1 hafta sonra
Yağmur için bu bir hafta hiç geçmek bilmemişti. 1 hafta boyunca evden dışarı adımını atmamıştı. Nahide okula gidiyor aynı fakültede oldukları için ders notlarını o hallediyordu. Evde yalnız olduğu zamanlarda ise ya kitap okuyor yada ders çalışıyordu. Güneş ise bir hafta boyunca kızın bileğini kontrol etmek bahanesiyle geliyor sevdiği kadınla olabildiğince vakit geçirip yanından öyle ayrılıyordu. Güneş'in eve gelmesinde en büyük etken Nahide olmuştu. Bir hafta boyunca Yağmur'un aklına girip, arkadaşının tüm olumsuz yanıtlarına karşı Güneş'i eve getirmeyi, onları yalnız bırakmayı başarmıştı. Hissediyordu, canözünün Güneş'le çok mutlu olacağına inanıyordu. Güneş, Yağmur'u gerçekten seviyordu. O bunu her halinden belli ediyordu.
Şimdi ise iki kız hastaneye doğru gidiyorlardı. Yağmur'un alçıları evde daha fazla durmaya dayanamaması üzerine bugün alınacaktı. Aslında alçılar bir hafta daha kalacaktı fakat ne Güneş ne de Nahide sözünü inatçı arkadaşına geçirememişti.
"Yağmur hanım, alçılarınız gidiyor bugün, nasıl hissediyorsunuz bakalım?"
Dudağına tebessüm yerleştirip "inan şu mutluluğumukelimelere dökemem Nahide'cim." Deyip arkadaşının yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Yağmur tabi ki seviniyordu, onun okula gitmesine engel olan alçılarını alacakları için. Elinden gelse bir gün durup aldırırdı ama sağlığı için bunu dile getirmedi hiç.
Hastaneden içeri girdiklerinde genç kızın içini bir heyecan sardı. Karnında değişik bir ağrı hissetti. Ne bulanıyor gibi ne de içini gıdıklıyorlarmış gibi, bu iki yabancı şey yaklaşık son bir haftadır vücudunun verdiği tepkilerdi. Tekerlekli sandalyeye oturduğunda Nahide'nin sandalyeyi sürmesiyle tepkilerin neden olduğu kişiye doğru istemsizce götürülüyordu. Gece yatmadan önce bir hafta boyunca Güneş'in onunla ilgilenmesini, yanında olmasının verdiği huzuru düşündü ve kendine inanamadığı bir şeyi fark edip sabaha kadar gözüne uyku girmedi genç kızın. Ne yapacağını, ne karar vereceğini bilmiyordu. Güneş ona sürekli aşk dolu bakıyor ve onun eve gelmesine izin vermesinden dolayı yüz bulup her fırsatta ona duygusal açıdan yaklaşmaya çalışıyordu. Yağmur ya ona dur demeliydi ya da bu sefer gerçekten duygularına karşılık vermeliydi. Ama kendine güvenmiyordu işte. Korkuyordu. Hiç bilmediği birşey onu içine çekiyordu ve o, elleri kolları bağlı bir şekilde teslim olmak üzere olduğunu biliyordu. İşte genç kız geceden beri bunu düşünüyordu. Kalbiyse artık bazı duyguları yaşaması ve korkmaması gerektiğini söylüyordu. Hem artık önünde okul kazanma gibi bir derdi yoktu, zaten şu anda ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde okuyordu. Önceden ilişkiyi önünde engel olarak görürdü fakat şu an engel olabilecek nitelikte bişey değildi.
Yağmur düşünceleriyle boğuşurken sandalyenin hareket etmemesiyle kendine gelmişti ve çoktan odanın önüne geldiklerini farketti. İstemsiz daha da heyecanlandı. Kalbinin sesini dışarıdan biri duyacak diye çok korkuyordu.
"Nahide, bişey diyeceğim." Nahide arkadaşının ne diyeceğini merak ediyordu.
"Seni dinliyorum canım. Noldu bacağın mı acıyor?" Arkadaşının önüne geçip diz çöktü.
Yağmur Nahide'nin elini tutup kalbinin üstüne götürdü. Nahide elini Yağmur'un göğüsünün üstüne koyduğunda avcunun içinde hissettiği hızlı ritme çok şaşırmıştı. Sebebini tahmin edebiliyordu ama bu kadar çabuk olmasını da beklemiyordu.
"Tahmin ettiğim şey mi?"
"Sanırım, çok değişik bir his Nahide." Genç kız daha fazla bir şey demedi. Diyemiyordu daha doğrusu. Gülümsemekle yetindi.
Nahide hışımla ayağa kalkıp tekerlekli sandalyenin arkasına geçti. "Ee o zaman kavuşturalım sevenleri." Tam kapıyı çalıyordu ki Yağmur bir hışımla arkadaşını durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'e Tutuluş
RomanceYağmur, gözü okuldan başka birşeyi görmeyen genç bir kız. Güneş, Yağmur'un damlalarının altında ıslanırken aşkı ilk kez tatmış olan genç bir adam. "Sana olmaz diyorum, nefesini de kendini de boşuna yorma. Peşimi bırak, arama, sorma, mesaj atma." Ge...