27.

3.4K 191 696
                                    

Bölüm şarkısı: One Direction - Stockholm Syndrome

"Senin ne işin var lan!" dedi Louis ve Nick'in üstüne atlayacakken onu durdurdum.

"Louis, lütfen!" dedim onu sakinleştirmeye çalışırken. Bu haliyle bile tam bir kirpiye benziyordu. Sinirli, küçük bir kirpi... Onun bu sinirli halini ne kadar tatlı ve çekici bulsam da, yine de tatsızlık çıkmasını istemiyordum.

"Harry, kov şunu!" dedi Louis.

"Harry seninle konuşmaya geldim, senin ne kadar büyük bir hatanın içine düştüğünü söylemeye geldim." dedi Nick ve ona baktım. "O adam karısını bekarlığa veda partisinde seninle aldattı, sende de aynısını yapmayacağını mı sanıyorsun?"

"Kapa çeneni!" dedim ona bakarak.

"Onun aldatmadığı tek insan Dani'ydi, onun nedeni de bekaretini almak istemesiydi, onu sevdiği ya da önemsediği bile yoktu." dedi Nick.

"Siktirip gidecek misin yoksa seni sikeyim mi?" dedi Louis.

"Haklı değil miyim Louis?" dedi Nick. "Bu kadar sinirli olmanın sebebi o..."

"Nick, onun geçmişte yaptıkları beni ilgilendirmiyor." dedim.

"Geçmiş dediğin şey bir yıl önce olanlar. Harry onunla evlenirsen çok pişman olacaksın." dedi Nick.

"Olayım o zaman." dedim. "Bu benim hayatım... Louis bana ne yapsa razıyım!"

"İyi düşün Harry. Kararını değiştirebilirsin, şu saçmasapan Stokholm sendromunu yaşamak zorunda değilsin." dedi Nick.

"Siktirip git, seni istemiyor!" dedi Louis sinirli bir şekilde.

"Harry iyi düşün!" dedi Nick ve evden gitti.

#

İkimizde yatakta uzanırken sessizlik hakimdi. Louis'i ne olursa olsun istiyordum, o benim hayatımın merkeziydi ve daha demin dediklerimde haklıydım. Louis'in bana zarar verme ihtimalini, üzme ihtimalini düşünmüyordum. Umrumda değildi, tek istediğim oydu. Bu Stokholm sendromu muydu? Ona baktığımda huzursuz bir şekilde tavanı seyrediyordu.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordum.

"Nick haklı." dedi Louis.

"Ne?"

"Nick haklı." dedi Louis ve bir şey demeden yataktan kalktığında peşinden gittim.

"Ne demeye çalışıyorsun?" dedim peşinden giderken.

"Dani, Crystal, Eleanor... Hayatıma girmiş bütün kadınlardan bahsediyorum, hepsinden ciddi anlamda hoşlanmıştım. Ama onları aldattım!" dedi Louis. "Ya seni de üzersem?"

"Bunu yaşamadan bilemeyiz." dedim.

"Sen bile bundan emin olamıyorsun." dedi Louis. "Onları aldattım çünkü onlara bir şey beslemediğimi hep başkası geldiğinde anladım. Ya sende de aynısı olursa?"

"Beni sevdiğine inanıyor musun?" diye sordum.

"Stokholm sendromu yaşamadığına inanıyor musun?" diye sordu Louis. "İkimizin de kafalarında kendimizle ilgili sorular varken nasıl evleneceğiz?"

"Ayrılmak mı istiyorsun?" dedim gözlerimden yaşlar akmaya başlarken.

"Hayır." dedi Louis yanıma gelip gözyaşlarımı sildi. "Emin olmamızı. İyice düşünmeni, eğer ikimizden biri bunu istemezse diğerinin buna saygı göstermesini belki de, gerekirse, düğünü ertelemeyi."

#

Geçtiğimiz iki ay sakin geçmişti. Louis ile hala aynı evi paylaşıyorduk ama aramızda artık daha az seksüel şeyler oluyordu. Onunla daha az seks yaptığımda daha fazla sohbet ediyor, birlikte daha verimli vakit geçiriyorduk. Belki de ihtiyacımız olan hep buydu...

STRIPPER.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin