23.Bölüm~Kan bağıyla değil, Can bağıyla☪

4K 261 68
                                    

Odada oluşan sessizlikle çevikçiler omuzlarını dikleştirerek karşılarındaki çocuklara bakıyorlardı. Öte yandan Giray, Şahin, İlker ve Batuhan ise şaşkınca karşılarındaki polis adamlara bakıyordu. Arkadaşları ve karşılarındaki çevikçilerin arasında olan gerilimi önlemek için Batuhan hemen atıldı.

-"Neyse sen müsait değilmişsin biz gidelim. Sonra görüşürüz Rabia." Batuhan yanında dikilen Giray'ın kolundan tutup diğer arkadaşları ile çıkarken Hazar hala dik dik bakıyordu. Özellikle Giray'a. Erkekçe bir güdüyle ondan hoşlanmadı. Zira genç adamın gözlerinde Rabia'yı görünce oluşan o parıltıyı görmüştü. Diğerlerinin bakışları o kadar çok rahatsız etmemişti onu. Sanki kardeşlerine bakar gibi şefkatle bakıyorlardı. Ama Giray... Yüzünü memnuniyetsizce buruşturdu. O sırada gençler çoktan odadan çıkmışlardı.

Rabia ise olanları sessizce izliyordu. Batuhanların odadan çıkmasının ardından kapı kapanınca Hazar'ın ateş saçan gözlerini üzerine diktiğini hissetti. Sinirle odada olta atmaya başlayınca çevikçiler usulca odadan çıkıp arkalarından kapıyı kapattılar. Rabia onların gitmesiyle birlikte ellerini kollarında bağlayıp ayakta dikilmeye başladı. Hazar'ın sinirinin geçmesini bekliyordu. Bir süre odada volta attıktan sonra Hazar genç kızın üzerine doğru yürüdü. Sağ elini onun karnının üzerine bastırıp duvara itti hafifçe kaçmaması için. Sol elini de Rabia'nın başının hemen yan tarafındaki duvara bastırdı. Burnunu burnuna değecek şekilde yaklaştı. Önce kokusunu derince çekti içine gözlerini kapatarak. Ardından gözlerini açtı.

-"O çocuğun bakışlarından hiç hoşlanmadım." Rabia'nın gözleri şaşkınlığın verdiği vehametten dolayı kocaman açıldı.

-"Ne?"

-"Ondan uzak dur. O çocuğun bakışlarından hiç hoşlanmadım."

-"Hayatım büyütme. Alt tarafı bir kahve içmeye davet ettiler. Hem daha bugün tanıştık." Hazar sesli bir şekilde nefesini verdi. Rabia'nın alnına alnını yasladı. Sol elini Rabia'nın kalbinin üzerine bastırdı.

-"Burası benim evim. BENİM... Başkasına vermem." Rabia onun bu kıskanç haline gülümsedi. Hazar'ın yüzünü avuçları arasına aldı. Önce yanağından öptü. Ardından burnunu hafifçe Hazar'ın burnuna sürttü. O da elini sevdiği adamın kalbinin üzerine bastırdı.

-"Buranın sahibi benim olduğum gibi bendeki yerin sahibi de sensin. Bunu hiçbir şey değiştirmeyecek." Hazar rahatlamış bir şekilde gevşedi.

-"Söz mü?" diye çocuk gibi güvence istedi Rabia'dan. Zira onu bazen kaybetmekten korkuyordu. Mutluluğu bulmuşken kaybetmek istemiyordu. Rabia güldü. Elini onun sağ yanağına götürdü. Hafifçe okşadı.

-"Hemşire Sözü. Sende söz ver." Hazar da elini onun yaptığı gibi yanağına götürdü.

-"Çevikçi Sözü." İkisi aralarında sorunu çözdükten sonra Hazar yine içine düşen kurda karşı dilini tutamadı.

-"Güzelim. Sen yine de beni dinle olur mu? Çok fazla muhatap olma o çocukla."

-"Tamam, için rahat edecekse çok fazla samimi olmam." Hazar sırıttı. İki eli arasına Rabia'nın başını alıp alnından öptü.

-"Aferin benim uslu Hemşireme." Gençler aralarındaki buzları erittikten sonra birbirlerinden ayrıldılar.

-"Ben çıkayım diğer arkadaşlar da gelsin."

-"Tamam."

-"Buralardayım yine geleceğim yanına." Başparmağını sahte bir kızgınlıkla salladı.

-"Geldiğimde o veledi burada görürsem coplarım."

-"Emredersiniz Polis Bey." Diyerek asker selamı verdiğinde Hazar uzaktan bir öpücük atıp gitti. Yerine geçip sıra ile içeri gelen çevikçilerin kanlarını aldıktan sonra son olarak odaya çevikçilerin amiri geldi. Üniformasının kolunu sıyırırken Rabia'ya bakıyordu ve Rabia gerginlikle bekliyordu. Turnikeyi bağlarken amir konuştu.

Benimle Misin? (Çevikçi Serisi-3)🇹🇷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin