#6 TANRISAL YARATIM GÜCÜ DÜŞLEME SANATIDIR

5 4 0
                                    

Sarı bir sarayın içinde uyandım. Antik bir mabedi andırıyordu. Duvarlarda dünyada bedenlenmiş varlıklar ve bıraktıkları bilinen-bilinmeyen eserler asılıydı. İncelemeye başladım. Gelecekten geçmişe inen, geçmişten geleceği gözlemleyen zaman yolcularının dünyaya sundukları bu eserlerde göz gezdirirken zihnimde yaşanan açılımlar üst boyuttan gelen bilgilere dönüşüyordu.

Yanımda beliren kanatlı ve tek parça kıyafeti olan mavi varlık koluma girdi. Birlikte göğe yükselirken saray tüm ihtişamıyla ufalıyordu.

"- Oraya geri dönmek istiyorum! Beni nereye götürüyorsun?" diye haykırdım.

"- Döneceksin Arqasie. Tabi hak ettiğin zaman" dedi kanatlı.

Beni saraydan uzağa götürüp bir lağım çukurunun içine atıp sırtüstü uzandırdı.

"- Ne olursa olsun kıpırdama Arqasie" dedi.

Üzerimden akrepler geçmeye başladı. Tenimde ayaklarını hissettikçe ürperiyordum. Kendi kendime bunun bir hologram olduğunu ve zarar görmeyeceğimi telkin ediyordum. Sonra fareler koşuşturmaya başladılar. Bazıları üstümde durup kıyafetlerimi kemiriyordu. Tüm fareler gittikten sonra yılanlar belirdi. Sürünerek üstümden ve yanımdan geçmeye başladılar. Kendimi tutamadım ve çığlık atıp kalktım. Bedenime geri dönmüştüm. Yavru bir yılan odamın içinde belirdi.

"- Neden benden kaçtın? Neden sevmedin beni?" dedi hüzünlü bir ses tonuyla yılan.

Bana küsmüştü ve yanıma yaklaşmıyordu. Görüntüsü yavaşça silinerek kayboldu.

Enerjimin bittiğini hissettim. Ayağa kalkacak halim kalmamıştı. Tekrar uzanıp gözlerimi kapadım. Işıkları takip ederek uyuyakaldım.

OnikilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin