9. Lütherin Kalesi Ve Emrick

65 17 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kan ve Çelik: Emrick’in Kalesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kan ve Çelik: Emrick’in Kalesi

Karanlık bulutlar, Anzar ve onun kahraman savaşçılarının yüreğinde taşıdığı kararlılığı test edercesine kalınlaşmıştı. Jack Luther’in imkânsız gibi görünen kalesi, karşılarında tüm ihtişamıyla yükseliyordu. Anzar, yanında Boris Frank, Rony, Evan ve Owen ile bir araya gelip stratejilerini tartışırken, savaşı kazanmanın sadece kaba kuvvetle değil, akıl ve zekâ ile mümkün olacağını anlamıştı.

Fırtınanın Başlangıcı

Savaşın ilk dakikaları, Anzar’ın üstün okçuluk yetenekleriyle başladı. Kalenin surlarında nöbet tutan askerler, Anzar’ın ustalıkla hedef aldığı oklarla birer birer yere seriliyordu. Korku, Jack Luther’in askerlerinin gözlerine yerleşmişti; ancak bu, sadece başlangıçtı. Luther hemen adamlarını toplayıp, savunma hattını güçlendirmek için malcılarını ve mancınıklarını kale kapısına yönlendirdi.

Mancınıklar güllelerini ardı ardına kale kapısına fırlattı. Tahta kapının çatırdayan sesleri duyulmasına rağmen, Luther’in kalesi hâlâ ayaktaydı. Durum daha da ciddileşirken, Jack Luther en büyük kozunu sahaya sürdü.

Ölümsüz Kahraman Emrick

Kaleye bir sessizlik çöktü. Tüm savaş meydanını dolduran bir gürültüyle, Emrick kaleden çıkıp kendini gösterdi. Mavi ışıklarla parlayan heybetli zırhı ve elindeki büyülü asasıyla adeta bir savaş tanrısı gibiydi. Luther’in askerleri için bir umut ışığı olan Emrick, düşmanları içinse saf bir kâbustu.

"Bu topraklar bizimdir!" diye gürledi. "Ya burayı terk edersiniz ya da burada ölürsünüz!"

Anzar ve adamları bu tehdide boyun eğmeyecek kadar cesurdu. Boris Frank, grubu cesaretlendirmek için ileri atıldı ve mancınıkçıları Emrick’e karşı daha etkili bir şekilde kullanmalarını istedi. Ancak bu, büyük bir hata oldu. Emrick, olağanüstü gücünü göstererek mancınıklardan atılan gülleleri havada yakaladı ve büyük bir şiddetle Jack’in ordusuna geri fırlattı.

Emrick’e Karşı Mücadele

Emrick yalnızca fiziksel gücüyle değil, büyülü yetenekleriyle de savaş alanında bir kasırga gibi esiyordu. Elindeki asayı salladığında, mavi bir ışık hüzmesiyle düşman askerlerini havaya fırlatıyor, yere çarpan askerler ya ölüyor ya da ağır yaralanıyordu. Oklar ona ulaşamıyor, çünkü Emrick onları havada yakalıyor ve tekrar Jack’in askerlerine doğru fırlatıyordu.

Jack, Emrick’i durdurmak için bizzat harekete geçti. Hızla Emrick’in yanına yaklaşarak iki metre sıçradı, ancak Emrick büyülü asasını uzatıp Jack’i havaya fırlattı. Jack yere düşerken, durumu hızla toparlayarak geri çekildi. Emrick’in gücüne doğrudan karşı koymak imkânsızdı.

Anzar’ın Akıl Oyunları

Savaş umutsuz bir hâl almışken, Anzar bir plan yaptı. Elindeki oku aldı ve ucuna acı biber tozu sürdü. Emrick’in tek zaafı, belki de insanî refleksleriydi. Anzar, oku büyük bir ustalıkla fırlattı. Emrick oku havada yakalamayı başardı, ancak biber tozunun bir kısmı gözüne dökülmüştü. Gözüne dolan acıyla daha vahşileşen Emrick, önüne çıkan her şeyi yok etmeye başladı. Yine de gözleri gittikçe kararıyordu. Bu durum, onun geri çekilmesine neden oldu.

Son Hamle: Kapının Düşüşü

Jack, Emrick’in geri çekilmesinin yarattığı boşluğu fırsat bilerek, koçbaşlarını devreye soktu. "Kale kapısını kırın!" diye bağırdı. Koçbaşları, surların altına ilerlerken ok yağmuru başlamıştı. Ancak, Jack’in askerleri kararlılıkla kapıya yüklenmeye devam etti. Tahta kapı her darbede daha da çatırdıyordu. Sonunda, büyük bir gürültüyle kapı kırıldı ve Jack’in ordusu kaleye doğru hücum etti.

Savaşın Sonu

Kapının kırılmasıyla, Luther’in ordusu içeriye çekilmek zorunda kaldı. Emrick olmadan, Luther’in askerleri daha fazla dayanamadı. Anzar ve ekibi, kaledeki düşmanları etkisiz hâle getirerek kaleyi tamamen ele geçirdi.

Bu zafer, sadece fiziksel güçle değil, akıl dolu stratejiler ve kahramanca bir mücadeleyle kazanılmıştı. Ancak savaşın izleri her yerdeydi. Luther’in ordusundan geriye sadece yıkım kalmıştı. Emrick’in kaderi ise bir muammaydı; o, karanlıklar arasında kaybolmuştu.
  Anzar, kale burçlarına çıkarak galibiyetin tadını çıkarırken, gökyüzünde beliren güneş, yeni bir dönemin başladığının habercisiydi.


Muazzam SavaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin