Martıya Âşık Kız

Hayat her an değişebilecek, sizin için farklı yollar çizebilecek ve en önemlisi de karşınıza kalbinizi bir anda tepetaklak edebilecek birini çıkaracak kadar hesapsızdı.

Umay, stajyerlik için gittiği şirket de hayatının bir anda değişebileceğini ne tahmin edebiliyor ne de biliyordu. Ama olan oldu ve Umay'ın karşısına hatıralarında kaybolmuş biri çıktı.
Karşısına çıkan bu kişi ise, Muğla'nın büyük Mimarlık Holding'lerinden birinin sahibi olan Ezel Koral'dı.

Umay, karşısına çıkan bu adamın kendisine sunduğu ve onu mecbur bıraktığı bir durum yüzünden Ezel'in hayatına bir oyun ile dahil olduğunda, işler hiç olmadığı kadar sarpa saracaktı. Çünkü girdikleri bu oyun, kalpleri için çok tehlikeliydi ve her ikiside bu durumu bildikleri hâlde vazgeçmediler.

Peki, iki tehlikeli ve acı dolu kalp tekrardan atabilir miydi, hem de birbirleri için?

Ben; Umay Lina Andaç.
Herkesin deyimiyle
Martı...
Kendimi ne zaman kötü hissetsem, üzülsem, ağlasam beni rahatlatan o uçsuz bucaksız yerlerde her zaman merak ettiğim ipeksi görünümlü bulutlarla birleşmiş, masmavi bir gökyüzünde kanatlarını her çırpışlarında bana özgürlük bu dedirten martılardır.
Özgürlük; ne güzel bir kelime değil mi?
Belki de ihtiyacımız olan sorgusuz sualsiz kendi kanatlarımızla uçmaktır kim bilir?
Ya da ihtiyacımız olan bizi kendi kanatları altında uçurabilecek bir martı bulmaktır.
Herkesin bir gün kaçıp gitmek istediği zamanlar olur sadece kaçmak, ben ise kaçarken en uzak en uçsuz bucaksız bir yerde olan, yaklaştığında kanatlarını var gücüyle çırpan kendisine dokunulmasına bile katlanamayan bir martıya rastladım. Peki hayatımın en zor anında karşıma çıkan bu martı benim kaderimse...

En hırçın martılarda bir gün bir başka martıya ihtiyaç duyar mı? Kanatlarını sadece onlar için çırparak hor kullanır mı ya da sonsuz bir yolculuk için mücadele verir mi?

|08.03.2019✘selenophileJ|