13. BÖLÜM

16 2 0
                                    

  Adamlar- zombi mahalli

Zilin çalması ile ayağa kalktım. Test kitabını ve mirza hocanın verdiği kağıtları alarak sıradan çıktım. Mirza hoca ile özel derslerimiz den biri vardı yine. Bana son iki konu kaldığını söylemişti. Sonra sınav olduktan sonra sonucuma göre özel derse devam edip etmeyeceğimize karar verecek ti.

Sınıfın kapısına yürürken herkes sınıfına gelmeye başlamıştı. Kapıya geldiğimde yeni kız esil ile karşı karşıya geldim.
Gözleri beni bulduğu an üstümde gezdi. Bakışları dostça değilde daha çok iğneleyici gibiydi. Bakışları üstümde gezdikten sonra yüzüme bakmaya başladı. Bu haline sinir olurken... Geçecek misin yoksa davetiye mi bekliyorsun?... Dedim.

Küçük bir alaylı gülüş ile... Öğretmenin den öğrencisine kadar herkes mizahşör mübarek... Dediğinde onun gibi alaycı gülümseyerek cevap verdim.

... Biz mizahşörüz de.. Siz ne ayaksınız?...

Dediğimde yüzündeki gülümseme soldu. Yüzüme zafer gülümsemesi yayılırken içeri girdi ve sırasına ilerledi. Sınıftan çıkıp koridorda ilerledim.
Gerçekten bu kıza gıcık olmuştum. Kendini beğenmiş tavırlar. Ukala ukala gülümsemesi. Herşeyi ile gıcık . Belli anlaşamayacağımız.
Merdivenleri bitirip rehberlik odasına ilerledim. Kapının önünde durdum ve bir kez tıkladım. Bazen benden önce geliyor.

... Gel...

Gür sesi kulağımı doldurduğu an yüzümde tatlı gülümseme ile içeri girdim. Kapıyı ardımdan kapatırken mirza hocanın sesi yine geldi.

... Tamam tatlım bunu akşam gelince konuşuruz.. Senin isteğin gibi olsun bakalım...

Dediğinde telefon ile konuştuğunu anladım. Masaya döndüğümde benim her zaman oturduğum sandalye ye o oturmuştu. El mahkum bende onun sandalyesine oturdum.

Gözlerini bana çevirdi ve sıkı sıkı kırparak gülümsedi bana. Ufak bir gülümseme atarak yerime geçtim. Hala telefon ile konuşmaya devam ederken kitabımı açtım ve en son çözdüğüm testi bulmaya çalıştım.

... Hep aynısını söylüyorsun ama ekilen yine ben oluyorum güzelim.. Tamam kendini eve kapatma gez derken bu kadar beni boşla demedim...

Galiba kız kardeşi ile konuşuyor.

Gür bir kahkaha attığında istemsizce ona baktım. Yüzündeki gülümseme oldukça hoştu. Hiç Solmamasını isterim.

... Tamam akşama görüşürüz gülüm...  Dedi ve telefonu kulağından çekti. Geri masaya bırakarak kollarını masasının üzerinde bağladı. Gözlerini bana çevirdi. Yüzünde ufak tebessüm hala dururken konuştu.

... Nasılsın bakalım...

Derin bir iç çektim ve... İyiyim.. Siz?.. İlaçlarınız bitti mi? Kontrole gittiniz mi?... Diye sorularımı sıraladım.

Başını öne eğdi ve gülümsedi. Geri başını kaldırdı.

...  çok iyiyim.. İlaçlarım bitti.. Kontrole gittim gayet te iyiymişim.. Doktor bünyemin çok sağlam olduğunu söyledi.. Ben de ona yeni yeni toplandığımı söyledim... Yüzü hafiften düştü. Gülümsemesi solar gibi oldu.

Merakıma yenik düşerek nedeni sormak istiyorum ama ya ileri gitmiş olursam. Beynimi kurcalayan soru ile elimi enseme attım ve mirza hocanın duyabileceği bir sesle sordum.

BİR AŞK VE BİR KAÇ BEDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin