§£√£π-

1.5K 147 94
                                    

Flashback...

Bakugou'dan...

O'nun odasında, yatağında ve onun altındaydım, yani üstümde duruyordu ve 'nereden başlasam?' diye bekliyor gibiydi.
Üstümüzde ki t-shirtleri çıkartıp sadece şortla kalmıştık.

Heyecanlı olduğu yüzünden belli oluyordu. Direk başlamasını isterdim ancak onun korktuğu kadar bende korkuyordum. Bir erkekle nasıl yapılır? İkimiz de bilmiyorduk. Acemi olduğumuz için abartmayacaktık.

Bir erkeğin neresinden etkilendiğini hiç bilmiyordum o ana kadar. Göğüs ucumu dişleriyle sıkmaya başladığında inlememek için dudağımı ısırıyordum. Çok tuhaf bir histi, hiç tatmadığım bir zevk. Bu hissi bastırmak için gözlerimi sımsıkı kapatıp, avuç içimle çarşafı sıktım.

Tekrar dudaklarıma yapıştığında bir boşlukta gibi hissettim. O zevki tekrar hissetmek istedim. Fakat bu isteğim olmadan sönmüştü çünkü kızıl saçlı da, ben de nefes nefese kalmıştık.

Yanıma uzandı, bana doğru dönerek bir parmağını göğüsümün etrafında dolandırıyordu. Bu çocuk beni çıldırtmaya çalışıyordu. Ben de bir şey demek istemiyordum çünkü hoşuma gidiyordu.
Bir elini yanağıma götürdü. Dudaklarını bastırdı.

"Bu kadar yeter, salak!"

"Bunu ilk defa yapıyoruz, bu yüzden her anımı seni öperek geçirmek istiyorum... Seni seviyorum kül sarışın."

Bende kafamı sallayarak önüme baktım.

"Peki... Sen?"

"Evet, ben de ondan."

Kıkırdayarak kafasını tavana çevirdi.
Parmaklarımı, parmakları'nın arasına geçirdim.
1 dakika dinlendiğimiz de bende onun üstüne çıktım.
Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Her seferinde o ilk hamleyi yapardı. Hızlandıkça hızlanıyordum.

"H-hey bekle!"

Dudaklarından çekildim, 'ne oldu?' der gibi bir bakış attım.

"Ş-şey... Benim uykum geldi. Biraz dinlenelim mi?"

"Kız gibi davranamsana be! Sen bana yaparken oluyordu ama değil mi!"

"Biraz tuhafıma kaçtı, yanlış anlama! Seninleyken mantıklı davranmak çok zor. İlk hamleyi bu sefer sen yaptın, aklımı başımdan alıyorsun, kül sarışınım."

Fark edilmeyecek kadar sırıttım.

"Bende, bütün bedenine sahip olmak istiyorum..."

"Efendim?!"

Ben bile ne dediğimi bilmiyorum.
Dediğimi unutturmak için dudaklarına yapıştım gene.
Bir an kapı sesi duyduk.

"Hassiktir!"

İkimizde yataktan ayağa kalktık.

"Kim geldi?"

"A-annem! İşten dönmüş olmalı! Bizi böyle görmemeli! Çabuk üstünü giy!"

T-shirtümü aramaya başladığımda hiçbir yerde bulamıyordum. Acele ile yatağın kenarında ki t-shirt'ü giydim.
Kafamı kızıl saçlıya çevirdiğimde o'da üstünü giyinmişti ve o anda kapı açıldı.
Bizde saçma bir pozisyon da ayakta duruyorduk.

"Oh, üzgünüm tatlım. Eve arkadaşını mı çağırdın?"

"Evet a-anne. Okul'dan arkadaşım."

"Sizin... Tatlım, sen bu üstündeki t-shirt'ü ne zaman aldın? Hiç görmemiştim."
Üstümüze göz gezdirdiğimizde ikimiz de t-shirtleri karıştırdığımızı anlamıştık.

"Eh, şey yeni aldım, arkadaşımdan."

"Pekala, öyle olsun. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa bana söyleyin."

"Aslında o'da tam gidiyordu, değil mi arakadaşım?"

"Evet, çıkıcağım şimdi. Sonra görüşürüz."

"Ehm, ben onu yolculayım, anne."

İkimizde götü son anda kurtarmıştık. Odadan çıkınca çıkış kapısında vedalaştık.

"Yarın tekrar görüşürüz."

"Sana da görüşürüz, boktan saç!"

Eve doğru yürürken üstümde ki t-shirte baktım, bu kızıl saçlı'nın t-shirtü. Üstüme olması beni mutlu etmişti. Aynı onun gibi kokuyordu, sanki yanımdaymış gibi bir his veriyordu...

~Flashback end~

••••••• •••••••
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın. Saat 02:35 bölüm yazınca böyle oluyor. Bu bölüm kısa bonus olan bir bölümdü. Yani sıkıntıdan yazdım. Siz de okursunuz.

Ash BLOND ⭐kiribakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin