Yoongi kapıyı çalıp içeri girmek için izin istedi. Ama ben ses çıkartmadım.
Kapıyı açtı ve içeri girdi. Ben hala yorganın altında ağlıyordum. Arkamdan yoonginin sarıldığını hissedince daha da çok hızlandı gözyaşlarım."lütfen ağlama ribi lütfen. Ben yanındayım sakin ol. Hadi kalk ve yemek yiyelim"
Ona döndüm ve ıslak gözlerle ona baktım. Kafamı göğüsüne gömüp sımsıkı sarıldım o da beni daha çok sardı. Sonra yüzümü avuçları arasına alarak gözlerime baktı.
Gözlerimi ovuşturup yanaklarımdaki ıslaklığı sildim ve kalktım. Akşam yemeği için aşağıya indik.
Bana oturmamı ve kendisinin yemek yapacağını söyledi. Ama ben bir mizik açıp onun yanına gittim."yardım etmek istiyorum"
"git ve otur dedim ribi. Ben hazırlarım"
Salonla mutfak birleşikti. Mutfağa doğru giderken gözümün karardığını farkettim. Başım inanılmaz derecede ağrıyordu ve heryer bulanıklaşıyordu.
Gözümü açtığımda bir hastane odasında olduğumu farkettim. Ve hastane odası gelmek isteyeceğim son yerlerden biriydi. Biraz kafamı çevirdiğimde yonginin koltukta uyuduğunu gördüm. Gerçekten çok masumdu. O an yanaklarını ısırmamak için kendimi cidden çok zor tutmuştum.
Biraz onu izledikten sonra çığlık atmaya başladım."çıkarın beni burdan. Gitmek istiyorum bu lanet yerde-"
Yoonginin ağzımı kapatmasıyla sustum. Ve eminim ki hastanedeki tüm hastalarda arkamdan konuşmaya başlamıştır."ne bağrıyorsun aptal"
"götür beni burdan, neden buradayım, çıkmak istiyorum, doktoooğğğrr"
"kes sesini ribi. Kes salak salak bağırmayı"
Bana kızdığında biraz korktuğum için susmuştum. Sonra sakince sordum
"neden buradayım"
Gözlerini kaçırmaya başlamıştı
"ş-şey çünkü kendini çok yormuşun ve vücudun yorgun düşmüş, doktor gelince söyler gideriz."
Tamam diyip uzandım tekrar. Yarım saat kadar sonra doktor geldi. Ama ben gözümü açamayacak kadar yorgundum bu yüzden uyuyormuş gibi yaptım.Doktor tam konuşacaktı ki yoongi onu kolundan tutarak dışarı çekti.
" konuş doktor neyi var onun? "" ş-şey onun beyninde bir tümör var, ve sanırım biraz geç kaldık. Ama hemen endişelenmeyin şimdi tedaviye başlarsak küçükte olsa onun iyileşmesine bir ihtimal var."
"ona sakın söyleme bunu. Herşeyin üzerine birde hastalık çıkmasın başına, ben seni bulurum, daha detaylı konuşuruz tamam mı?"
"ş-şey t-tamam"Onlar konuşurken onları kapıdan dinlemiştim ve her saniye gözyaşlarım hızlanıyordu. Ayak seslerini duyunca hemen yatağa girdim ve duvara dönüp uyuyormuş gibi yaptım. Ama gözyaşlarımı bir türlü durduramıyordum. Yoonginin ellerini saçlarımda hissediyordum. Bana herşey düzelicek, sen iyi olucak sın diye fısıldıyordu. Çünkü benim uyuduğumu düşünüyordu.
Gözlerimi araladım ve
"ben zaten iyiyim yoongi, ne saçmalıyorsun?" diye bir soru sordum.
Sesini duyunca afalladı ve bir açıklama bulmaya çalıştı. Endişelendiğini çok belli ediyordu. Ama ben farketmemiş gibi yaptım."diyorum ki. Sana bir ağrı kesici vericekler ve başının ağrısı geçicek, iyileşeceksin diyorum"
Doktordan izin aldık ve eve gitmek için toparlandık.
Arabaya bindik ve eve doğru yol aldık. Pencereye yaslandım ve dışarıyı izlemeye başladım.
Demek ki ölücem. Ama benim yaşayacak güzel günlerim vardı. Dışarıda sevgililer el ele tutuşup yürüyorlardı. Çocuklar aileleri ile parkta oyun oynuyor eğleniyorlardı. İçimden deli gibi ağlamak geliyordu ama yapamıyorum. Belli etmemem gerekiyordu.Bir bölümün daha sonuna geldik. Üzgünüm bu aralar fazla yazamıyorum. Ama telafi edicem. İnşallah beğenirsiniz. Yeni bölümde görüşürüzz💜😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parantez
RomanceÖzgür ruhlu bir çocuk ve rahat bırakmadığı bir kız. Birlikte yaşadıkları tehlikeler ve gittikçe büyüyen bir aşk hikayesi💜💜