Dahyun :
Jimin kısa bir gösterişten sonra, konuşmaya başladı...
"Jaebum'un kurtulmasını istiyor musun Tofu'm ?" Dedi.
"Evet !" Diye haykırdım.
Jaebum'a doğru koşmaya çalışıyordum ama beni tutan adamlar bana engel oluyordu.
"A aa. Hayır, aksi bir şey yapmıyoruz" dedi, işaret parmağını sağa sola sallarken.
Olduğum yerde durdum.
Beklemeye başladım."Jaebum'u bırakacağım ama önce, benim istediğim bir şeyi yapacaksın." Dedi.
Ne isteyeceğini düşünemiyordum...
Acaba ne ?Jimin, adamlardan birkaçına işaret verdi ve Jaebum'un daha yeni bağladıkları gözlerini açtırdı.
Jaebum korkmuş bir şekilde bana baktı..
Sandalyede ileri geri hareket etmeye çalışıyor, ve bağırıyordu. Ağzı kapalıydı ama çıkan ses çok yüksekti...
Jimin bana yaklaştı. O sırada beni tutan adamlar yüzünden bir şey yapamıyordum.
Tek eliyle suratımı sıkmaya başladı. Canım acıyordu. Ama bir şey yapamıyordum ki...
"Ben ne istersem yapacak mısın sen, bu adam için ?" Dedi."Eveet !" Diye acı içinde bağırdım.
Suratımı bıraktı.
"Hmm. Ne istesem... Ne istesem ?" Diye konuşmaya devam etti.
Bir kaç saniye sonra ilham gelmiş gibi irkildi.
"Buldum, Jaebum'dan ayrılacaksın ve benimle sevgili olacaksın, nasıl ?" Dedi.Jaebum'a baktım. Sandalyede ileri geri hareket ediyor ve başını hayır anlamında sallıyordu. Ve ağzını kapatan bezin altından boğuk boğuk 'Sakın' dediğini duyuyor gibiydim.
"O... Kurtulacak mı ?" Diye Jaebum'u gösterdim.
"Evet, neden olmasın ?" Dedi. Sonra da :
"Ama eğer... Kabul etmezsen" dedi ve cebinden çıkardığı bıçağı Jaebum'a doğrulttu."Yapma ! Önce onu serbest bırak" dedim.
"Tamam." Dedi ve ağzını açtı.
"Yapma Dahyun. Sakın ! Benim iyiliğimi istiyorsan sakın yapma." Dedi.
Ama...
O acı çekerken, ben yaşayamazdım...Bilmiyordum ne yapacağımı...
"Evet, karar ?" Dedi.
"Jimin. Bak aslında iyi birisin, evet." Diye söze girdim.
Ama bu cümle bana bile inandırıcı gelmemişti..
Aslında...
Amacım onu zayıf noktasından vurmaktı..."Ama... Neden böyle yapıyorsun ? Değer mi ? Ya yakalansan, ya hapse girsen ? Bunların hepsi için çok üzülürsün. Ben seni seviyorum ama..."
"İşte orası doğru" dedi ve pişkin pişkin gülümsedi.Duymamış gibi devam ettim :
"...Ama biz sevgili olamayız. Ben seni arkadaş olarak seviyorum. Bu gerçeği değiştirmez anladın mı ? Ben senin hakkında eskiden beslediğim duyguları beslemiyorum. Bunun Jaebum'la alakasını boşver. Senden ayrıldığımdan beri bu durumdayım. Peki şimdi bana zarar vermek yerine, neden Jaebum olsun ki ?" Dedim.
Yaptığım konuşma Jimin'e mantıklı gelmiş gözüküyordu.
"Doğru." Dedi ve Jaebum'u çözdürdü. Sonra adamlarına Jaebum'u tutturdu ve beni de sandalyeye bağlattı."Şimdi daha doğru oldu. Teşekkürler Tofu'm" dedi ve bana baktı.
Ellerimi ve ayaklarımı bağladı.O sırada orada duran bir adam bana baktı ve göz kırptı, bir kaç saniye sonra telefonuyla mesaj atmaya başladı ve sonrada dışarı çıktı...
Anlamamıştım...
Adam içeri geri girdiğinde bana dudağını okuyacağım şekilde
"Sizi kurtaracaklar" dedi.Vay be...
"Dahyun, ne yapıyorsun ? Bana bir şey olsa olurdu. Ama kendini niye ateşe atıyorsun ?" Diye kızgın bir şekilde bağırdı Jaebum.
İrkildim.
Eğer kurtulacağımızı bilseydi sakin olurdu ve bu göze batardı.
Belkide o adam, bu yüzden bana söylemişti.
Umarım doğru anlamışımdır diye umut etmekten başka yapabileceğim bir şey yoktu.Jimin ellerimi bağlarken, "Acıyor mu ?" Dedi.
"Kes şunu !" Dedim.
"Oo tamam keserim" dedi ve bu sefer benim boynuma yaklaştırdı bıçağı.
Kesmeyecekti biliyordum.
Jaebum yerinde duramıyordu.
Bas bas bağırıyor ve ağlıyordu.
Dayanamıyordum.
Resmen ağlıyordu.
Koskoca adam...
Benim için ağlıyordu...Kendimi değerli hissetmenin ve birazdan kurtulacak olmanın verdiği hüzünle tebessüm ettim.
Ama Jimin yine konuşup, her şeyi mahvetti.
"Tamam, madem sen beni istemiyorsun" dedi ve bıçağı iyice yaklaştırdı, sonra da yanağıma bir çizik atacakken durdu.
Jaebum'a baktı...
Ağladığını görmek ona sevinç vermişti.Ama Jaebum'un gözleri yanıyordu adeta.
Ve benim de kalbim yanıyordu.
Jaebum'un ağladığını gördükçe kalbim yanıyor, parçalanıyor, küllerinden güç alıp yeniden birleşiyor ve sonra tekrar yanıyordu...O sırada Jaebum dizlerinin üzerine çöktü ve sonra bütün gücüyle kendisini tutan 10 adamdan kurtulmayı başardı.
Jimin'in üzerine atladı.
Ama sonra adamlar tekrar yakaladı onu...Bir kaç dakika daha böyle korku dolu geçtikten sonra, paslanmış kapı büyük bir gürültüyle açıldı.
Dışardan, bir ton adam girdi...Daha sonra, şoku atlatınca fark ettim ki, Jyp ve BigHit başkanı da oradaydılar.
Ve her şeyi görmüşlerdi.
Hemen koşup beni çözdüler.
Adamlardan kurtulan Jaebum, koşup bana sarıldı...
"S-seni koruyamadım. Özür dilerim" dedi ve gözünden düşen damlaları silmeme izin verdi.Biz böyle duygu dolu anlar yaşarken...
BigHit başkanı Jimin'i yanına çekti.
Sanırım hakaret ediyordu.
Çok kızmıştı. Jimin'i yakasından tutup çekerek, arabasına bindirdi ve uzaklaştı.Jyp ise bize dönüp "Çocuklar iyi misiniz ? Jimin'in böyle biri olduğunu tahmin etmezdim." Dedi.
"E-evet sanırım iyiyiz" dedim.
"Şimdi ben sizi bırakayım. Olayın şokunu atlatın. Bu olayı polise duyurmayacağız. Kendi içimizde Jimin'e büyük bir ceza verip halletmeye çalışacağız." Dedi.
Olumlu anlamda başımızı salladık, sonra Jyp'nin arabasına bindik.
"Nerede kalıyorsunuz ? Büyük ihtimalle ikiniz beraber kalıyorsunuz değil mi ? Ben sizi Jaebum'lara bırakıyorum" dedi.
Bu adam kendinden beklenmeyecek şekilde aşktan ve diğer bütün duygulardan çok iyi anlıyordu...Jaebum'ların evine vardık...
Jyp'nin arabası uzaklaşırken birlikte eve girdik...
![](https://img.wattpad.com/cover/177858684-288-k200659.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DABUM ~❤️
Fanfiction"Korkma sen, ben senin şövalyen olurum prenses" dedim. Güldü. "Şövalyem mi ?" "Evet, emrinizdeyim majesteleri" dedim ve önünde eğildim. Jaebum & Dahyun Dahyun & Jaebum DABUM ~❤️ Tüm hakları Jaebum ve Dahyun'un aşkında saklıdır...