Zeus kabadayı- gitme
Gökyüzünün mavi rengi bugün mevsim normallerinin üzerinde gösterdi ve gri bulutlar ile kaplandı.
Mevsim olarak yazın sonlarında olmamıza rağmen sıcak geçen hava bugün tam tersi biraz esintiler ve yağışlı gibiydi.Odamın camlarını kapattığımdan emin olduktan sonra perdeyi sonuna kadar çektim.
Odanın içine tekrardan şöyle bir göz attığımda herşeyi tamam bir şekilde bıraktım ve yatağın üzerindeki çantamı da alıp çıktım.Cebimde titreyen telefonum ile gözlerimi devirdim.
Muhtemelen geç kaldığım için yakınan bir adet ya mirza Karacabey di ya da egemen bey hazretleri idi.Egemen eylülü aldıktan sonra beni evden alıp mirza ya geçecektik.
Mirza sabah ilk fizik tedavisine annesi ve kız kardeşi ile gitmiş daha sonraki fizik tedavi sürecinde beni yanında istemişti.Tam tahmin ettiğim gibi egemen bir kere aramış ve bir mesaj atmıştı. Mesaja baktığımda müstakbel sevgilisi ve illerdeki eşini bu kadar çok beklemediğini eğer biraz daha onu bekletirsem beni burada bırakıp gideceğini yazmıştı.
Sanki o an karşımda egemen varmışçasına gözlerimi devirdim ve telefonu cebime attım.
Sonunda evden çıktığımda kapıyı kitledim ve arabaya doğru hızlı adımlar attım.
Arka kapıyı açıp bindiğim sıra egemenin sitem dolu sözleri başladı.... Nerede kaldın be güzelim ağaç olduk evlenmeden meyve verdik anasını satayım.. Bir kere de şu evden dakikasında çık ya.. Sen o evden dakikasından çıktığın gün kurban kesip dağıtacağım...
Egemen söylenmeye devam ederken sonunda sözünü Eylül kesti.
... Egemen aşkım tamam sakin. Kız geldi işte neredeyse mirza hocanın evine vardık sen hala sitem halindesin...
Egemen kavşaktan dönerken eylülde inanmayan gözler ile baktı.
... İnanamıyorum Eylülüm şuan müstakbel sevgili eşini desteklemen gerekirken sen kalk harikulade görümceciğini mi savunuyorsun.. Tamam tamam nikah masasına da onunla oturursun .. Gerçi o oraya da geç kalır benden söylemesi.. Yedek te durayım da o geç kalırsa benimle nikahı kıyarsın artık...
Egemen bu sefer sitemlerini müstakbel sevgili eşine yapıyordu.
Ve hala bir merhaba diyememiş ikilinin atışmasını sessiz sedasız dinlemiştim.... Egemen ben lezbiyen değilim hazel ile nikah masasına oturayım. Ha yok ben evlenmekten vazgeçtim diyorsan orası ayrı tabi...
Konunun buraya gelmesine hayretler içerisinde bakarken egemen kardeşim altta kalmayıp lafı yapıştırdı eylüle.
... Hanım hanım ben seninle evlenmek istemesem parmağına kafam kadar dekdaşı takmam taamm mı...
Ağzını yaya yaya konuşmasına alttan alttan gülerken Eylül oturduğu yerde egemene doğru döndü ve yüzük takılı olan elinin parmağının egemene doğru gösterek konuştu.
... Bir kere bu bu kafan kadar değil beyefendi. Dişim kadar. Annem görünce mercek istedi taşı görmek için...
Egemen inanmayarak elini ağzına atıp yan yan baktı.
... Aman allahım laflara gel. Mercek istemiş miş.. Kızım kızım bir kere o küçümsediğin yüzük altını çizerek belirtirim ki on bin lira...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AŞK VE BİR KAÇ BEDEN
ChickLitGözlerin gözlerime değince anladım senin benim, benim senin için olduğumuzu. Acıdan kavrulan bedenime su dökmeye mi geldin yoksa. Gerçekler canımı acıtırken kalbim de kapanmayan bir yara vardı. Halbuki bu yarayı senin şifalı elin, aşık bakışların, h...