Bölüm 17

42 10 3
                                    

Dahyun :
Yolculuğumuz hala devam ederken,Jaebum uyuya kalmış ve omzuma yaslanmıştı.
Düşünüyordum...

Jimin...
Demek geri döndün ha...

Yutkundum.
Jaebum'a zarar gelmesini istemezdim. Ve sanırım Jimin bu konuda çok istekliydi.
Korkuyordum...

Düşüncelerimden arınıp, Jaebum'a bakmaya başladım.
O da beni çok seviyordu.
Ya da ben öyle hissediyordum.

Aşk mıydı bu ?
Aşk denilen ve herkesin yaşadığı zannedilen duygu bu muydu ?
Sadece bazılarının gerçekten yaşadığı ve güzel olduğu söylenilen duygu...
Bu mu ?
Bu hissettiklerim...
Bu yaşadıklarım...

"Uyandım işte. Azıcık uyuduysam ne olmuş ?" Diyerek Jaebum, uyandığını belli etmişti.
"Hı ?" Dedim ve irkildim.
"Sen. İyi misin ?" Diye sordu.
"E- şey evet"
"Emin misin ?"
"Hı Hı"
Jaebum her şeyi hissediyordu.
Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.
Gözlerime baktığında, kendimi gökyüzünde gibi hissediyordum.

Jimin ile hiçbir zaman bu duyguları paylaşmamıştık.
Ama bir zamanlar, onu da...
Çok severdim...

Ne diyorum ben ?

"Dahyun, PD'nimize ne diyeceğiz ? Bunu hiç düşünmedik."
"Bilmiyorum. İçimizden ne gelirse Jaebum" dedim ve ellerini tuttum.

Fazla mı sevgi pıtırcığı gibiydik ?
Aman neyse.
Jimin sağ olsun, ileride böyle bile olamayabiliriz.

"Bayan Dahyun ve Bay Jaebum, şirkete mi gideceğiz, yoksa sizi başka bir yere mi bırakmamı istersiniz ?" Şoförün sorduğu soruyla, irkildik.
Jaebum "Önce şirkete lütfen" dedi.
Ona 'Ne yapıyorsun ?' Der gibi bir bakış attım.
Sonra bana göz kırptı.
"Önce şu işi bi halledip rahatlayalım." Dedi.
"Peki" dedim ama içim hiç rahat değildi.
Araba seri bir biçimde şirkete doğru ilerliyordu.
Hayatım boyunca JY.Park'ı pek sevememiştim.
Ama o beni sevdiğini söylerdi.

Umarım bugün o sevgi işime yarar.
Dedim kendi kendime.

Ama PD'nim, Jaebum'u severdi. Onu adeta oğlu gibi görüyordu.
Bu yüzden şanslıydık.
Yani...
Umarım...

Birkaç saat sonra, arabadan inince, tanıdık şirketin önüne geldik.
JYP Entertainment'in.
Jaebum girişe bakarken "Hadi. Şu işi yapalım ve kurtulalım. Ne olacaksa olsun !" Dedi ve elimden tutup hızlıca ilerlemeye başladı.
İçeri girince sekreter kadın bize bakıp "O oo. Hoşgeldiniz efendim. Hemen JY.Park'ı arıyorum. Bir saniye..." dedi ve telefonu eline aldı.
Ama o sırada Jaebum onu durdurdu.
"Hayır. Aramanı istemiyoruz. Odasında mı ?"
"E-evet" diyen kadının heyecanı yüzünden okunuyordu.
Hızlıca asansöre ilerledik.
Asansöre binince, Jaebum çıkacağımız kata bastı.
"Jaebum, lütfen onu çok kızdırmayalım. İkimiz için de hiç iyi olmaz" dedim.
"Merak etme. Her şey çok güzel olacak" dedi. Ama kendisi de buna inanmışa benzemiyordu.
Asansörün kapısı açılınca, içinden hızlıca çıktık.

Ve üstünde büyük harflerle JYP yazan odanın kapısına yaklaştık...

DABUM ~❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin