18 り9

146 12 19
                                    

-Ri sen aşık mı oldun?

Seungri dudaklarını yaladıktan sonra sesli bir şekilde nefes verdi, Lucifer olduğunu bildiğine göre bu sorunun cevabı "Evet" di ama Seungri bunu henüz kendine itiraf edemiyordu, Seungri kime aşık olduğunu da fazlasıyla gereksiz bir şekilde hissedebiliyordu, yanındaki adamın nefes sesi bile kalbinin hızlanmasına sebep oluyorken anlamamak, vücuduna karşı büyük bir direnişe geçmek olurdu.
Seungri tavanı bir süre daha izledi, Jiyong içinin titremesine engel olamamıştı, Seungri'nin birine aşık olma düşüncesi onu neden bu kadar rahatsız etmişti bilmiyordu ama rahatsız etmişti işte, özellikle Seungri'nin bu kadar uzun süre sessiz kalması canını sıkıyordu. Zaten cevaptan korktuğu için yataktan hızlıca kalktı,

-Ee burda olduğuna göre başka bir şeyler yapmak ister misin? Yürüyüşe çıkalım mı?

-Olur.

Seungri de zaten vermek istemediği cevabı vermeyeceği için mutluydu. Yataktan kalkıp hyungunun arkasından yürümeye başladı.

Bahçeye çıktıklarında Seungri eve geldiğinde fark etmediği şeyleri fark ediyordu, evin bahçe çitinin kenarlarındaki otlar kutsal otlardı, evin etrafında manevi bir kalkan oluşturuyorlardı, Seungri küçükken gördüğü rüyaları hatırladı, aslında onların rüya olmadığını şu an farkediyordu, o sadece bu dünyanın ruhani kısıma yansımasında bunların hepsini yaşamıştı, küçük bir çocukken herkesin onu kendi yanında istemesi şaşırılacak bir şey değildi, acaba babası görevini çok önceden bıraksaydı da Grogrilerden birinin elinde büyüseydi, o zaman başkasına mı aşık olacaktı? Jiyong hayatında olamayacak mıydı? Bu düşünce Seungri'nin tüm vücudunun ürpermesine sebep olduğunda bakışları istemsizce yukarı kaydı,

-Gerçekten mi baba?

Gerçekten aciz bir insan gibi acı çekmesine veya tepki vermesine sinir olmaya başlıyordu.

Jiyong bahçeye çıktıklarından beri derin bir sessizlikle etrafı derin bakışlarla izleyen  ve ağır adımlarla Jiyong'a eşlik eden Seungri konuşunca önce şaşırdı sonra ne dediğini anlayamadığı için ona döndü

-Anlamadım?

-Sana demedim... hyung sana bir şey soracağım.

Eğer böyle şeyler hissedecekse en azından nasıl durduracağını bilmeliydi

-Sor Ri.

-Hyung hani birinden hoşlandığında her şeyi abartılı hissediyorsun ya, işte bundan nasıl kurtulabiliriz?

Jiyong soru karşısında o kadar afalladı ki yürümeyi kesip öylece kalakaldı, Seungri birinden hoşlanıyordu, hatta aşıktı ve ne yapacağını bilemeyecek kadar tutkulu seviyordu. Jiyong kalbinin ritimlerindeki sızıyı göz ardı etmeye çalışarak sahte bir gülümsemeyle başını kaldırdı.

-Yani cidden birinden hoşlanıyorsun? Kim peki bu kişi? Ben tanıyor muyum?

Seungri sorusunun çok açık olduğunu Jiyong'un verdiği cevapla farketti. Kendi kendine içinden saydırırken, bunu yalanla kıvıramayacağını anladığında en azından bir konuda dürüst olsa bir şey olmazdı.

-Evet. Hayır hyung tanımıyorsun.

-Hımm, soruna gelince...

Jiyong onun sorusuna cevap vermek istiyordu, ama cevabı bilse en azından içinde patlayan kıskançlık ateşini söndürebilirdi, ama bilmiyordu işte. Seungri'ye bilmiyorum derse çok ezik gözükeceğini hissetti. Onun karşısında küçülmek istemiyordu, soruya bilmiyorum derse bu daha önce kimse olmadı, kimseyi sevmedim demek olacaktı. Bu Jiyong'un genelede utandığı bir şey değildi, aksine egosunu okşayanda bir şeydi, ama özellikle Seungri hoşlandığı biri olduğunu söyledikten sonra ona utanç verici gelmişti. Belki de bu soruya rahip gibi cevap vermeliydi?

-Rahip gibi mi cevap vereyim hyungun gibi mi?

-Hahahah! İkisi de olur.

-Yani öncelikle bu arzular seni yanlış şeyler yapmaya sürüklüyorsa ve yapıyorsan, kiliseye gelmeli ruhunu bu pis arzulardan arı-

-Hahahahah hyung, ben o leveli geçeli baya oluyor şimdi de hyungum olarak cevap ver.

-Hyungun olarak... Bilmiyorum Ri... Daha önce kimseye böyle şeyler hissetmedim.

Jiyong yalan söylememişti, söyleyememişti. Neden söyleyecekti ki? O bir rahipti buna uygun davranmalıydı.

Seungri Jiyong'un cevabı karşısında karnında kelebeklenen şeyle bakışlarını tekrar gökyüzüne çevirdi, acaba babası şu an kahkaha atıyor muydu? Tam o anda fark ettiği şeyle babasının cevap verdiğini anladı. Yani Seungri'den de hoşlanmıyordu. Ona karşı da bir şey hissetmiyordu. Babası kesinlikle kahkaha atıyordu.





@goldiest
Öncelikle çok olmasada güzel yorumlarınız için teşekkür ederim, ve bu aralar fazla yoğundum okul değiştirdim, derslerime denklik vermediler 16 tane alttan dersim var falan filan. Tabii ki tek sebep bu değil bilmiyorum ama yazasım gelmiyor hatta birkaç kez kaldırdım, sonra az da olsa okuyan takip eden insanlar için tekrar yayımladım. Zaten okunması yüksek hikayelerim yok ama okuyan o azınlık insanların cidden sevdiğini farkettim bu yüzden bitireceğim, ama isteksiz yazmakta istemiyorum bu yüzden özür dilerim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Neyse söyleyeceklerim bu kadar sizi seviyorum ve kapanış.

Lucifer | Akuma | Nyongtory Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin