2.Bölüm:Akın

148 40 5
                                    

Multimedia: Akın Çelik

Bir gün sonra...

Yine okul sabahıydı... Hazırlanmak, kahvaltı yapmak fasıllarını atlatmıştım. Okulun önündeydim. Okulun bahçesinde ki bankta oturan Burak'ı gördüm. Yanına gitmeli miyim diye düşündüm. Sonra vazgeçip yanından geçtim. Bana baktığını hissedebiliyordum. Sonra arkamdan seslendiği duydum
"Afra!"

Arkama dönmedim trip atıyordum kendimce. Belki trip atılacak bi durum değildi ama ne yapayım ben böyleyim.

Sonra yanımda belirdi.

"Afra sana sesleniyorum duymadın mı?"

"Bilmem" neden böyle bi cevap vermiştim şimdi?!

Merdiven basamaklarına ilk adımı mı attığımda biran önüme geçti.

"Afra iyi misin?"

"Gayet iyiyim sen nasılsın?" alaylı bi şekilde söylemiştim.

"İyi değilsin."

"Olabilir" diyip hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başladım. Arkamdan gelmiyordu. Gelmeliydi. Amaan gelmesin banane. Kendimle çelişiyordum resmen.

Sınıfa çıktığımda Burak'ın yanına oturmadım. Boş bir sıraya geçtim. Nereye gitmişti acaba? Merak etmiyorum aslında sadece... Tamam her neyse kantine ineyim belki oradadır.

Kantine vardığım sırada çok kalabalık olduğunu ve bu kadar kişi arasından eğer buradaysa da görmemin zor olabileceğini düşündüm. Baştan aşağıya kantini süzdüğümde Burak gözüme çarptı. Kolay olmuştu. Yanında bi kız vardı. Kızı incelemeye başladım. Hayır bi dakika... Bu Gamze'ydi.

Burak buna kıçımın kenarı dememiş miydi? Bu neydi şimdi? Birde pişmiş kelle gibi sırıtıyorlar. Eminim ki çok komiktir(!)

Onları seyretmeye devam ederken yanıma biri geldi. Yakışıklıydı. Şimdi beni her erkeği beğenen biri sanmayın ama gerçekten yakışıklıydı.

Kumral, hafif dalgalı saçlara, gökyüzünü andıran mavi gözlere sahipti. Burak la hemen hemen aynı boydaydılar.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin