Medya: Buğra
~
Başımın ağrısıyla gözlerimi yavaşça araladım. Dün bir sürü plan kurmuştum bu evden nasıl kurtulabilirim diye. Bi planım vardı ama gerçekleştirebilmek için evi iyice gezip korumaların nerelerde olduğuna bakmam gerekiyodu. Yavaşça yorganı üzerimden atıp banyoda günlük işlerimi halledip aşağıya indim. Aşağıya indiğimi gören hizmetlilerden biri yanıma geldi.
"Günaydın Nehir hanım kahvaltınızı hava güzel diye bahçeye hazırladık. Eğer istemezseniz hemen içeriye aldırabilirim."
"Yok gerek yok. Biraz temiz hava almak iyi gelir. Bu arada Buğra çıktı mı?"
"Evet, sabah erkenden çıktı. Geç geliceğini söyledi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp bahçeye çıktım."
Bahçenin çok güzel bir deniz manzarası vardı. Ağaçlarla, çiçeklerle ve ışıklarla dekore edilmişti. Bahçe salıncağının etrafı küçük led ışıklarla süslenmişti. Bir de genellikle her villanın vazgeçilmezi olan büyük daire şeklinde bi havuz vardı. Etrafı incelerken masaya oturup asıl konuyu düşünmeye başladım. Kafamda iki tane netleştirdiğim plan vardı ama biri daha ağır basıyodu.
1. Buğra'nın eve geç gelceği günlerden birinde. Hizmetlilere biraz halsizim beni rahatsız etmeyin diye bir konuşma gerçekleştirdikten sonra kapıyı kilitleyip balkondan atlayıp kaçmak.
2. ise hizmetlilerden birinin telefonunu gizlice alıp sesimi yardım edin diye kaydettikten sonra kayıdı başlatıp ön balkonlardan birine koyup bütün korumaların o tarafa yönelmesini sağladıktan sonra o kargaşadan faydalanıp kaçmaktı.
Şu an düşündüm de 1. planı uygulasam kesinlikle yakalanırdım. 2. plan daha mantıklı olduğu için onu uygulıycaktım. İlk yapmam gereken şey bi telefon bulup sesim kaydetmek olucaktı. Kahvaltımı yaptıktan sonra mutfağa gittim . Beni görünce ayağı kalkıp panikledi.
"Bi isteğiniz mi vardı Nehir hanım? "
"Hayır, ama odanın balkonunun kapısını açamadım sıkışmş galiba bi yardımcı olur musun?" Dediğim anda tezgahın üstündeki telefon dikkatimi çekti.
"Tabikide."
"Sen çık yukarı ben bi bardak su içip geliyorum."
"Ben veriyim isterseniz."
"Yok gerek yok. Ben alırım sen yukarı çık. "
"Peki." Dedi ve mutfaktan çıktı elim hemen tezgahtaki telefona gitti. Kahretsin! Şifre var. Duvar kağıdına baktığımda gelinlikli bi fotoğrafını gördüm. Acaba evlendiği tarih olabilir miydi? Fazla vakit kaybetmeden yukarı çıktığımda balkonun kapısını açıyodu.
"Evli misin?" Diye bi anda sorunca şaşırdı.
" Evet" Dedi gülümseyerek.
"Ne güzel" dedi aklına Mert gelmişti. Onu aldatışı, kullandığı geldi aklına.
"Neden sordunuz?"
"Elinde yüzüğü görünce merak ettim. Ne zamaan evlendiniz."
"14 Nisan 2017. Eğer başka bi sorunuz yoksa müsadenizi isitiyim. Birazdan Sema abla gelir yapıcak işlerim var kusura bakmayın."
" Tabi ki gidebilirsin." Dedi kız kapıyı kapatıp çıktıktan sonra hemen telefonu alıp şifreyi denedi. Evet evlilik tarihleriydi. Ses kaydediciye girip ' Yardım edin, kurtarın beni 'gibi şeyler söyleyip kayıdı bitirdi. Şimdi en önemli kısma gelmişti hemen kayıdı açıp kaçması gerekiyodu. Yavaş adımlarla ön balkona geçip telefonun sesini açtı. Derin bi nefes aldıktan sonra kayıdı açtı. Hemen odaya girdikten sonra balkonun kapısını açıp yukardan korumalara baktı. Ön taraftaki sesleri duyunca onlarda hemen ön bahçeye gitmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MAFYA
ChickLitEkmek parası için çalışan hayatın kötülüklerinden haberi olmayan bi kıza sadist bir mafya aşık olursa ne olur