Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)

Bölüm 15

Sabah erkenden uyanıp Ayşe teyzenin yanına gitmiştim.

Bir kaç saat sonra Güler abla kahvaltıyı hazırlarken masayı kurmasında  yardım etmiştim.

Kahvaltı masasında Ayşe teyze ile ilgilenirken merdivenlerden gelen ayak sesleri yüzünden istemsizce merdivenlere doğru bakmıştım.

Meriç merdivenlerden inerken Güler abla seslenmişti.

"Kahvaltı bitmeden indiğin iyi oldu. Gel otur hemen"

"Size afiyet olsun Güler abla benim işim var. Ben çıkıyorum" demişti.

Meriç kapıya doğru ilerlerken Güler abla hemen masadan kalkıp peşine doğru gitmişti.

"Dur oğlum. Biraz bir şeyler yeseydin.."

Meriç ayakkabı dolabından siyah spor ayakkabılarını alıp
"Dışarda yerim"
demişti.

Kapıdan çıkmadan da
"Akşama geç gelebilirim Güler abla beni merak etme"
dedikten sonra gitmişti.

Gün boyu Meriç'ten ses seda yoktu.
Bana mesaj da atmamıştı.

Saçma sapan soruları ile hayatımı mahvedip çekip gitmek adeti olmuştu.

Bu gece bu evde son gecem olacaktı.

En fazla bir gece daha Meriç ile aynı ortama katlanmam gerekiyordu.

Ayşe teyze uyuduğunda Zehra'yı arayıp halini hatrını sorduktan sonra asıl konuya gelmiştim.

"Zehra hani şu Semih'in arkadaşı vardı.."
Zehra heyecanla "Oğuz'u mu diyorsun" diye sormuştu hemen.

"Evet Zehra onu diyorum. Oğuz'a söyler misin? Onu tanımak istiyorum" demiştim.

Zehra "Emin misin?" diye sormuştu.

Aslında emin değildim ama çaresizdim.

Oğuz beni tanımak istediğini daha önceden söylemişti ama ben bir ilişki istemediğim için teklifini reddetmiştim.

Bir anlık duraksamadan sonra telefonun diğer ucunda bekleyen Zehra'ya
"Eminim.. Oğuz ile konuşup bana haber ver" demiştim.

"Çok doğru bir karar Mihrimah... Ben hemen konuşup sana dönerim" demişti.

Zehra ile konuşmam bittiğinde odamdan çıkıp Ayşe teyzeye bakmıştım.

Ayşe teyze derin uykudaydı, Güler abla ütü yapıyordu ve Meriç pisliği akşam olmasına rağmen hala ortalıkta yoktu.

Ayşe teyze uyandığında birlikte eski Yeşilçam filmlerinden bir tanesini izlemiştik.

Her gün Ayşe teyzeye kendisi ve ailesi ile ilgili sorular sorup sürekli bilgilerini tazelemeye çalışıyordum.

"Ayşe teyzem eşinin adı ne?"
diye sorduğumda Ayşe teyze birden ağlamaya başlamıştı.

Gözünden süzülen damlalarla birlikte dudaklarından
"Ah Fikret ahh" diyerek derin bir iç çekmişti.

Eski yaşadığı güzel günler ve eşinin yokluğunun verdiği boşluğu hissettiği için bu kadar üzüldü diye düşünürken bir taraftanda Ayşe teyzenin göz yaşlarını silmeye çalışıyordum.

"Böyle yapma Ayşe teyzem beni de ağlatacaksın"

Ayşe teyze ağlarken bende ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Tam bu esnada Meriç'in içeri yanımıza doğru geldiğini fark etmiştim.

Meriç'i görür görmez kendimi toparlayıp ayağa kalkmıştım.