STRIPPER.

26

Harry ile üç aydır Rydell kasabasındaydık ve düzenimiz sonunda oturmuştu. Harry hafta içi okula gidiyor, dönüşteyse sürekli ders çalışıyordu ve ben de onun evde olmadığı zaman hem evdeki işlerle hem de Zayn ile kurduğumuz işle uğraşıyordum.

Evdeki odalardan birini, kendimiz için çalışma odası yapmıştık. Harry derslere çalışırken, ben de yeni kurduğumuz şirket için çalışıyordum. Çalışmamız bittikten sonra da, yemek yiyor, beraber vakit geçirip, sarılarak uyuyorduk.

"Siz şimdi oradan gerçekten memnun musunuz?" diye sordu Zayn.

"Çok kötü bir yer değil. Yalnız değiliz hiç değilse." dedim ona kameradan. Zayn ile artık ortak olduğumuz için o müşterilerle görüşüyor ve bana rapor vermek için Skype'dan her gün görüşüyorduk. "Bu arada ciddiyim, Zayn. Müşterilerle daha nazik konuşmalısın."

"Louis, görüşme işini ben yapamıyorum." dedi Zayn.

"Belki Liam'ı da almalısın." dedim. "O insanları etkiler, hiç değilse daha kibar."

"Mantıklı, beni de etkiliyor." dedi Zayn ve karşısında duran Liam'a bakıp iç geçirdi.

"Niall ne yapıyor?" dedim.

"Siz gittiğinizden beri Shawn ile ortalıktan kayboldular. Büyük ihtimalle evden çıkmıyorlar." dedi Zayn ve fesat fesat güldü.

"Niall sonunda Shawn ile sevgili, buna şaşırmazdım." dedim. Niall'ın, Shawn'dan başından beri hoşlandığını hepimiz biliyorduk.

"Hafta sonu gelecek misiniz?" diye sordu Zayn.

"Onu fazla sıkmasan Zaynie." dedi Liam kameranın kadrajına girip Zayn'e arkadan sarılıp öptükten sonra bana baktı. "Seni şimdiden çok özledi."

"Bunu fark ettim." dedim ve güldüm.

"Harry nerede?" diye sordu Liam.

"Okulda." dedim gururlu bir şekilde gülümserken.

"Onu okula döndürdüğüne inanamıyorum." dedi Liam.

"Ben de. O çok cesur biri." dedim ve o sırada kapı çaldı. "Büyük ihtimalle Anne'dir. Ben kapatıyorum. Zaynie, görüşmeleri Liam ile yapın, görüşürüz."

"Ama-" dedi Zayn ve sözünü bitirmeden kamerayı kapatıp, kapıyı açmaya gittim.

Anne, biz buraya taşındığımızdan beri vakit bulamadığımız için eve her gün gelip yemek hazırlıyor, evdeki küçük işlerle ilgileniyordu.

"Anne, sana kaç defa dedim. Gelip bir şeyler hazırlamana gerek yok." dedim. "Yorulma boşuna."

"Louis, sen tüm gün çalışıyorsun ve Harry okulda. Ben de evde oturup televizyon seyrediyorum. Çocuklarıma yemek hazırlamakla yorulacak değilim." dedi ve sonra cebinden az miktar para çıkarıp bana uzattı.

"Hayır, Anne çok teşekkürler. Bunu demiştim, paraya ihtiyacım yok."

"Şu sıralar biraz sıkışıksınız, toparlanana kadar bunu al. Biraz market alışverişine çıkabilirsin." dedi Anne ve tabi ki kabul etmedim. "Harry, okuldayken ona harçlık verirdim biliyor musun? Bunu o harçlık olarak düşün."

"Pekala." dedim utanarak ve parayı aldım.

"Şimdi sana söylediklerimi bir kağıda yaz ve markete git." dedi Anne.

#

Markete geldiğimde, bunun Harry ile yaptığımız bir aktivite olduğunu bildiğimden oldukça sıkılmıştım. Markette dolaşıp, Anne'in listesini almaya başladığımda biri beni dürttü.