STRIPPER.

23.

Bölüm şarkısı: One Direction - Once In A Lifetime

Sabah uyandığımda yanımda Louis olmadığı için üzülmüştüm. Yaklaşık bir aydır iş gezisindeydi ve ben onu o kadar çok özlemiştim ki, her gece onun fotoğrafına sarılmaya başlamıştım. Liam ve Zayn üç haftalık balayı tatillerinden bugün döneceklerdi, Niall ise Shawn ile sevgili olmakla meşgul olduğu için uzun zamandır görüşememiştik. Louis'in yokluğunda onların etrafımda olması da beni yalnız hissettiriyordu zaten.

Sabah kalkıp kahvaltımı yapmaya başladığımda bir yandan internette ülkedeki iyi aşçılık okullarına bakıyor, internette ilgimi çeken yerleri arayıp bilgi alıyordum. Öğlen vakti Louis ile görüntülü konuşuyor, bazen öyle sevişiyorduk ama yine de bu benim ona olan hasretimi bitirmiyordu. Onun sarılışını, öpücüklerini özlüyordum ama yine de özlemimi az da olsa gideriyordum.

Bu sabah kalktığımda üzerimi giyindikten sonra evden kahvaltı yapmadan çıkıp, otobüsle Zayn ve Liam'ın evine geldim. Bugün çıktıkları balayı tatilinden dönmüşlerdi ve bizi kahvaltıya çağırmışlardı. Zili çaldığımda kapı hemen açıldı.

"Liam!" dedim özlemle ona sıkı sıkı sarılarak.

"Harry, hoşgeldin." dedi Liam ve yanıma baktığında Louis'i aradığını biliyordum. "Louis nerede?"

"İş gezisinde." dedim içeri girdiğimde. Niall ve Shawn çoktan gelmiş, kahvaltıya başlamışlardı bile. Hazır kahvaltıya oturduğumda Liam bana meraklı gözlerle baktı.

"İş gezisinde mi?" diye sordu Zayn. "Sikmon, Louis'i beni yokluğumda yoruyor mu?"

"Bir ay oldu ve hala gelmedi mi?" diye sordu Niall.

"Maalesef, işi uzamış." dedim. "Sizi canlı canlı görmek istiyordu ama birkaç gün sonra geleceğini söyledi."

"İş gezisinde olduğuna emin misin?" diye sordu Liam.

"İş için Paris'de." dedim.

"Aşıklar şehrine tek başına mı gitmiş? Peki sen niye gitmedin?" diye sordu Liam. Aslında gitmek istemiştim ama Louis benim sıkılacağımı söylediği için gitmemiştim. Tabi bunu Liam'a söylemedim.

"Benim de burada işlerim var." dedim.

"Fazla safsın." dedi Liam.

"Ona güveniyorum." dedim.

"Ben olsam güvenmezdim." dedi Liam.

"Ama sen o değilsin." dedi Zayn araya girip. "Simon bazen inadına uzun iş toplantıları yapar, eminim işi uzamıştır."

"Umalım." dedi Liam ve o sırada telefonum çaldı. Arayan Louis'di. Dün gece uyumadan önce ona Zayn ve Liam'a geleceğimi söylediğim için, sabah arayacağını söylemişti. Telefonu açtığımda Louis mavi gözleriyle bana bakıyordu.

"Günaydın prensesim." dedi Louis.

"Günaydın." dedim gülümseyerek ve telefonun ekranını herkesin göreceği bir yere koyduğumda Louis gülümsemişti.

"İş gezisindeymişsin, biz de seni görürüz sanıyorduk." dedi Zayn.

"Üzgünüm Zayn." dedi Louis.

"Nasıl bir iş gezisindesin, anlatsana?" diye sordu Liam ve ona bakıp gözlerimi devirdim. İma ettiği şeyler hoşuma gitmemişti.

"Fuardayım, iş ayarlamaya çalışıyorum. Simon kendisi gelemeyeceği için beni gönderdi." dedi Louis.

"Anladım." dedi Liam inanmayan bir sesle.

"Louis, gelmen lazım." dedi sesi tanıdık gelmeyen, ince sesli bir kadın sesi.