Sign Of The Times ||Zayn

Hello, Welcome Home 》

Elime verilen gri takımı üzerime geçirdikten sonra kapım çalındı.
"Girebilirsin."
Gilbert elinde temizlik malzemeleriyle odama girdiğinde ofladım.

"Günde 2 kere temizlik yapmak zorunda mısın?" Sakince sorduğum soru üzerine elindeki küçük kovayı yere düşürdü ve kalp atışlarının sesi beni dehşete düşürdü, ölecek gibiydi.
Aniden ağlamaya başladığında geçen gün koridorda gördüğüm sarışın kız kapımı çaldı.

"Gir." Dediğimde hemen Gilbert'in yanına geldi ve düşürdüğü kovayı yerden aldı.

"Efendim,çok özür dilerim. Bir daha olmayacak." Dediğinde başımı salladım.
"Ona kızmadım, ağlamasına gerek yok." Kız Gilbert'in saçlarını okşayıp onu odadan çıkardığında yere dökülen suyu temizlemeye çalışıyordu.

Ordan bakılınca çok mu korkutucu görünüyordum?
Küçük bir kızın benim yüzümden ağlamasını istemezdim.
Kız yerden kalkıp konuşmaya başladı.
"İsterseniz bundan sonra ben odanız ile ilgilenirim Efendim."

Zihin okuyabildiğimi bilmiyor gibiydi.
Tek amacı odamı temizlemek değil, beni kendisine mühürlemekti.
Mühürlemek de neydi lanet olsun!

"Gerek yok Gilbert iyi. Ben onunla konuşurum. Şimdi çıkabilirsin."
Kız gideceği sırada tekrar konuştum.
"Zelene'yi odama çağır." Dediğimde kapının kulpunu sertçe açmıştı.
Bu kızların sorunu neydi?

3 gündür bu lanet sarayda tek gördüğüm kızlardı. Eskiden olsa bu durum epey hoşuma giderdi fakat artık herşeyi tam olarak öğrenmek istiyordum. Bu durumda baş meleklerden biri olan amcam Zadoc Malik'in gelmesi gerekiyordu.

Uyandığımı öğrenmişti ve yakın zamanda geleceğini hissediyordum.

Kapım çalındığında izin vermemle Zelene odaya girdi ve kapıyı kapattı.
"Birşey mi oldu?" Dediğinde kafamı olumsuzca iki yana salladım.
"Sıkıldım, bana bilmediğim şeyler söyle. Bu odada daraldığımı hissediyorum."

Elinden tutup yatağa oturttuğumda bende yanına oturdum.
"Z-zayn?" Dediğinde kafamı söylemesi için salladım.
"Yanlış şeyler düşünüyorlar. A-artık sana yardımcı olabilecek başka birini bulur musun?" Dediğinde omuzlarım düşmüştü.

"Senden ve Gilbert'ten başka kimseyi tanımıyorum ve Gilbert'in birşey bildiğini pek sanmıyorum. Hem neyi yanlış düşünüyorlar anlamadım?" Dediğimde gözlerini kaçırdı. Sanki söyleyeceği şeyi ağzına alamıyor gibiydi.

"Sürekli odana gelmem. Yanlış düşüncelere yol açıyor. Seni kendime mühürletmeye çalıştığımı düşünüyorlar."

"Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum." Dediğimde başını salladı ve devam etti.
"Sadece birbirlerini seven melekler birbirine mühürlenir ve bu yaşamları boyunca devam eder. " Zorlukla söylediği cümleden sonra yutkundu.
Bunu bana söylediği için utanıyordu.
Ve hakkımızda böyle düşündükleri için.

"Birbirini tüm sırlarıyla, günahlarıyla ve hatalarıyla kabul eden meleklerin arasında görünmez bir bağ oluşur. Kim ne derse desin asla kopmayacak sağlam bir bağ buna mühürlenmek denir.Bir melek tüm yaşamı boyunca sadece bir kere mühürlenir. Mühürlendiği kişi öldüğünde de bu devam eder. Başka kimseyi sevemez.
Sadece Malikler eğer eşleri ölürse soyları için başkalarıyla evlenebilirler ama bu da aşk evliliği olmaz.
Hatta mühürlendiğin kişi seni derinden yaraladıysa ve kalbini kırdıysa bile ne olursa olsun, onu özlersin."

"Bu bencillik." Dediğimde şaşkınca bana baktı.
"Bunu nasıl söylersin? Bu bize verilmiş kutsal bir güç. Eğer seçilmiş olmasaydın şu an günahlarının bedelini ödüyordun."