DABUM ~❤️

Bölüm 25

Jaebum:

Dahyun'la neredeyse bütün çikolatala çeşitlerinden yedikten sonra, tekrar Ajumma'nın yanına gidip, ona teşekkür ettik ve oradan ayrıldık.

Arabaya binince Dahyun :
"Jaebum. Çikolatalar enfesti. Ben en çok şu fıstıklı olanı sevdim" dedi.

"Evet ben de onu çok sevdim. Ama ben en çok beyaz çikolataları sevdim" dedim gülerek.

"Ne kadar güzeldi bugün. Teşekkür ederim." Dedi.

"Asıl ben teşekkür ederim" dedim ve ona sarıldım.

Şimdilik her şey çok güzeldi...
Ve eğer bu bir rüyaysa, hiç uyanmamayı tercih ederdim.

"Dahyun, bizim eve gidiyorum o zaman ?" Dedim.

"Evet, iyi olur. Ve bu sefer o filmi izleyelim." Dedi.

Ben "Ne ? Hangi filmi ?" Diye sorunca, açıklamaya başladı :

"Hani şu olaylar yaşanmadan önce bir film izletecektin ya bana ?"

"Aaa evet hatırladım. Tamamdır o zaman, plan oluşturuldu. Hadi gidelim" dedim ve arabayı sürmeye başladım.

Bir süre sonra...

"Eee, sevdin mi fabrikayı ?" Dedim.

"Sevmek ne kelime bayıldım ! JYP Entertainment'ı bırakıp, buraya çalışmaya bile gelebilirim" dedi kahkaha atarken.

"O zaman bana da haber ver. Birlikte geliriz" dedim ve onun kahkahasına eşlik ettim.

Eve vardığımızda, hava henüz kararmamıştı. Kapıyı açtım.
Birden büyük bir gürültü koptu içerde.
İlk başta ne olduğunu anlayamadık.

Ama sonra fark ettik ki :

Bütün Got7 ve Twice üyeleri bir akşam yemeği hazırlamış ve bize sürpriz yapmışlardı.

Dahyun çok şaşırdı ve "Şaka mı bu ?" Dedi.

Chaeyoung "Hayır Unnie. Şaka değil, size sürpriz yapmak istedik." Dedi.

Jinyoung da "Evet evet, hadi sarılalım" dedi ve benim üzerime atladı.
Hep beraber uzun bir sarılma faslından sonra, Mark'ın "Hadi yemek hazır, kalkın kalkın. Yemeğe !" Diye bir baba gibi bağırmasının ardından, mutfağa geçtik.

Efsane yemekler vardı. Büyük ihtimalle kızlar yardım etmişti.

Sana'nın "Biz de yardım ettik. Mark sanki kendi yapmış gibi anlatacak şimdi" demesiyle, bütün taşlar yerine oturdu.

Mark'ın "Tamam Sana sorun yok. Her şeyi sen yaptın zaten" demesiyle, bozulduğu anlaşılabiliyordu.

Bunların arası fazla mı yakındı ?
Yoksa bana mı öyle geliyordu ?

"Mark sen bi gelsene" dedim ve onu koridorun sonuna çektim.

"Ne oluyor Jaebum ?" Dedi.

"Ben de tam onu soracaktım Hyung. Sana'yla neler dönüyor ?" Dememle Mark'ın kızarması bir oldu.

"Y-yok öyle bir şey. Nerden uyduruyorsun ? B-ben niye Sana'dan hoşlanayım ki ?" Dedi ellerini, karışık saçları arasında gezdirirken.

"Hyung çırpınma istersen. Ben 'Mark, Sana'dan hoşlanıyor musun ?' Demedim ki ! Sen söyledin...
Yalan söylemeyi de beceremiyorsun, çok kötü bir yalancısın" dedim ve güldüm.

"Öf Jaebum. Şimdi senle bunu mu konuşacağız ? İyi yalan söyleyemediğimi mi ?"

"Ben anlayacağımı anladım Hyung" dedim ve tam mutfağa gidecekken Mark beni durdurdu.