"Raşit neden hâlâ bir haber yok. Ameliyatın bu kadar uzun sürmesi normal mi?"
"Sorunu bana değil Doğan'a yöneltmelisin Lina, daha önce ameliyat olan o ben değilim. Bütün sürece benden daha iyi hakim."
Bana açıktan korkma yanina gir seni yemez diyordu. Neden her duygumu açık ediyordum ki? Raşit'e başımı salladığımda telefonla konuşan Doğan'a yaklaştı. Beni fark ettiğinde telefonu kapatarak yüzüme kötü bir bakış atti. Ya da onun normal bakışı öyleydi.
"Bade dediğini duydum, Bade ile mi konuşuyordun?" Kartal ağabeyinden tırstıgımı görse halime güler miydi? Doğan kaşıni kaldırarak konuşmaya başladı.
"Evet, Bade'yle konuştum. Zeynep huysuzlandığı için kızıma sesimi duyurmak istedi. Ondan önce de Serçe aradı. Kartal'ın durumunu bilmediği için arayıp ulaşamadığını söyledi. Bende senin yanında olabileceğini söyleyerek geçiştirdim. Eğer seni arayarak olursa kılıfına göre bir şeyler uydurursun." Bana kızgın mıydı? Yok ya neden kızgın olsun ben yaptım.
"Şey Doğan abi ben Kartal ne zaman çıkar, diye sormak istedim."
"Ameliyat beyinde gerçekleşiyor Lina, söylediğim gibi çok uzun sürecektir. Ameliyat bitse dahi Kartal uzun süre kendine gelmez. Istersen sen otele git. Biraz dinlendikten sonra adamlar seni alıp geri gelir."
"Hayır, ben Kartal uyanana kadar burada kalacağım." Ondan doğru düzgün cevap alamayarak tekrar Raşit'in yanına gittim. Raşit bana göz kirparak "Kartal'ın karşında da böyle naif dursaydın seni sever miydi acaba çok merek ediyorum."demişti. Kafam dağılsın diye konuştuğunu bilmesem benimle dalga geçtiğini sanırdim.
Yirmi dakikanın sonunda kapı açılınca dört doktor dışarıya çıkmıştı. Içelerinden yalnızca biri yanımızda durarak konuştu. Ben dilini nasıl anlayacağım diye düşünürken Türkçe konuşmasıyla sevindim. Bize doktor bilgi aktardığında bu demek iyi bir şey demek mi diye sordum.
"Ameliyat gayet başarılı geçti. Kartal Beyin vücut direnci sandığımıdan daha güçlü... Yine de Kartal Bey uyanmadan kesin bir şey söylemem."
"Her şey için sağ ol Çağlar..."
Doktor gittiğinde bir köşeye çekilip oturdum. Şükürler olsun ki ameliyat iyi geçmişti peki ya sonrası... Dünyanın en zor şeyi beklemekti. Geçmeyen zaman işkence gibiydi.
"Lina sana burada durup yalvarmayacağım gidip yemek yememiz gerekiyor." Istemiyorumdan ne anlıyorlardı. "Doğan sen bir şey söyle yoksa sürükleyerek yemeğe götürmek zorunda kalacağım."
"Enişte neden anlamak istemiyorsun biz yokken Kartal'ın bize ihtiyacı olursa."
"Kızım adam uyuyor başında da iki adam olacak neden keçi inadınsan vazgeçmiyorsun?" Ben omuz silkerken Doğan en son ne zaman yemek yediğimi sordu. En son dün akşam yemiştim.
Dün dediğim anda eliyle kolumu tuttu. Tutuğu kolumu ne sıkmış ne de çekiştirmişti. "Kalk gidiyoruz."dediğinde Raşit'e olduğu gibi naz yapamadığım için ayağa kalkip peki demiştim.
"Kartal'ın sana karşı tavrını şimdi anlıyorum. Dinsizin hakkında imansiz gelir." Ona kötü bir bakış attığımda yalanmi diye sordu. Bende sesimi çıkarmadan yürüdüm. Beraber hastaneden çıkıp yakınlarda bir yerlere oturduk. Kocam orada uyurken benim yemek yiyecek olmam iştahımı kesiyordu.
Siparişler geldiğinde Doğan'in kötü bakışları eşliğinde bir şeyler yemiştim. Terkar hastaneye geldiğimizde otele gitme konusunda ısrar etselerde gitmedim. Doğan daha önce kaldığı otele giderken Raşit beni yalnız birakmak istemediği için gitmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ 🚬 BIZE SEN KALA 2
ActionAşk kader gibidir Lina, ondan kaçamazsın!. Unutma... Kalp her zaman imkânsıza âşık olur.