediğimde kararsız kaldı "Of Nida haksızlık yapıyorsun" "Saadet teyzeler nerde?" Aklımda çok kötü fikirler vardı. Onları eve yollicaktım "Yok bugün yemeğe gittiler akşam 02.00 ye kadar gelmezler" sırıtıp elime telefonu aldım ve Canı aradım. "Can naber" "İyi Sen?" "Bende iyiyim de senden bir ricam olucaktı" "Tabi söyle" "Saat 19.00 da ******* bu mahalleye gelirmisin" dediğimde duraksadı "Tamam" dediğinde telefonu kapatıp Seline baktım. "Hadi hazırlayalım seni" deyip kolumdan çekiştirerek gardolaba getirdi "Bak etek giğmem böyle hevesli gibi durur" "E ozaman sen giyin ben bekliyorum" kafamı tamam anlamında sallayıp gardolaptan mavi jeans giyip üzerime siyah swit tişört giğdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçımı salık bırakıp Selinin yanına gittim. Saat 17.55 ti "Hadi çıkalım ha aburcuburları almayı unutma yersiniz arkadaşça" dediğimde sinirle elini poşeti alıp sinirli sinirli bana baktı. Umursamayıp aşşağı indim. Ayağıma beyaz Nayk spor ayakkabılarımı geçirip askıdan küçük sırt çantamı alıp içine anahtarımı ve kulaklığımı koydum. Cebimede telefonumu koydum. "Geliyomusun?" Diye bağırdığımda sınırlı bir şekilde "Senceee" diye bağırdı. Sinsice sırıttım.
Evden çıktığımızda Kayra spor arabasına yaslanmış beni bekliyordu. El sallayıp yanına doğru ilerledik. Selin'in ağızından; Kayranın yanına gittiğimizde ikimizde sarıldık. Nida bana dönerek konuşmaya başladı. "Hadi senide bırakalım" dediğinde itiraz ettim çünkü markete gidicektim. "Yok ben bir yere uğricam siz gidin" dediğimde Nida sırıtarak kulağıma yaklaştı "Bira alıcaksın değilmi?" Diye kulağıma fısıldadığında şaşırmıştım. Nereden biliyorduki? Ondan uzaklaşıp konuşmaya başladım "Iııığğğğ be-ben gidiyim ozaman" niye kekeledim bende bilmiyorum. Onlardan uzaklaşıp el salladım.
Babamın içki aldığı dükkana girdiğimde içki reonuna gittim. Çünkü canım çekmişti. Yani bir bardaktan ne olurki? Çok fazla içki vardı ve ben kararsız kalmıştım. Kenardan sepeti alıp raflardan seçmeye başladım. CİN BRENDİ İSKOÇ VİSKİSİ SİNGLE MALT VİSKİ TBORG 4-5 tane VE RAKI Aldım. Bunları burdan babam alırken görmüştüm. Genelde hepsinden çay yerine içer babam. Yanı keyfine. Kasaya gidip içkileri vermeye başladım. Kasiyer kız bana şaşkınca baksa da umursamadım. Tektek içkileri geçmeye başladı. Cin 100 lük=110TL BRENDİ 70 lik=140.50TL ISKOÇ Viskisi 70 lik=190TL SİNGLE Malt Viski 100 lük=255TL TBORG 4-5 TANE=50TL RAKI 100 lük=173TL "Toplam 918.5" kasiyer kızın söylediği fiyata şaşırmamıştım çünkü normal bir fiyattı. Çüzdanımdan kartımı çıkartıp ödedikten sonra elimdeki ağır poşetlerle taksiye bindim. Bukadar içki almama babam kızmazdı çünkü sana aldım diyebilirdim. Tabikide babamda memnuniyetle alırdı😏😏😏
