Bir bankta; benliğimi aldım karşıma oturuyorum.
Sorgu-sual kavga ediyoruz.
O çırpınıyor, bense sadece onu izliyorum.
Bir yandan güneş vuruyor, içimdeki yangın yetmiyormuş gibi.
Bir yandan esen rüzgar bu yangını söndürmeye yetmiyor.
Gitgeller arasında yaşayıp duruyorum.
Ne o yangını söndürebiliyorum,ne daha fazla kavurabiliyorum.
Hayatımın bana sunduğu ikilemler arasında sıkışıp boğuluyorum.
Can yeleğimin varlığından bihaber.
Etrafımdaki her şey ansızın tüm anlamsızlığı ile yitip gidiyor.
Burnuma gelen toprak kokusu, sıcak gülümsemeler, rotasını kaybetmiş rüzgar esintisi, kuş cıvıltıları...
Bunların hiçbiri kafamı, ruhumu sakinleştirmeye yetmiyor.
Ölüyorum.
Kendi kendime.
Kendi ellerimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deneyimsizden Denemeler
Чиклитgeliyor yavaş yavaş camdan ayırt edemiyorum içimdeki kıpırtılarla dışımdaki tangırtıları yaptıklarımsa hep yanılgılardan, yanılgılar yanıl. ne nasıl ? birleştiremiyorum içimdeki kopukluklarla dışımdaki bozuklukları yazdıklarımsa hep yansılardan...