MELEKLERİN EMANETİ - Doğu Serisi IV - FİNAL

8.BÖLÜM - FLÖRT

veeee eğlenceli, uzun bir bölüm sizlerle =)

----------------
Hira lokantasındaki işleri bitirip, odasına geçip, ayaklarını uzattı. Şişen ayaklarını eliyle ovalayıp, onlara masaj yapmaya başladı. Çok gerilmişti, bütün bedeninin iyi bir masaja ihtiyacı vardı. Bu olanlar ona fazla geliyordu, aslında olanlardan çok olacaklardan korkuyordu yüreği. Ya Uraz onu hiç sevmezse, ya bir süre sonra ondan bıkarsa? Üstelik yakında karnı büyüyecek ve daha da çirkin olacaktı. Aldatılmaktan, incinmekten deli gibi korkuyordu üstelik.

“Öldürürüm onu!” dedi kendi kendine.
Sonra sosyal hesabını açtı ve ekran görüntüsü ile hikayesinde şarkı paylaştı.

“Beni aldatma...
Sakın ağlatma...
Sana her şeyi bırakıp, geldim.
Canımı yakma...”

*

“Yavuz git Allah’ını seversen.”
“Valla iyi sen bilirsin abilerin kralı. Ben insanlık görevimi yaptım. Eğer fikrin değişirse odamdayım.”

Uraz kalkan kardeşine baktı. Haklı olabilir miydi? “Lan tamam otur. Önce ne yapacağımı söyle, işe yararsa bakarız.”
“Ne bakarız ya?” dedi huysuz bir sesle.
“Annemler babamlar bilmiyor, tabi bir de kıza haber vermek lazım, malum evleneceğini bilmiyor.”

Yavuz yüzünü ekşitti, “Anamı babamı geç. Onlara kalsa iki yıl önce evlendirmişlerdi kızı. Onlar sıkıntı değil. Ama...”
“Kader evlenmiyor.”

“Okulu bitmeden evlenmiyor. Cümleleri doğru seçelim.”
Uraz sırıttı. “Ee okulun bitmesini bekle o zaman.”
Yavaşça masaya eğildi Yavuz, “Benim de o kadar sabrım yok!” diye tısladı. Sonra birden çıkıştı, “Sabırsız adamım ben. Aklımda duracağına yatağım-yani yanımda dursun diyecektim.”

“Sapık herif!” başını sağa sola salladı gülerek, sonra kardeşinin masum kedi bakışını görünce pes etti, “Of iyi tamam. Düşünürüz bir şeyler. Sen söyle ne yapayım?”
“İş yerine hergün tatlılar, çiçekler, notlar gönder. Akşam yemeğe çıkar mesela ve en önemlisi...”

“En önemlisi?”
“Hediyeler. Kadınlar sürpriz hediyelere bayılır. Bir de sinema var tabi. İlk buluşmaların vazgeçilmezi. Gerçi siz o devreyi geçtiniz. Sinemayı boşver.”

“Anladım,” dedi sırıtıp, ilk iş lokantaya fıstıklı kadayıf yollamaktı.
Yavuz çıktığında Uraz başını koltuğuna yaslayıp, gözlerini yumdu ama hayaline düşen görüntü ile hemen geri açtı gözlerini. Kendi kendine güldü. Karısının iş yerini basması an meselesiydi “Bir kadın bu kadar özlenmemeli, bu haksızlık,” diye mırıldanıp, fotoğraflarına bakmak için sosyal medyayı açtı. Hikayesini görüp, hemen bastı ve şarkıyı dinledi.
“Demek aldatmayım seni ha, peki aldatmayız bayan kaçak.”

“Sevmedim yalanı sevemem ben
Aldatmam seni el gibi...
Anladım aşkı gözlerinden,
Oldum bende sen gibi...”

*

Hira Uraz’ın paylaştığı şarkı ile sırıttı ve başka bir şarkı paylaştı.

“Bir sağa bir sola hop oynarım,
Uğruna kul köle olurum.
Pervaneyim sana divaneyim ama;
Başına bela olurum.”

*

Uraz “Ooo...” diye inledi ve kahkaha attı. “Ne yani karımla flörtleşiyor muyum şimdi ben? İyi bakalım.”

“Başımın tacı, kara sevdalım.
Gözümün nuru, başı belalım...”

*