054**: 13
Belen : ne
054** : 13 gün sonra karşındayım
Belen : tamaaam
054**: heyecanlı mısın
Belen: bayağı
054**: dkckskfjf neyse ders başlıyor yakalanma
Belen : merak etme aslan
Telefonu cebime koydum ve hocanın gelmesini beklemeye başladım. On üç gün ha? Heyecanlı olmadığımı inkar etsem de içten içe ölüyordum.
Eğer o kişinin sevgisi gerçekse, sanırım hayatımda ilk defa birinin beni gerçekten sevdiğine şahit olucaktım.
Babamı bu kategoriye katmıyordum tabii ki. Zaten sadece birbirimize sahiptik.
"Hoca gelmemiş, dışarı çıkabilirsiniz!"
İçeri giren öğrenci dünyanın en güzel cümlesini kurmuşçasına yüzüm aydınlandı. Eşyalarımı toplayıp çantamı sıranın köşesine gönderdim ve sınıftan çıkmak için yol aldım. Hava bugün güzeldi, sınıfta kalmak aptallık olurdu.
Sınıfımdaki diğer herkes gibi ben de sahanın olduğu kısma gittim. Herhangi bir sınıf beden dersindeydi ve futbol sahası doluydu. İzleme yerlerine gidip, güneş almayan bir yere oturdum ve cebimden telefonu çıkardım. Sahaya göz attığımda gülümsemesin beğendiğim çocuğu gördüm. Yani çocuk yakışıklı şimdi, söylemeden geçmiyeyim.
Arkaya doğru yaslanıp telefonun kilit ekranını açtım ve instagrama girdim. Sanırım zil çalana kadar böyle duracaktım.
***
dünyanın en berbat textingini buraya kadar okuduğunuz için tşk
ne yazacağımı bilmiyorım ve buna bir an önce final vermek istiyorum
bu sefer kafaya koydum başladığım işi bitireceğim
taslakta daha bir sürü hikayem var onları yayınlamak istiyorum
ama onlarıda ttamamlamalıyım
neyse
hoşçakalıın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni farketmen lazım
Short Story054** : garip bir özelliğim yok 054** : sadece seni seviyorum oldukça sıradan bir text