"Sevgilim Belen."
"Efendim?" diye seslendim ona doğru.
Bana baktı ve gülümsedi. "Bir şey yok!"
"Aptal mısın?" kaşlarımı çattım, gerçekten şapşal bir çocuktu.
"Öyleyim, ama bir sorsana neden böyleyim."
Vereceği saçma cevabı merak ettiğim için sordum. " Neden?"
Ve şöyle dedi: "Ne, neden?"
Gülmemi bastırmaya çalışsamda engelleyemedim. "Aptal." Ne kadar zor olsa da gülmemi kestim ve ona sadece gülümsedim.
"Seni seviyorum." Kalbimin iç organlarıma doğru eriyip kaybolduğunu hissetmiştim. Utandığımı pek belli etmemek adına kafamı hafifçe öne eğdim ve biraz bekledim.
"Seni seviyorum."
İşte böyle. Birini dünyanın en mutlu insanı etmek bu kadar kolay. Onu seviyorum, ve o da beni.
Gerçekten çok garip. Hiçbir zaman böylesine sevebileceğim birini bulamam sanıyordum. Aslında o beni buldu fakat konumuz bu değil.
Bir insanı bu kadar hayatımın merkezine alamam diyordum, fakat gözlerimi kapattım ve açtım. O oradaydı.
Lise aşklarına sürekli basit derler. Çoğu insan ilk aşkıyla burada karşılaşır çünkü. Ama bu onu basit yapmaz. Geriye dönüp baktığında, o hissi her daim yaşarsın.
Tekrar ona doğru baktım. İleride seninle olacak mıyım bilmiyorum ama, sen hep bende olacaksın. Seni asla unutmayacağıma eminim ve bu beni mutlu ediyor.
"Biliyorum çok yakışıklıyım bakma öyle." hafifçe güldüm.
"Benden başkası bakmaz sana boş boş konuşma." dedim.
"Ben de senden başkasına bakmam zaten, ne gerek var." Poşetteki jelibon paketlerinden birini uzattı.
"Bana büyü falan yaptın galiba." sahte bir düşünceli sesle konuştum.
Hafifçe güldü ve konuştu. "Merak etme, garip bir özelliğim yok. Sadece seni seviyorum."
Son.
yeter artık buna yazmak istemiyorum dmcmdmcmdmf
yeni hikayeme başlamaya karar verdim, profilimden bulabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni farketmen lazım
Short Story054** : garip bir özelliğim yok 054** : sadece seni seviyorum oldukça sıradan bir text