20り11

267 11 20
                                    

-Yani dediğin her şey gerçekti? Cidden tanrının oğlusun? Lütfen Ri? Rüya olduğunu söyle! Şu an sikik bir rüya da olduğumuzu söyle?!

-Üzgünüm Hana... Ama bir kez daha bayılırsan cidden rüyaymış gibi yapabilirim! Yeter bayılma artık!

-Oğlum sanki her gün Lucifer ile arkadaş çıkıyorum! Bekle... Şimdi ben cennete mi gideceğim cehenneme mi?

-Bu işlerle ben ilgilenmiyorum ama benle takılıyorsun yani çokta bir şey bekleme sen yine...

-Piç... Ohaaaa! Şimdi ben sana her piç dediğimde... Üzgünüm tanrım.

Seungri gülmekten gözlerinden gelen yaşı sildi. Hana'nın yanında oturuyordu, söylediğinden ve kanatlarını gösterdiğinden beri bayılıp ayılıyordu. Ama şu an şaka yapabildiğine göre daha iyiydi.

-Tamam sakin ol...

-Başından beri böyleydin yani? Söylesene vampir gibi misin? Kaç yıldan beridir böyle gözüküyorsun? Yaşlanıyor musun? Ne zamandır dünyadasın? Baban görev falan mı verdi? Cennet nasıl bir yer? Gerçekten cennetteki en güzel varlık sen miydin? Bu tiple? Cidden neden daha yakışıklı değilsin? Tamam yakışıklısın ama insan üzeri bir şeyin yok yani şimdi?

-Hana sakin ol dedim!

-Söylesene boynuzların nerede? Kanatlar ağır mı? Yok olunca içine mi giriyorlar? Uçmak için kanat çırpıyor musun yoksa ruhani bir güçle mi uçuyorsun? Kanatlar sadece dekor mu? Bir tane tüyünü küpe yapabilir miyim? Çok güzeller ve elmaslardan daha parlaklar...

-Hana!

-Tamam be! Son bir soru? Cehennemden de mi kovuldun?

-Neden kovulmuş olduğumu düşündün?

-Baban seni tatile yollamış olsaydı ondan nefret etmezdin diye düşünüyorum.

-Aghh şu konu.

-Dinliyorum.

Hana koltukta ona dönmüştü, gözlerini kocaman açmış bir yandan Seungri'yi inceleyip diğer yandan cevap vermesini bekliyordu.

-Başından beri bilmiyordum. Yani bu yaşıma kadar tam olarak insan gibi büyüdüm.

-Oww kıyamam sana küçük meleğim, zor olmalı, insan olarak yaşamak. Sonuçta onlardan nefret ediyorsun.

-Nasıl da farklı bakıyorsun... Keşke aşık olduğum kişi sen olsaydın.

-Bekle, bekle, bekle... Nasıl yani? Jiyong'dan hoşlanman sorun mu? Ohaaa rahipteki şansa bak cehennem meleği ona aşık... Kitap gibi! Seungri düşündükçe heyecanlanıyorum.

-Jiyong'tan hoşlanmam tabi ki sorun! Babam çok büyük ceza veriyor...

-Nasıl yani?

-Anlarsın ya... Cehennem sıkıcıydı, babamın benden üstün tuttuğu insanları yakmak içimdeki hırsı arttırmıştı, artık kendimi daha üstün görüyordum. Ve insanların her konuda aşağılık olduğunu falan söyledim, her şeylerinin istisnasız her şeylerinin iğrenç ve aşağılık olduğunu... Aşkın falan işte...

Hana'nın açılan ağzını kapattıktan sonra derin bir nefes aldı.

-Seungri... İnanmıyorum...

-Başa mı alıyoruz? Ama bazen ben de inanamıyorum normal yani.

-Ona değil...

-Neye?

-Ateistlere... Ri sana verdiği cezanın asilliğine bakar mısın? Seni insan olarak yarattı ve aşık olmanı sağladı. Hem de homosun, yani dünya bu aşkı desteklemiyor!

-Aslında...Ceza değil...

-Ne peki?

-Sınav... Eğer aşık olmadan bir insan gibi ölmeyi becerebilseydim, kazanmış olacağım bir sınav veya iddia! Ama ben aptal gibi en olmayacak kişiye aşık oldum!

-Nasıl yani... Eğer aşık olmasaydın, insan gibi Lucifer olduğunu bilmeden ölecek miydin?

-Bazen zekana şaşırıyorum Hana.

-Üff şu an çok pis egom okşandı, teşekkürler.

-Normalde olsa kafama falan vurursun ne oldu?

-Tabi ki de kafana falan vurmayacağım, cehennemde bunları hatırlamanı istemem.

Seungri tekrar gülmeye başladı az önceki karamsar havasını dağıtarak kahkaha attı.

-Seni korumam gerek, artık yanımdan ayrılamazsın.

-İstesende ayrılmam hatta ölünce bile.

-O zaman...

Derinin yırtılma sesinin arkasından tekrar kanatları çıktı, Hana'nın yine nefesi kesilmişti bu yüzden Seungri fazla oyalanmadan kanadından bir tüy kopardı ve kanatlarını aynı hızla yok etti, Hana bu kez elindeki tüye bakıyordu, dokunmak istiyor gibi elini uzattı sonra tereddütle geri çekti.

Seungri onun masumluğuna gülümseyerek bacağından çekip yavaşça koltuğa yatırdı, Hana sadece ona ayak uyduruyordu, biraz sonra Seungri Hana'nın bacaklarına oturarak gömleğinin düğmelerini yavaşça açmaya başladı, Hana'nın nefesinin kesildiğini de kalbinin tekledini de duyuyordu, gömleğini tamamen açtıktan sonra sadece iç çamaşırı ile kalan kıza baktı, cidden güzel bir vücudu vardı, Hana gözünü kırpmadan Seungri'yi izliyordu. Seungri elindeki tüyü Hana'nın sol göğsü ile köprücük kemiğinin arasından kalbi üzerine gelecek şekilde bıraktı. Tüy tenine gömülürken Hana acıyla inledi, kısa sürmüştü ama canı yanmıştı, acıyla gözlerini kapattı, tüy şimdi göğsünün üzerinde gümüş renginde bir dövme gibi duruyordu -fazla güzel bir dövme- Hana gözlerini açtığında Seungri onun parlak griye dönen gözlerine bakarken sırıttı, evet o dünyanın üzerindeki en güzel koruma olacaktı, Jiyong için...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lucifer | Akuma | Nyongtory Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin