Medya: Nehir
Huzurlu bi uykudan gözlerimi açtığımda Buğra hayla uyuyodu. Suratı normalde de olduğu gibi sert ve kaşları çatıktı ama bu set duruşu onu daha da çekici bi hale getiriyodu. Yüzünde en ufak bi kusur yoktu. Saçı dağınıkken bile çok güzeldi. Burnu ne büyük ne de küçüktü. Dudakları orta kalınlıktaydı gözleri elaydı. Boyu çok uzun ve dehşet kasları vardı. Bu adam baştan aşağı mükemmeldi. Elimi kaldırıp yüzüne dokunmak istedim. Elimi yavaşça gezdirirken dudaklarına gelince sırıtıp elimi çektim. Görmediğim halde yanaklarımın kızardığını hissediyordum. On dakika boyunca sebepsizce Buğra' yı izledim.
"Beni kesmen hayla bitmedi mi?"
"N-ne kesmesi b-ben dışarı bakıyodum bi kere."
"Yüzüme elleyen de kesinlikle sen değildin zaten."
"Aaa uyurken yanlışlıkla çarpmış olabilirim kusura bakma." Dedim utançla Ah salak Nehir daha kendini nasıl rezil ediceksin acaba ne ara uyanmıştı ki ayrıca? Diye kendime kızıp banyoya ilerledim. Günlük işlerimi halledip odaya geçtim. Buğra yatakta sırtüstü uzanmış kollarını da başının altına yerleştirmiş tavanı izliyodu. Beni görünce yatakta oturur pozisyona geçti.
"Kendini nasıl hissediyosun. Daha iyi misin?"
"Evet daha iyiyim. Bu arada teşekkür ederim benimle ilgilendiğin için."
Ağzını açıp cevap vericekken telefonunun çalmasıyla telefonuna uzandı.
"Ne var?" Adam resmen öküzlükte zirve yapmıştı. Karşı tarafı dinledikten sonra
"Akşama gelicem ben. Dedi ve kapattı." Tekrar bana dönüp.
"Bugün çiftliğe gitmek ister misin?"
"Gerçekten mi?"
"Evet. Anlık bi sevinçle Buğra nın boynuna atladım. "
"Çok isterim." Dedim sonra ne yaptığımı fark ederek kollarımı geri çektim.
"P-ardon bi anlık şeyle oldu." Diyince gülmeye başladı. Kapıya vurulmasıyla yüzü eski sert haline geri döndü. Gel diye seslendi. İçeri benden bi iki yaş büyük bi kız girdi.
"Şey Buğra bey ben bi şey ister misiniz diye sormak için geldim. Rahatsız ettiysem özür dilerim. "
"Bahçeye kahvaltı hazırlayın geliyoruz birazdan çıkabilirsin. "
"T-tamam Buğra bey. "Dedi ve çıktı odadan. Kızın sesi titriyodu bu kadar mı korkuyolardı Buğra dan. Buğra ya dönüp
"Buğra çalışanlar neden senden bu kadar korkuyo?"
"Nerden çıktı şimdi bu?"
"Daha demin gelen kız bi kere bile bakamadı yüzüne ve sesi titriyodu." Dudakları yana kıvrıldı ve çenemi tuttu.
"Ah miniğim bu dünya için çok masumsun. Benden korkmaları normal. Ama onun bakamaması korkudan değil başka bi şeyden." Dedi ve alnıma bi öpücük bırakıp giyinme odasına gitti. 'Ne demekti şimdi bu? 'diye düşünürken Buğra yanıma geldi. Elini uzattı.
"Hadi aşağı inelim." Kafamı onaylar şekilde sallayıp uzattığı elini tuttum. Merdivenlerden inerken bi yandan da evi inceliyodum. Yaşanan şeylerden dolayı evi hiç inceleyememiştim. Aşağı indiğimizde bütün çalışanlar sırayla dizilmişti. Önlerinde durup Buğra konuşmaya başladı.
"Bundan sonra Nehir hanımın emrindesiniz. "Çalışanlar kafalarını eğip
"Peki Buğra bey. "Dediler ama içlerinden yine o kız dikkatimi çekti. Gözleri dolmuştu ama niye? Buğra kolumdan tutup beni bahçeye çıkardı. Bahçe çok güzeldi yemyeşil ağaçları ve şık dekorasyonuyla harika duruyodu. Buğra masanın baş köşesine geçerken ben de yanına oturdum. Yine o kız servis yapmaya geldi. Tam gidicekken gözünden bi yaş koluma düştü. Bakışlarımı ona çevirdiğimde çoktan arkasını dönmüştü bile.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra üstümüzü giyinmek için yukarı çıktık. İkimizde üstümüze rahat bi şeyler giyinip aşağı indik yine o kızla karşılaştık.
"Akşam yemeğe geri gelicez." Dedi kapıyı açtı
"Nehir yanıma gel. "Dediğinde hemen yanına geçtim bu sefer kapıda başka bi araba vardı.
Medya: Buğra'nın arabası.
Arabaya binip vakit kaybetmeden yola çıktık. Yarım saat süren bi yolculuğun ardından çok güzel bi çiftliğe geldik. Bizi karşılayan 3-4 kişi vardı. Buğra arabadan indikten sonra bende vakit kaybetmeden peşinden indim. İçlerinden biri Buğra ya elini uzattı.
"Hoşgeldiniz Buğra bey." Dedi Buğra adamın uzattığı elini sıkıp. Hoşbulduk dedi. Adam bana dönüp döndükten sonra
"Sizde hoşgeldiniz Nehir hanım." Dedi elini uzattığı sırada Buğra yanıma gelip elimden tuttu adam bozuntuya vermeden gülümsedi.
"İsterseniz atların yanına geçelim." Buğra kafasını sallayıp ilerlemeye başladı. Çitlerin kapısından geçip atların yanına ilerledik biri siyah diğeri ise beyazdı. Buğra siyah ata doğru ilerlerken bende yanındaki beyaz ata doğru ilerledim. Buğra siyah atı sevdikten sonra atına binip yanıma gelip. Bende beyaz atı sevdikten sonra Buğra ya dönüp.
"Bende bu ata binebilir miyim?" Gülümseyip kafasını onaylar bi şekilde salladı.
"Binebilicek misin? "
"Evet" dedikten sonra iplerinden tutup bindim ata yavaş yavaş çitlerin arasında dolaşırken Buğra atından inip yanıma geldi. Bi anda arkama geçti. Çenesini omzuma dayadı. Kalbim benden bağımsız hareket etmeye başlamıştı bile.
"Biraz hızlanmak ister misin?" dediğinde kafamı onaylar bi şekilde salladım. Çitlerin arasından çıktıktan sonra düz bi yola geldik. Git gide at hızlanıyodu ve bu beni korkutmak yerine daha da çok heycanlandırıyodu. Aynı hızda bi yarım saat ilerledikten sonra atı durdurdu.
"Acıktın mı? Geri dönelim mi?"
"Olur" dedikten sonra yolumuzun tersine dönüp çiftliğe doğru ilerledik. Yarım saat sonra çitlerin arasından geçip attan indik. Ordakilerle vedalaşıp arabaya bindik. Sessiz bi yolculuğun ardından eve geldik. Kapıyı farklı bi kadın açtı. Sofra hazırdı yukarı çıkıp üstümüzü değiştirdikten sonra aşağı indik. Yemek yerken Buğra nın telefonu çalmaya başladı. Masadan kalkıp bi beş dakika sonra ceketini giymiş bi şekilde yanıma geldi. Ne konuştuğunu merak etsemde sormaya cesaretim yoktu.
"Nehir benim bi kaç işim çıktı geç dönerim." Dedi ve kapıyı çarpıp gitti. 'Acaba ne işiydi bu?'
~
Sizce Buğra'nın ne işi çıkmış olabilir?
Uzun bi bölüm oldu bundan sonra bu aralıklarda yazmaya çalışıcam uzun olduğu için geç gelebiliyo elimden geldiği kadar daha sık yazmaya çalışıcam. Lütfen bi yazım yanlışı görürseniz beni uyarın.
Keyifli okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYA
ChickLitEkmek parası için çalışan hayatın kötülüklerinden haberi olmayan bi kıza sadist bir mafya aşık olursa ne olur