Bembeyaz olan tabuta biraz daha yaklaştığımda nefesimin kesileceğini hissettim. Fakat ayaklarım hala benden bağımsız bir şekilde her adımda tabuta biraz daha yaklaşıyordu.
Buna hazır mıydım?
Sanırım buraya geldiğim ilk günden beri bunun bir önemi yoktu. Çoğu şeye zaten hazırlıksız yakalanmıştım.Kalbim ve beynim arasında gidip gelen şok dalgaları bu sefer bütün vücuduma yayılırken irkildim.
Liam'a döndüğümde sol gözümden bir damla yaşın akmasına izin verdim.
"Bunu bana neden yapıyorsun? Sen benim en değer verdiğim kişiydin. Neden senden uzaklaşmamı sağlıyorsun?"Gözlerini devirip önümüze düşürdüğü tabutu işaret etti.
"Babanı görmek istemiyor musun Zayn? Bunu herşeyden daha çok istiyorsun eminim. Seni senden daha iyi tanıyorum. Hadi yaklaş ona." Deyip fısıldadığında Zelene öfkeyle bağırdı."Hayır! Yalan söylüyor Zayn, ona sakın inanma. Seni tuzağa düşürmeye çalışıyor farkında değil misin?"
"Sana ne zaman yalan söyledim Zayn? Her zaman senin yanında durdum. Senin kötülüğünü isteyecek hiçbir şey yapmam. Bana güven."
"Az önce içinde bir parça iyilik olmadığını söyleyen sen değil miydin ahmak? Tanrım! Nasıl seni farkedemedim."
"Aşk, aşk, aşk.. Ahh Zelene! Senin başından beri onu sevdiğinden emindim. Beni farketmemen ona olan ilginden dolayı olduğunu da bilemeyecek kadar aptal bir kızsın. Seni yaratık."
"Kendi kendini ele veriyor Zayn! Hadi gidelim buradan."
"Zayn'in yanına gelen kızlarla ilgilenmek yerine yanındaki arkadaşları ile ilgilenseydin herşey daha farklı olurdu. Sen işini bile doğru düzgün yapamıyorsun. Aptal koruyucu melek saçmalığınızla tarihiniz boyunca insanların güvende olduğunu düşündünüz. Dünyanın haline bir baksana. Sencede güvende gibi mi görünüyorlar?"
Liam histerik bir kahkaha attığında Zelene'yi hiç böyle öfkeli gördüğümü hatırlamıyordum.
"Zamanı geldiğinde sizin geçmişinizi sileceğiz ve hiç olmamış olacaksınız karanlık Melek. Geçmişiniz olmadığı için bir geleceğinizde olmayacak."
Liam acınası bir şekilde baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Yüzyıllardır bunu söyleyip duruyorsunuz. Bu olmayacak Zelene.
Elini sol yanına koy. Elinin altında atan şey buna hep engel olacak. Tıpkı çok yakın bir zamanda sana olacaklar gibi. Kaderden bu zamana kadar kimse kaçamadı. Bu iki tarafında inkar edemeyeceği birşey. "Liam simsiyah kanatlarını açıp yükselmeye başladığında tekrar konuştu.
"Kanatların olduğu zaman işini görmek daha zevkli olacak Zayn. Ne dersin ha?"Tabutu aniden yok edip öfke dolu bakışlarını Zelene'ye döndürdü.
"Ve sen küçük sürtük. Onu henüz dünyadayken yanında sen olduğun için ölüm zamanını öğrenemiyordum.
Sen gittiğin zaman büyümüş oldu ve bunu yapmak zor oldu. Tahmin edemeyeceğimden daha erken öldü ve ben bunun utancıyla hakaretlere uğradım. Senin lanetlenmene bile izin vermeyeceğim. Çok yakın bir zamanda onun için atan kalbini yerinden sökmek için geldiğimde onu hiç sevmemiş olmayı dileyeceksin."Liam gökyüzünde süzülmeye başladı ve çok kısa bir zaman sonra ortadan kayboldu.
Gözyaşlarım hıçkırıklara döndüğünde bunun ikimiz için gerçekten tehlikeli olduğunu şimdi anlamıştım.
Bunu ondan istemek bile bencilceydi.Yaşlı gözlerimi onunla buluşturduğumda ise bana üzüntülü bir bakış attı. Arkasına dönüp adeta koşmaya başlamıştı.
Deli gibi atan kalbini bu sefer acının kapladığını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sign Of The Times ||Zayn
FantasyGözlerine bakıp gülümsedim. "Yapabiliyorum, uçabiliyorum Zelene."