Yorumlarınızı eksik etmeyin ♡
---------------------------------
Hani hayatınızda bazı anlar olur. Iyi veya kötü diye seçemezsiniz , yalnızca o ana takılıp kalırsınız. Ne düşüneceğinizi bilemezsiniz yada ne düşünmeyeceğinizi. Sadece kafanızda dönüp duran o şeyi anlamaya çalışırsınız.
Işte şu an yaşadığım an tam olarak buydu. Az önce odadan çıkan doktor , bizi şaşkınlığımızla baş başa bırakıp gitmişti. "Ne?" Dakikalar sonra odada duyulan tek ses bana aitti. Beynim her şeyi yeni anlıyordu , ben ise ancak tepki veriyordum. "Ne?" demiştim bir kez daha. Çünkü bunun doğru olmasını istiyordum , rüya yada yalan değil tamamen gerçek. Ellerim titremeye başlamıştı çünkü baba oluyordum. Tanrı aşkına baba oluyordum!"Jungkook.." Taehyung fısıltıyla karışık seslendiğinde ona dönmüştüm. Ona dönmemle bir anda ne olduğunu anlamadan ağlamaya başlamıştı. "Istemiyor musun?" Hıçkırıklarının arasından duyduğum tek şey buydu. Yanlış anlıyordu , ben şaşkınlıkla tepki veremediğim için o istemediğimi zannediyordu. Sikeyim baba olmak için can atıyordum ama o bunu bilmiyordu.
"Güzelim." demiştim yüzünü ellerimin arasına alırken. Parmaklarım yanaklarında yer edinirken ,bir kez daha akıttığı yaşlar , kalbimde sele neden oluyordu. Ben ona bakarken , o yüzünü eğmiş , öpmek için delirdiğim dudaklarını birbirine bastırıyor , titremesini önlüyordu. "Jungkook istemiyor musun?"
"Taehyung." Çenesinden tutup hafifçe başını kaldırmasını sağladım. Içim gidiyordu ona bakarken , öyle ki beş saniye görmesem kendime gelemiyordum. Güzel saçları ellerim arasında dağılıyordu , ben de onun elleri arasında bitiyordum. Kalbime öyle bir taht kurmuştu ki , kendim bile yıkamıyordum. Güldüğünde kaybolan gözlerini , incelen dudaklarını , kızdığında çatılan kaşlarını , kalın sesini , günün sonunda göğsüme yasladığı bedenini , her şeyini seviyordum. Öyle çok seviyordum ki aklım şaşıyordu , birini kendimden çok sevemem derken Taehyung çıkıp gelmişti ve ben o günden beri aldığı nefesi bile sever olmuştum.
"Aklın alıyor mu senin? Ben senden bir parçayı nasıl sevmem Taehyung? Mümkün mü bu sence?"
Ona olan sevgimin bir sınırı yoktu , bunu onu ilk gördüğüm an anlamıştım. Aşk konusunda katı kurallarım olmuştu hep , kolay kolay yenilmezdim kimseye. Aşık olmak çok uzaktı ilk zamanlar bana , ama sonra tüm bu kurallarımı yıkacak biri çıktı. Onu o sokakta gördüğümde öyle güzeldi ki , tüm insanlar bir bir siliniyordu oradan. Herkese gülümsüyordu , sokaktaki hayvanların başını okşarken bile onları burda bırakıp gideceği için ağlıyordu. Yüreği de yüzü gibi çok güzeldi , oturduğu mahalledeki çocuklarla oyunlar oynuyor , onlara dondurma alıyordu. Her gün takip ederdim onu , beni farkedene kadar uzaktan izledim. Sonra bir gün beni gördü ve gülümsedi. Biliyorum der gibi gülümsedi ve ben o gün ona yeniden aşık oldum. Sonra hep o mahalleye gittim , aldığı dondurmaları beraber yerken ona sevgilim ol dedim. Dudağına bulaşan dondurmayla birlikte gülerken tamam demişti. Ve sonra kalbime girdiği gibi hayatıma da girivermişti.
Yüzüne hayran hayran bakarken ağladığımın farkında değildim.
"Bizim bir bebeğimiz olacak. Baba olacağız Taehyung. Nasıl istemem?" Burnumu çekmiş , ve yaşlı gözlerle gülmesini izlemiştim. Yüzünde duran ellerimi tuttu ve avuç içlerimi öptü. Öyle güzel öptü ki tüm ömrümü burda mı bıraksam diye düşünmeme neden oluyordu. Tek tek dudaklarını bastırırken , tekrar ağlıyordum. Çünkü o çok güzeldi , ve ben çok aşıktım.Dudaklarını ellerimden çekip yavaşça aşağı indirip karnına koyduğunda gözlerimi kapattım ve başımı omzuna yasladım . "O burada." Elimi karnının üstünde hafifçe gezdirmeye başladım. Bu o kadar mükemmel bir histi ki anlatmaya kelimeler yetmezdi.
Başımı omuzundan kaldırdığımda göz göze geldik ve ben o an dünyanın en şanslı adamı olduğuma kanaat getirdim. Karşımda ömrümü adadığım eşim , karnında da bizim çocuğumuz vardı. Ben ona bakarken o hafifçe yüzüme eğilmiş ve zaten yakın olan mesafemizi en aza indirerek dudaklarımızı birleştirmişti. Benim ellerim karnında , onun elleri saçlarımda yerini bulurken öpücüğü biraz daha derine indirmiştik. Alt dudağını hafifçe emdiğimde kısık sesle inlemişti.
Kendimizi öpücüğe o kadar kaptırmıştık ki gelen adım seslerini bile duymamıştık."Yuh amına koyayım evi bekleyemediniz mi?"
Yoongi hyung adeta bağırdığında kendimi zorla ayırmıştım dudaklarından. Kızarmış ve şişmiş dudaklarıyla bana bakan eşime dayanamayıp tekrar öpeceğim sırada utanmış ve başını göğsüme yaslamıştı.
"Biz dışarda endişeyle beklerken bunlar burda birbirini yiyormuş meğerse." Jimin hyung sevgilisinin kolunun altına girerken kınayan bakışlarını bize yollamaktan çekinmiyordu. "Neyin varmış Taehyung? Açlıktan bayılmışsın değil mi? Ben sana dedim yemek yemelisin bünyen zayıf dedim. Dinle-"
"Hyung bir nefes al nolur." Derin bir nefes alıp tekrar konuşacağı sırada Yoongi hyung araya girmiş ve susturmuştu. "Kısaca soralım iyi misin Taehyung?" Jimin hyung öldürücü bakışlarını bu sefer Yoongi hyunga dikmiş ve konuşmasına izin vermesi için ağzına kapanan elini büyükçe ıssırmıştı. Yoongi hyung acıyla inlerken , kenarda sırıtan Jimin hyung önce nefes almış sonra yine bize dönerek konuşmaya başlamıştı.
Tam ona susması gerektiğini söyleyecekken , Taehyung başını kaldırmış ve ikisine de baktıktan sonra "Hamileyim." demişti. Ortamda anında büyük bir sessizlik olurken-ki Jimin hyung bile susuyordu- elimi karnına indirmiş ve sabahtan beri yapmam gerekeni yapmıştım.
"BABA OLUYORUM."
Sonrası büyük bir hızla gelişmişti. Yoongi hyung benim bağırmamla kendine gelmiş ve adeta üstüme uçarak sevinç nidaları atıyordu. Ki benim de ondan bir farkım yoktu. Aradan görebildiğim kadarıyla Jimin hyung da transtan çıkmış ve Taehyung'un üstüne atlamıştı. Bir ara hemşireler odaya bakmaya gelmişti , ama daha sonra durumu anlayıp tebrik edip gitmişlerdi.
Sevinme faslı bittiğinde karşılıklı oturmuş konuşuyorduk. Daha doğrusu Jimin hyung konuşuyor biz cevaplıyorduk.
"Şımdı ben amca mı oluyorum yoksa dayı mı?"
Taehyung ölüp bittiğim gülüşünü ortaya sermiş ve dudaklarında yer edinen tebessümü bozmadan cevaplamıştı. " Baba hariç ne olmak istersen ol." Jimin hyung mutlu bir şekilde ne olsam acaba diye düşünürken , Yoongi hyung bir gün baba da olacaksın demiş ve Jimin'in bayılmasına neden olmuştu.
Onları izlerken kolumun altında duran bedenin hareketlendiğini hissetmiş ve ona doğru dönmüştüm. Elleri tekrar elimi bulurken "Seni seviyorum." demişti. Yüzümde kocaman tebessüm oluşurken dudaklarımı alnına bastırdım. "Sana aşığım."
Karşımda böyle güzel gülerken emindim ki kesinlikle ona aşıktım.