İçim yanıyordu. Neyime güvenip hangi cesaretle ona yalan söylemiştim. Belki yalan söylemesem yalnızca polisleri arasaydım bana bu denli öfkelenmeyecekti. Onun gözlerinide ki hayal kırıklığının büyüklüğü beni hayatından sildiğinin işaretiydi.
Yine de ona geç kalmamıştım. Önümde ki araçta Estella'nin kardeşi vardı. Beni direkt o kıza götürecekti. Bende ona gerekirse yalvaracak ve Kartal'ı o delikten kurtaraktim. Aklıma yine o an düştü. Adamlar üstümüze çullanırken Kartal kendini bana sper ederek beni korumuştu. Bu bile bana olan sevgisinin büyüklüğünü göstermez miydi? Şükür ki o silah sesi polislere aitti de Kartal zarar görmemişti.
Elimin tersiyle dudağımı silerek çalan telefonu açtım. Ablam neler olduğunu öğrenmiş ardı ardına sorular soruyordu. Bugün o kadar çok şey yaşamıştım ki yalnızca iyiyim diyerek telefonu kapattım. Öndeki araba durunca bende taksinin ücretini ödeyerek peşinden koşmuştum.
Onu takip ederken bir kadın kana ihtiyaç olduğunu söylemişti. Bende bunu duyar duymaz ilgili bölüme giderek Estella'nin kan grubunu sordum. Belki de bu bir işaretti. Ona kanımi verebilecektim. Kanımi hemşire alırken sağlık durumunu sordum. Kursun yalnızca koluna isabet etmişti ama nedense cok kan kaybetmişti.
Ona kanımi verdikten sonra beklemeye koyuldum. Tek derdim onunla konuşmakti. Kapının önünden hiç ayrılmayan kardeşi ve bir kadin vardı. Adam bir ara gittiğinde sağlık durumunu sordum. Iyi olduğunu normal odaya alınacağını söyleyince rahat nefes aldım.
"Lina!" Işittigim sesle birlikte arkami döndüm. "Raşit." Onun burada ne işi vardı. Raşit yanıma gelince kolumdan tuttu.
"Sen ne yaptığını saniyorsun Lina, hangi akla mantık düşmanlarımizin yanina gelirsin aklını mi kaçırdın? Kartal duysa ne düşünür haberin var mı? "
"Bir saniye Kartal mi sizin burada ne işiniz var? Hangi yüzle buraya gelirsiniz? " Kadına dönerek "Lütfen Estella'ya ya söyleyin şikayetçi olmasın. Olay tamamen kazara oldu." Demiştim ama Raşit sinirden köpürerek kolumdan tuttuğu gibi çıkışa kadar çekiştirdi. Arabaya beni zorla bindirdiginde ise burnundan soluyordu.
"Seni biraz olsun aklı başında sanırdim Lina, bunca olay olmuş silahlar çekilmiş kan dökülmüş sen zerre korkmadan düşmanlarımizin içine giriyorsun. Iclerinden biri seni tamısaydi. Neler olurdu haberin var mı? "
"Kartal.... Kartal'ı gördün mü? Iyi mi?"
"Ah Lina ah, kadın olmasan seni eşek sudan gelene kadar döverdim. Sen Kartal'a ne yaptın bilmiyorum ama birkaç yıl gözüne görünmesen çok iyi edersin."
"Korumak istedim onu korumak istedim. Katil olsun canı yansın istemedim."
"Neden beni aramadin Lina, beni aramak aklına gelmedi. Kendi başına bir haltlar çevirmek yerine neden beni arayıp haber vermedin? Aklından zorun ne?"
"Kartal sana haber vermemi istmedi. Başına bir şey gelirse başımızda durur bize sahip çıkarsın diye düşündü. Raşit yemin ediyorum tek niyetim Kartal'ın kılına dahi zarar gelmesine izin vermemekti."
"Işte sana bu yüzden kizamiyorum ya... neyse üzme kendini Estella'nin durumu ağır değil. Olay kazara olduğu için de çok fazla ceza almayacaktir. Ama sen kendini hazırlasan çok iyi edersin çünkü seni Kartal asla affetmez..."
Içime su serpmek yerine gözyaşlarıma sebep olmuştu. Eve geldiğimizde ablam konuşmak için yanima koşsa da ağlayarak yukarıya Kartal'ın odasina giderek kendimi onun yatağına attim. Önümdeki iki hafta ölü gibi geçmişti. Kartal'ı görmeye ne zaman gitsem benimle görüşmeyi ret etmişti. Bugünse dava vardı.
Dava saatlerce sürmüş ablamla ben dışarda haber beklemiştik. Dışarda yalnızca biz değil gazeteciler ve içerdekilerin destekçileri vardı. Saatler sonre kapıda harekerlenme olunca ayağa kalkmıştım. Raşit'i görünce yanina koştum fakat Kartal'ı koruma ordusu koruyarak arabaya kadar eşlik etmişlerdi. Raşit bizi arabaya bindirdiginde kimin ne kadsr ceza aldığını falan anlatıyordu. Galiba kız Kartal'dan şikayetçi olmamış para karşılığında serbest bırakılmıştı.
Eve kadar içim içimi yemişti. Araba durduğunda arabadan atlayarak koşup eve gitmiştim. Kartal'ı görmeyince yukarıya odasına koştum. Yalnız odada da kimse yoktu. Banyodan ses geldiğini duyunca yatağın kıyısına oturarak elim yüreğimde çıkmasını bekledim. Iki hatadir ne söyleyeceğimi düşündüğüm için sözlerim hazırdı.
Kapı açılınca yüreğim ağzıma gelmişti oturduğum yerden kalktığım da Kartal, diyerek yanına gitmiştim ki sarılmama izin vermeden sıkıca kolumdan tuttu. Duştan yeni çıktığı için hala üstünde su damlacıklari gözünde ise nefret vardı. "Kartal beni bir dinle..."derken beni itekleyerek kapıyı açmış beni dışırayi atıncaysa kapıyı suratıma kapatip kilitlemişti.
Bende bir süre gözü yaşlı kapıya baktım. Iki hafta olmuş hâlâ siniri geçememişti. Eli mahkum aşağıya indiğim de ablam yanıma gelerek ne oldu diye sordu. Bende hıçkirarak boynuna sarıldım. "Ablacim yapma böyle günlerdir dört duvar arasında biraz zaman geçsin seni affedecektir. Hadi benimle gel beraber Kartal'ın en sevdiği yemekleri yapalım. Canım sende gözünü bizimkinin gözünden ayırma."
"Tamam, Pelin sizde acele edin Kartal birazdan iner."
Ablamla beraber mutfağa girdiğimde ablama ben zaten en sevdiği yemekleri yaptım diyerek dolabı açtım. Ablam bir şey söylemeden servise hazır etmeme yardım etmişti. Masayi hazir ettiğimizde sofraya en son ekmeği bırakmıştım ki Kartal aşağıya indi. Ben yüzüne bakarken o beni görmezlikten geliyordu.
"Mustafa..." Raşit ayağa kalktığında ablam içeriye girdi. Mustafa da kapı da görününce "Bana yemek siparişi ver. Söyle acele etsinler açım." Bu sözüyle birlikte yutkunarak masaya bakan Mustafa'ya baktım neden içim acıyordu.
"Kartal kızlar zaten senin icin hazırlık yaptı görmüyor musun?"
"Sen neden hala bakıyorsun kaybol. Raşit sana daha önce söylemiştim. Eve aşçı almadın mı yoksa dışardan yemeğe devam mı edeyim?" Bu sözünden sonrasına daha fazla tahammül edemeyerek mutfağa koştum. Oradan da müştemilata koşarak odama girmiştim. Beni bu evde istemiyordu. Yüzümü dahi bakmıyordu. Elim titreyerek valizimi çıkardığım da yatağın üstüne koydum.
"Lina içeriye girebilir miyim?"
"Gir Raşit bende valizimi hazırlanıyordum."
"Lina hemen pes edip gidecek misin? Bu evden bir kere gittin mi bir daha geri dönmesin." Titreyen elime bakıp görmeme engel olan gözyaşlarımi silerek yere oturdum.
"Ne yapmalıyım Raşit, duydun beni istemiyor. Sen haklıydın o beni hiçbir zaman affetmeyecek. Hem az önce beni işten kovdu. Burada hangi sıfatla kalacağım." Raşit yatağıma oturunca elimi omzuma koydu.
"Çalışan olarak değil, kardeşim olarak kal. Ben şu olaylar gün yüzündeyken ne sevdiğim kadının ne de kardeşim olarak gördüğüm kızın canını tehlikeye sokmam. Burada benim misafirim olarak kalmaya devam et. İşi tamamen unut. Zaten birkaç ay sonra evleneceğiz o zaman kendi evimize geçeriz olur mu?"
"Ben hâlâ sizinle yaşamak kosunda tereddütlüyum Raşit."
"Abiler kiz kardeşlerine danışmaz ya da rica etmez Lina, sen evlenene kadar bizimle yaşayacaksın. O zamana kadar eski düzen devam et. Hatte ne yap biliyor musun? Kendine temiz bir sayfa açıp günlük meşgaleler bul. Kurslara yazıl kendine gelir yenilenirsin."
"Artık ben ve Kartal diye bir şey kalmadı değil mi?"
"Üzgünüm Lina, bu konuda yalan söyleyerek seni aldatmayacağım. Kartal bir adamı hayatından bir kez sildi mi onun geri dönüşü yoktur. Senin aşkından geberse de seni affemeyecektir."
YALNIZCA AŞK, AFETMEYE YETECEK MİDİR?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ 🚬 BIZE SEN KALA 2
ActionAşk kader gibidir Lina, ondan kaçamazsın!. Unutma... Kalp her zaman imkânsıza âşık olur.