10. BÖLÜM

5.4K 173 54
                                    

Medya: Mert

                          ~

Arabanın evin kapısına girmesiyle kafamı yaslandığım camdan çektim. Buraya geri döndüğüm için sevinceğimi hiç düşünmemiştim. Araba durunca kapıyı kendim açıp eve girdim. 

"Nehir Hanım iyi misiniz? İstediğiniz bir şey var mı? " 

"Sadece dinlenmek istiyorum." Dedim yorgun bakışlarımı etrafta gezdirirken bi yandan da Buğra'nın o adama ne yaptığını düşünüyodum. Ağır adımlarımı odama doğru yönlendirdim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde derin nefes aldıktan sonra bi kaç parça kıyafet aldıktan sonra banyoya ilerledim. 

Aynada ki yansımama baktığımda ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözler, kızarmış yanaklarım, yağlanmış saçlarım ve üstümdeki kirli kıyafetlerim ortaya çok berbat bi görüntü oluşturuyodu. Üstümdeki fazlalıklardan kurtularak kendimi suyun altına attım. Kendimi çok bitkin ve yorgun hissediyodum. Yaşadıklarım aklıma gelince gözlerimden usul usul yaşlar boşalmaya başladı. Bi kaç dakika daha kaldıktan sonra bornozumu giyinip tekrar aynaya baktığımda öncekine göre daha iyi görünüyodum. Yanaklarımın kızarıklığı ve gözlerim geçmese de hiç değilde pis kıyafetlerimden ve yağlı saçlarımdan kurtulmuştum. Üstüme temiz kıyafetlerimi geçirdikten sonra saçımı kurutmayla uğraşamıycağımı fark edip yorganın altına girdim. Gözlerimi kapattığım anda uykuya dalmıştım.

BUĞRA'DAN 

Arabanın anahtarını korumalardan birine fark etmesi için verdikten sonra vakit kaybetmeden odaya çıktım. Odaya girdiğimde burnuma gelen çilek kokusuyla derin bi nefes alıp yatağın diğer ucuna geçtim. Nehir'in yanına sokulduğumda yüzünü izlerken bi anda bedenime sarılan kollarını hissetim kafasını göğüsüme yaslayıp "Lütfen, lütfen" Diye sayıklamaya başladı. Ellerimle vücudunu sarıp iyice kendime çektim. 

" Sakin ol ben burdayım korkma. " Dedikten sonra yavaşça gözlerini araladı.

"Buğra " Diye fısıldadı. 

"Efendim "

"Bana çok kızdın mı?"

"Evet. Eğer kaçmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı."

"O adama ne yaptın?"

"Cezasını verdim."

"Yaşıyomu peki?"

"Şimdilik yaşıyo."

"Onu öldürücek misin?"

"Cevabını bildiğin soruları sorma. O şerefsiz sana naptı? Yaran var mı?" Diye sorduğunda cevap vermek yerine gözlerimi kaçırdım. Sesimin titrememesi için avuçlarmın içini tırnaklarken yine de başaramadım.

"T-tecavüz e-edicekti sen ge-elmeseydin belki de." Kara gözlerinin daha da karardığını görünce ister istemez yutkundum. Elini kafama götürüp beni göğsüne çekip sarıldı bende kollarımı bedenine sararak göz yaşlarımın akmasına izin verdim. 

"Onu doğduğuna pişman edicem. Yarın öldürmem onun için bi ödül olur onunla daha çok işim var." Diye öfkeyle soludu. Birazcık daha aynı şekilde durduktan sonra ortamı bozan şey karnımın guruldaması oldu. Utançla kafamı kaldırıp Buğra'nın yüzüne baktığımda bakışlarının yumuşamış olduğunu gördüm. Beni şaşırtan şey ise dudaklarının kenara kıvrılmasıydı. 

"Birileri acıkmış galiba" Gözlerimi kaçırıp tekrar göğsüne sarıldığımda o da kollarını belime sardı. 

"Hadi aşağıya inip bi şeyler yiyelim." Dedikten sonra yataktan kalkıp merdivenlere doğru ilerledik. Merdivenlerin başında Buğra bana bakıp elini uzattı. Neden bilmiyorum ama elim benden bilinçsizce onun eline uzandı. Elimi uzattığımı fark edince gülümseyip elimi kavradı.

"Sena masa hazır mı?"

"Hazır Buğra bey." Dedi ve öne eğildi. Buğra'nın peşinden bahçeye çıktım. Masaya oturduğumda hemen servise başlayıp yemekleri getirdiler. Aklıma Buğra'yla yediğimiz ilk yemek geldi ve sonrasında yaşananlar gelince kendimi silkeleyip düşüncelerimden sıyrıldım. 

Yemeği yedikten sonra salona geçtik. Buğra tabletinden maillerine bakarken bende televizyonda izliyecek bir şeyler arıyodum. Kapının çalınmasıyla Buğra'ya döndüm.

"Kim gelmiş olabilir?"

"Bilmem görürüz." Diyip omuz silkti. İçeri giren kadınla Buğra'nın ayağa kalkması bir oldu. 

"Anne senin burda ne işin var?" Bu kadın Buğra'nın annesi miydi? Kadın yani Buğra'nın annesi beni baştan aşağı süzünce gerilmeye başladım.

"Hoşgeldiniz" Dedikten sonra kafamı eğince gülümseyip elini uzattı.

"Ben bu yakışıklı dağ ayısının annesiyim. Adım Meltem. Sende Nehir olmalısın değil mi?"

"Evet ama nerde-"

"Buğra çok bahsetmişti senden aslında bahsetmemişti sarhoşken duymuştum ama bunların pek bi önemi yok." Dedi ve Buğra'ya doğru oturdu. 

"Memnun oldum." Dedim ve ben de koltuğa geçtim.

"Şirketin 30. Yılına özel bi davet var. Biliyosun ki yeni açılcak şirketimizi de duyurucaz. Hem basına da beraber olduğunuzu açıklamış olursunuz. O yüzden gelmen gerekiyo. Ayrıca yeni şirketle babandan çok senin ilgilenmen gerekicek."

"Babamla her şeyi konuştum ben sen merak etme. Hisselerin çoğunu bana devrediceğini yavaş yavaş sektörden ayrılcağını yorulduğunu söyledi. Davet konusuna da gelirsek oraya gelicez." 

"Bunu duyduğuma sevindim. Diğer işler nasıl gidiyo?"

"Orda da bi sıkıntı yok çoğu kişi arkamızda. Karşımıza çıkıcak kadar cesaretli olan birini tanımıyorum." Annesi duyduklarından memnun olmuşçasına gülümsedi.

" Güzel. O zaman tek sorunumuz önümüzde ki proje." Buğra kafasını onaylar şekilde sallayıp konuştu.

" O proje için de toplantı düzenlendi. Davetten iki gün sonra. Bi sıkıntı çıkmadığı sürece işler yolunda." 

" Sena " 

" Efendim Buğra bey."

" Anneme misafir odasını ayarla." Annesine dönüp " İyi geceler " dedi ve merdivenlere yöneldi. Bende ayağa kalktım.

" İyi geceler Meltem hanım."

" Sana da yavrum ayrıca bana hanım diye hitap etmene gerek yok. Hadi Buğra' yı fazla bekletme de git." Gülümseyip merdivenlerden çıktım. Annesini sevmiştim iyi bir kadındı. Odanın kapısına geldiğimde neden bilmiyorum ama bi heyecan kapladı içimi. Yavaşça kapıyı aralayıp odaya baktığımda Buğra'nın elinde tabletle koltukta oturduğunu gördüm. Dolabın kapağını aralayıp çilekli pijama takımımı aldım. 

" Annemle anlaşabildin mi?"

" Evet yani iyi ve ilgili bi kadın. Sevilmiycek biri değil ki."

" Annemi sevmene sevindim. " Buğra'ya bakıp tebessüm etikten sonra banyoya girdim. Üstümde ki kıyafetleri çıkartıp pijamalarımı giyindim. Geri kalan işlerimi halledip banyodan çıktım. Buğra çıktığımı görünce yanıma gelip alnımı öptü. 

" İyi geceler miniğim." 

" Nereye gidiyosun?"

" Misafir odasına."

" Bu gece burda kalsan olmaz mı? Korkuyorum." Duyduklarına şaşırıp beni kendine çekti. 

" Korkmana gerek yok sana artık kimse zarar veremez. Ama madem korkuyosun bu gece yatağı benimle paylaşmak zorundasın." Dediklerine gülümseyip yüzümü ona döndürünce sırıttığını gördüm. Kollarını çekince yorganın altına girip yatağa yatmasını bekledim. O da yatınca beni göğsüne çekti.

" İyi geceler miniğim."

" Sanada" Nedense onun yanında kendimi güvende hissediyodum.

                           ~

Uzun zamandır yb atamadım. Yazım yanlışım illahaki vardır gördüğünüz yerde yazarsanız sevinirim. Keyifli okumalar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SADİST MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin