Şehinşah - khontkar kaçarsa vur
Huzurlu sakin bir şekilde nefes alan kişi beni kendine daha çok çekip başını göğsüme yasladı. Bunu fırsat bilip bana sardığı kollarına daha çok sarıldım. Derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim mirza hocanın.
Mirza hocanın!!!!!!
Gözlerimi hızla açıp herşeyi idrak etmeye çalıştım. İçeriye dolan sokak ışığının aydınlattığı kadarıyla nerede olduğumu düşündüm. Ama beni kendine çeken bir çift kol ile olduğum yerde dondum.
Tabi ya ben mirza hocaya geldim o omzumda uyuya kaldı. Sonra.
Sonrası yok bende uyuya kalmışım. Şimdide sarmaş dolaş uyuyoruz.
Derin bir nefes alıp başımı öne eğdim. Sırtım kapıya dönük bir şeklide uyuyordum. Mirza hoca kafasını göğsüme koyup ellerini bana sarmış bende bana saran kollarında sarılmışım.Allahım bir kez daha geliyorum yanına kabul et beni.
Kollarımı usulca açıp havaya kaldırdım. Bunu hisseden mirza hoca olduğu yerde kıpırdandı ve sonunda uyanıp kafasını kaldırıldı. Göz göze geldiğimiz an şaşkınlıkla yutkunup olduğumuz şekile baktı.
Resmen sevdiğim ama öğretmenim olan adam ile şuan yatağında uyuyoruz.
Biri görse duysa rezillik diz boyu.
Anında kollarını benden çekerken bende Uzandığım yerden kalktım. Ayağa kalktığım an ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde etrafa bakındım.
... Ben özür dilerim hocam.. Uyuya kalmışım.. Siz uyuyunca uyandırmak istemedim.. Ama bende uyumuşum.. Özür dilerim...
Söylediğim kelimeler birbirlerini kovalarken yüzüne dahi bakmaya utanıyordum. Yerdeki çantamı alıp bir şey demesine fırsat vermeden odadan çıktım.
Kapıya yaslanıp derin bir nefes aldım. İşte şimdi bittim.
Bir daha asla yüzüne bakamam.
Bir adım atıp koridorda ilerleyeceğim sıra mirza hoca odadan çıktı. Arkamı dönüp yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Bir adım atıp tam arkamda durdu. Ellerini koluma koyup beni kendine çevirdi. Kafam hala öne eğikti. Kaldırıp bakmaya zerre cesaretim yok.
Elini çeneme koyup yüzümü kaldırdı. Bunu yaptığı an gözlerimi kapadım.
Hayır şuan hazır değilim yüzüne bakmaya.
... Gözlerini açar mısın güzelim...
Söylediği ile kalbimi milyoncu kez kazanırken derin bir nefes alıp gözümü açtım. Görüş alanıma giren yüzü oldukça durgundu. Uykudan yeni uyandığı için uzun bakımlı saçları dağılmış ve alnına düşmüşlerdi. İsterdim elimi kaldırıp düzeltip okşamak ama yavaş hazel yanında uyandığın için yüzüne bakamazken yavaş.
Derin bir nefes aldım bininci kez. Çenemdeki elini yanaklarıma çıkarıp usulca okşadı. Avuç içlerini yanaklarımda hissetmek çok güzeldi. Gözleri gözlerimi delerken yine yatıştırıcı ses tonu ile konuştu.
... Sadece ikimizde uyuya kalmışız.. Başka bir şey yok.. Sakin...
Söylediklerine sessizce baş sallamaktan başka bir şey yapmadım.
.. Ben gideyim artık...
Ellerini usulca yanağımdan çekti. Keşke çekmese hep orda öyle kalsa.
Kafasını tamam der gibi sallayıp... Ben bırakayım seni istersen... Dediğinde başımı olumsuz bir şekilde sallayıp... Gerek yok hocam arabam ile geldim.. Hem sizde daha fazla ayakta durmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AŞK VE BİR KAÇ BEDEN
ChickLitGözlerin gözlerime değince anladım senin benim, benim senin için olduğumuzu. Acıdan kavrulan bedenime su dökmeye mi geldin yoksa. Gerçekler canımı acıtırken kalbim de kapanmayan bir yara vardı. Halbuki bu yarayı senin şifalı elin, aşık bakışların, h...